Son yaşanan olaylar bize oy kaybettirir mi, kazandırır mı bilemem...

Ak parti il Başkanı Süleyman Reyhan ile konuşuyoruz Es TV’de.Ankara’dan ayağının tozu ile stüdyo’ya giriyor.Nabi Avcı’nın Bakan olmasından başlıyoruz.-"Bize de son derece moral oldu" diye başlıyor konuşmaya.Sonrasında da;-"Eskişehir...

Ak parti il Başkanı Süleyman Reyhan ile konuşuyoruz Es TV'de.
Ankara'dan ayağının tozu ile stüdyo'ya giriyor.
Nabi Avcı'nın Bakan olmasından başlıyoruz.
-"Bize de son derece moral oldu" diye başlıyor konuşmaya.
Sonrasında da;
-"Eskişehir Nabi Avcı'nın Bakan olmasının faydalarını fazlasıyla görecek" diyor.
Bakanlığın nasıl bir avantaj olmasını da şöyle açıklıyor Süleyman Reyhan;
-"Eskiden,. Eskişehir ile ilgili meselelerin halli konusunda adeta bürokratları kovalıyorduk. Örneğin bir okul yapılacak, bürokrat nerede biz oradaydık. Biran önce yapılması için adeta takibe almıştık bürokratları. Şimdi ise iş tam tersine döndü. Artık, "Bakanın şehri" diyerek, kendileri işlerin biran önce halledilmesi için kovalar hale geldi." Diyor.
Ardından...
Büyükşehir Belediyesine yapılan operasyon ve ardından başlatılan hukuki süreci soruyoruz Süleyman Reyhan'a...
-"İlk operasyonu duyduğunuzda kendi kendinize 'Eyvah... Şimdi bunun tam sırası mıydı? Seçim öncesi bu bize puan kaybettirir' diye düşündüğünüz oldu mu?" diye soruyoruz.
Çok net "Hayır" cevabı veriyor önce.
Ardından da...
-"Daha önce de söyledik. Biz bu işin savcısı ve hakimi değiliz. Ortada bir iddia bir şaibe var. Bu ortaya çıkmalı" diye konuşuyor.
Sormaya devam ediyoruz bu sözler üzerine.
-"İyi de. Seçim öncesi bu durum size puan kaybettirmez mi? Çünkü kamuoyunun bir bölümü, bu operasyon ve hukuk sürecinin sırf muhalefet Belediyesi diye yapıldığını düşünüyor?" dediğimizde ise Süleyman Reyhan;
-"Puan kaybettir, kaybettirmez bilemeyiz. Seçimlere etkisi olup olmayacağını da zaten göreceğiz. Ama önemli olan şu; Biz bir şeyleri kaybedeceğiz diye başka bir şeylerden vaz geçecek değiliz. Başbakanımız her yerde söylüyor. 'Varsın biz kaybedelim ama ülke kazansın' diyor. Bu olaya bakış açımız da aynen bu şekildedir" diyerek tamamlıyor sözlerini.
Son olarak;
-"Bu operasyon ve arkasından başlatılan hukuk süreci izin Belediyenize, örneğin Odunpazarı Belediyesine yapılsaydı, yine bu söylediklerinizin aynısını samimiyetle söyler miydiniz?" diye sorduğumuzda ise Süleyman Reyhan;
-"Kesinlikle söylerdim. Hukuk'a güvenmek ve saygı göstermek lazım" diyor.
..........
Bu nasıl bir kafa?
-"Bir gün kızınız karşınıza türbanla gelirse ne yaparsınız?" sorusuna "Üzülürüm" cevabı vermiş ya CHP Milletvekili Süheyl Batum...
O malum gazete, Süheyl Batum'un kızına ait sosyal medya hesabından fotoğraflar araklamış.
Kızının, arkadaşları ile çekilmiş fotoğraflarını bir de öylesine gizemli hale sokmuş ki, alt alta sıralamış.
Dahası...
Bir de yayın ilkeleri gereği bazı fotoğrafları da yayınlamama kararı verdiğini duyurmuş.
Ardından da...
Sanki kıza yüz kızartıcı suç işliyormuşçasına da Süheyl Batum'a göndermede bulunup;
-"Türbanlı haline üzülüyorsun da, kızının bu haline üzülmüyor musun?" demiş.
Anlatacak kelime bulmak zor bu yapılan karşısında.
Süheyl Batum'u Eskişehir'de belki de en çok eleştiren gazeteci benim.
Ama, uğramış olduğu böylesine bir saldırı karşısında gerçekten üzüldük...
Bunun, yayıncılıktan çok ahlaksızlık olduğunu anladık anlamasına da...
Asıl bu kafanın nasıl bir kafa olduğunu hala anlayamadık iyi mi?
............
Eşekliğin alemi var mı?
En sevdiğimiz hikayelerden biridir.
Pek çok olay sonrasında aklımıza hep bu hikaye gelir.
Belki bu sütunlarda da birkaç kez yazmışızdır hikayeyi.
Hikaye şu;
Eşekler, köydeki semerciden oldukça şikâyetçiymiş.
Zira...
Semerci hiç mi hiç iyi Semer yapamıyormuş. Sırtları yara bere içinde kalıyormuş Eşeklerin.
Hikâye bu ya...
-"Köye yeni bir Semerci gelsin" diye dua etmeye başlamışlar.
Çünkü...
Sırtlarında ki yara ile yaşamak oldukça rahatsızlık vericiymiş.
Yine hikaye bu ya...
Duaları kabul olmuş Eşeklerin.
Köye yeni bir Semerci gelmiş.
Ama o da ne! Gelen Semerci, eskisinden de kötü çıkmış.
Yaptığı semerlerden dolayı sırtlarında ki yara her geçen gün büyümüş.
Yine Dua etmeye başlamış Eşekler...
-"Bu semerci gitsin, yenisi gelsin" diye.
Semerci gitmiş, semerci gelmiş.
Her semerci, bir öncekinden daha yeteneksiz çıkınca, Eşeklerin sırtlarında ki yara da derinleştikçe derinleşmiş.
Artık hiçbir Eşeğin dayanacak gücü kalmamış.
Nihayet bir gün toplanmış Eşekler.
Uzun uzun konuşmuşlar ve sonuç olarak da;
-"Biz bundan sonra yeni semercinin gelmesi için değil de, Eşeklikten kurtulmak için dua edelim" demişler.
Bu bilindik bir hikâyedir.
Çoğu yerde anlatılır.
Çoğu zaman da bir olayla ilişkilendirilir.
Bizim amacımız bu hikâyeyi yazmakla, başka bir olaya gönderme yapmak değil.
Ama...
Bu hikâyeyi okuyacak olan pek çok kişi bu yazdığımız hikâyeyi başka bir olayla ilişkilendirecek.
Bunu da çok iyi biliyoruz
Bu ilişkilendirme yüzünden birileri bizi takdir edecek, birileri de eleştirecek.
Ne olursa olsun, kim nasıl ve hangi olayla ilişkilendirirse ilişkilendirsin önemli değil.
Önemli olan...
Gerçekten güzel bir hikâye bu...
Dahası...
Bu hikayeyi herkes hemen her dönemde ve her ortamda sanki yaşamış gibi değil mi?

Haberleri