SU İŞİNİN ŞAKASI KALMADI!

Alışık olmadığımız bir kış geçiriyoruz.Oysa Eskişehir soğuğu iliklerimize kadar eşlemeliydi şu günlerde.Buna rağmen sanki bahardan kalan günler yaşıyoruz.Yağış, hiç yok denecek kadar az.Geçmişte dizlerimize kadar kara...


Alışık olmadığımız bir kış geçiriyoruz.
Oysa Eskişehir soğuğu iliklerimize kadar eşlemeliydi şu günlerde.
Buna rağmen sanki bahardan kalan günler yaşıyoruz.
Yağış, hiç yok denecek kadar az.
Geçmişte dizlerimize kadar kara battığımız günleri arıyoruz artık.
+++
Küresel ısınmanın ayak izlerini daha iyi hissediyoruz yani.
Bunu sadece yaşararak görmüyoruz elbette.
Artık grafikler de yaşanan kuraklığı gözlerimizin önüne seriyor.
Dün hem 2017 yılının son ayına dair kuraklık haritasını inceledik.
Hem de; 2018'in ilk ayına dair beklentiyi gösteren haritaya göz attık.
Bu haritalara internetten kolayca erişmek mümkün!
Maalesef ki göstergeler hiçte umduğumuz gibi değil.
Haritalarda Eskişehir'i de içine alan batı bölümler koyu kahverengi ile işaretlenmiş.
Yani ülkenin batısı adına hem yaşananlar hem de beklentiler kuraklığın kapımıza dayandığını gösteriyor.
+++
Küresel ölçekte kuraklığa karşı alınan tedbirler var.
Fakat ülkemiz için çokta yeterli olduğu görüşünde birleşemiyoruz.
O halde bunun tedbirlerini almamız elzem haline geldi.
Elbette ülkemiz ile birlikte şehir olarak bu sorunu ciddi şekilde artık masaya koymalıyız.
Şehrin su kaynaklarının doğru kullanımı ve yeni kaynaklar bulunması noktasında ciddi projeler üretmeliyiz.
+++
Ilıca Barajı meselesine geliyoruz bu noktada...
Günlerdir kentin gündemini meşgul ediyor.
Oysa bu sorun bir şekilde tarafların bir araya geleceği bir ortamda çözülmeli.
Çünkü su meselesi, üzerinden siyaset yapılmayacak kadar ciddi hale geldi.
Bu nedenle Eskişehir olarak yeni kaynaklar ortaya çıkarılması için adımlar atmamız gerekiyor.
Sadece belediyeler değil mutlaka...
Valilik, ilgili kurumlar ve diğer sorumlular artık kollarını iyice sıvamalı.
Eskişehir'de yeni ormanlık alanların oluşturulması için planlar yapılmalı.
Şehrimiz, su kaynağı olarak sadece Porsuk'a mahkum kalmamalı.
Ilıca tek başına asla yeterli değil.
Yeni göletler, barajlar inşa etmeliyiz.
Sakaryabaşı'na hiç olmadığı kadar önem vermemizin zamanı geldi de geçiyor bile.
Sakaryabaşı sadece su altı turizmi ile değil, kaynaklarımızın doğru kullanımı konusunda da artık stratejik bir öneme kavuştu.
+++
Sonuç olarak söyleyeceğimiz şu;
Daha doğrusu, şehri yönetenlere çağrımız var;
"Pek çok konuda elbette siyaset yapacaksınız.
Engelleme ya da farklı konular üzerinden kutuplaşmalar yaşayacaksınız.
Tüm bunlar politikanın gereği.
Belki Eskişehir'de bu iş biraz abartılıyor ama;
Yine de doğal kaynaklarımızın ihtiyacımıza cevap verecek ve geleceğimizi kotaracak şekle getirilmesi için "hep birlikte" hareket etmelisiniz.
Çünkü bu işin ne siyaseti ne de şakası kalmamaya başladı!
Bir uyarı yaparak tarihe not düşelim istedik...

Haberleri