Sonuçta bir iftar yemeğiydi verilmek istenen...
Tepebaşı Belediyesinin Ramazan ayında geleneksel hale getirdiği bir uygulama var.İftar yemekleri
Belediye her Ramazan ayında, Tepebaşı bölgesinde bulunan tüm mahallelerde iftar yemekleri veriyor.İftar yemeklerinin ardından da...
Tepebaşı Belediyesi'nin Ramazan ayında geleneksel hale getirdiği bir uygulama var.
İftar yemekleri...
Belediye her Ramazan ayında, Tepebaşı bölgesinde bulunan tüm mahallelerde iftar yemekleri veriyor.
İftar yemeklerinin ardından da mutlaka bir eğlence programı oluyor.
Böylelikle...
Aynı mahalle ve sokakta oturup, birbirlerini günlerce göremeyen komşuları da bir araya getirmiş oluyor Tepebaşı Belediyesi'nin iftar yemekleri.
Dahası...
İftar yemeklerinin tamamına katılan Belediye Başkanı Ahmet Ataç ve müdürleri, yemek sonrası mahalle halkı ile bir araya gelip, mahallenin sorunlarını da yerinde ve anında çözüme kavuşturma şansı buluyor.
Kısacası... Tepebaşı Belediyesinin geleneksel hale getirdiği iftarlar, birçok açıdan fayda sağlıyor.
Bu Ramazan ayı öncesi, Tepebaşı Belediye'nin geleneksel hale getirdiği iftar programlarını organize eden ekip, benzeri iftar yemeklerinin ilçelerde de düzenlenmesini planlamış.
Belediye Başkanı Ahmet Ataç'ın "Neden olmasın ki? Onlar da hemşerimiz" diyerek kabul etmiş bu öneriyi.
Ancak...
AK parti Belediyelerinin olduğu ilçeler hoşlanmamış bu işten.
Ahmet Ataç'a "İlçelerde vereceğin iftar programlarını durdur. Bu bizim AK parti'de rahatsızlık yaratıyor. Eğer durdurmazsan şikayet eder, dava açarız" diye haber göndermiş.
Ahmet Ataç "Yahu bu iftar yemeğinden ibaret bir organizasyon. Bunun ucunda herhangi bir düşünce yok. Görevliler bu yıl ilçeleri de programa almışlar. Mesele bundan ibaret" dediyse de ikna olmamış AK partililer.
-"Gelin birlikte, iki Belediye olarak yapalım. Hatta Tepebaşı'nın hiçbir işareti olmasın" demesi de bir işe yaramamış.
Sonuçta, "Madem öyle. Yapmayız" demiş Ahmet Ataç ve ilçelerdeki iftar programları iptal edilmiş.
AK PARTİLİLERİN BİR TÜRLÜ ALGILAYAMADIĞI TERS MANTIK
Bir dostumuz hatırlattı.
Geçtiğimiz Ramazan ayında Ak partinin organizasyonu ile Tren Gar'ında bir iftar yemeği verilmişti.
İftar yemeğine Yılmaz Büyükerşen de katılmış ve hatta Milletvekili Salih Koca ile karşı karşıya iftar yemeği yemişlerdi.
Ertesi günü tüm haberlerde, iftar yemeğinin Yılmaz Büyükerşen tarafından verildiği yer almıştı.
Diyeceğimiz o ki:
Ataç'ın ilçelerde vereceği iftar yemeğinden rahatsız olunması, AK partililerin bir anlamda "Ahmet Ataç benim ilçemdeki seçmenimi etkiler, kandırır" endişesi taşındığını ortaya koyuyor.
Verilecek iftar yemeklerini kaldırtmak da, bir anlamda acizliği gösteriyor.
Dahası...
İlçe halkı nazarında "Bizimkiler hem böyle bir şey yapmıyor, hem de yapacak olana engel oluyor" algısı yaratıyor.
Halbuki seçim geçmiş, her şey bitmiş.
Hazır ilçende bir iftar yemeği düzenlemek isteyen de bir Belediye var.
Gir Ahmet Ataç'ın koluna...
Dolaş iftar masalarını tek tek.
Otur hemşerilerinin yanına ve "Biz ayrı partilerin Belediye başkanlarıyız ama sizlere hizmet götürme anlamında yaptığımız iş aynı" diyerek, Ataç'a bu iftarı verdirten kişi olarak işin övgüsünü de topla.
Ama nerde?
En kolayı, Başka bir belediyenin vereceği yemeği iptal ettirmek.
Peki, Tepebaşı'nın ilçelerde vereceği iftar yemeği iptal ettirildi de ne oldu?
Hemen söyleyelim:
Tepebaşı Belediyesi'nin ilçelerde vereceği iftar yemeklerini iptal ettirmekle, ilçelerinde yaşayanların nazarında "Hem yapmıyorlar, hem de yapana engel oluyorlar" düşüncesine yol açtılar.
Hem de: Siyasetteki tersine mantığı bir türlü anlamak istemediklerini bir kez daha ortaya koydular...
........
Utku Çakırözer'den açıklama var...
Önceki gün bu köşede "CHP'de örgütler görevden alınıyor mu?" başlığı altında bir yazı kaleme almıştık.
İçlerinde Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt ve 3 Milletvekilinin bulunduğu 6 kişilik yemekli bir toplantıdan söz edip, bu toplantıda Belediye Başkanlarının, yönetimlerin görevden alınmasını istediğini, toplantıda bulunan 6 ncı kişinin hazırlayacağı rapor doğrultusunda, yönetimlerin görevden alınması için genel merkeze bilgi verilmesi taleplerinin olduğunu yazmıştık.
Toplantıya katılan 3 milletvekilinin de, bu isteğe "olur" yada "Olmaz" şeklinde bir tavır takınmadıklarını ancak, olayın duyulmasından sonra özellikle Gaye Usluer ve Utku Çakırözer'in partililer tarafından aranmaya başlandığını ifade etmiştik.
Yazdığımız yazı ile ilgili aradı Milletvekili Utku Çakırözer.
-"Bu konuda kısa bir açıklama yazdım. Yer verirsen sevinirim" dedi.
-"Hay hay" dedik kendisine.
Çakırözer'in gönderdiği açıklama aynen şöyle:
"7 Haziran seçimleri sonrasında CHP'de Genel Merkez'de olsun, Eskişehir'de olsun hem ulusal hem de şehrimizle ilgili seçim sonuçları her yönüyle etraflıca değerlendirilmektedir. Yazınızda bahsettiğiniz tarih ve şekilde olmasa da benim de dahil olduğum bazı toplantılarda da bu tür değerlendirmeler yapılmıştır. Ancak bahsettiğiniz toplantılarda gerek Büyükşehir ve Odunpazarı Belediye Başkanlarımızın tutum ve görüşlerine (Bildiğim kadarıyla Tepebaşı Belediye Başkanımız bu toplantılardan birine davet edilmiş ancak katılamamıştır), gerekse benim de aralarında olduğum üç Eskişehir milletvekilimizin tutum ve görüşlerine ilişkin tarafınıza aktarılan bilgiler gerçeği yansıtmamaktadır. Size aktarılan bilgiler dışında yazınızda yer alan değerli yorumlar ise kendi takdirinizdir. Katıldığım bölümler olduğu kadar katılmadığım bölümleri de var. Tabi ki ifade ve eleştiri özgürlüğünüze saygım sonsuzdur."
Açıklamadan da anlayabildiğimiz kadarıyla, söz konusu toplantıda Belediye Başkanlarının, CHP'de yönetimlerin görevden alınmasına ilişkin bir istekleri ve dayatmalarının olmadığını söylemek istiyor Utku Çakırözer...
Böyle bir konuşmanın geçmediğini ima ediyor.
Şimdilik bir şey söylemiyoruz Cakırözer'in sözleri üzerine.
Ama...
Süreç içinde yaşanacaklar, bu köşede kayıt altına alınmış sözlerin yeniden hatırlanmasını mutlaka sağlayacaktır...