Kapınızın önüne, çöp çıkartma saatlerinin dışında çöp çıkartın...
Kapıya belediye zabıtası gelir...
Gelmekle kalmaz, ceza makbuzunu da size uzatıverir...
Evde yüksek sesle müzik dinlemeye kalkın bir kere...
Bu kez kapıya gelen Polis olur...
Sizi olabildiğince nazik bir biçimde uyarır, dinlemezseniz de yine olabildiğince nazik biçimde karakola davet eder.
Örneğin...
Şöyle denemek için bir megafon alıp, çarşı ortasında bağırmaya kalkın...
Başınıza olmadık işler gelir.
Hapse bile düşerseniz sakın şaşırmayın...
Tüm bu anlattıklarımızdan çıkan sonuç...
"Çevreyi hiçbir şekilde rahatsız edemezsiniz kardeşim" sonucudur.
Son derece de doğrudur.
Gerçekten de...
İnsanların toplu olarak yaşadığı yerlerde kimse çevresini rahatsız edemez...
Ederse de...
birileri çıkar;
-"Sen ne yapıyorsun kardeşim? Burada bir çok insan yaşıyor. Senin çevreni kirleterek bu insanları rahatsız etmeye ne hakkın var?" diye sorar...
Daha doğrusu...
Sorması gerekir...
KİMSE ÇIKIP "SEN NE YAPIYORSUN
KARDEŞİM?" DEMİYOR
Ama nedense, Eskişehir'de öyle bir yer var ki çevreyi olabildiğince rahatsız ediyor...
Hemen herkes de bundan olabildiğince yakınıyor...
Nedense kimse çıkıp;
-"Sen ne yapıyorsun kardeşim? Burada birçok insan yaşıyor. Senin çevreyi kirleterek bu insanları rahatsız etmeye ne hakkın var?" diye sormuyor...
Sözünü ettiğimiz yer Şeker fabrikası...
Sözünü ettiğimiz rahatsızlık da, şeker fabrikasından yayılan o olabildiğince pis kokular.
Havaların iyice ısınmaya başladığı şu günlerde, Şeker fabrikasından çıkan kokunun dayanılacak hali kalmadı.
Öylesine iğrenç bir koku ki bu, önünden aracınızla geçtiğinizde bile camları kapatmadıysanız, üç gün aracın içinden koku çıkarmanız mümkün değil.
MİLLET YAKINMAKTAN BIKTI,
FABRİKA KOKUTMAKTAN BIKMADI
İşin garip tarafı...
Bizim bildiğimiz, şeker fabrikasından yayılan, çoğu gün Köprübaşında bile rahatlıkla duyulan bu pis kokudan herkes yakınıyor...
Yakınmayan bir Allahın kulu yok.
Ancak...
Bu yakınmalar karşısında ne yazık ki yapılan bir şey de yok.
Sizin anlayacağınız...
İnsanlar, fabrikanın çıkarttığı kokudan yakınmaktan bıktı...
Şeker fabrikası kokutmaktan hiç mi hiç taviz vermiyor.
Üstelik...
Kokunun şiddeti her geçen gün arttıkça artıyor.
Kokuyu bir şekilde önlemesi gerekenlerin umurunda bile değil bu durum.
Hiçbir şey olmamış gibi devam edip gidiyorlar.
Herhalde pişkin bir şekilde;
-"kokudur geçer" diye mi düşünüyorlar? Bilinmez...
TURİST GELİYOR DİYE
ÖVÜNÜYORUZ AMA
Eskişehir'in özellikle son aylarda Turizm merkezi olma yolunda ilerlediğini yazıp çiziyoruz.
Her gün gelen 10-15 otobüs dolusu turistle övünüyoruz.
Bu hareketin, Eskişehir ticari hayatına canlılık getirdiğini belirtip;
-"Daha başka bir şeyler yapmalıyız. Gelen Turistleri en az 3-5 gün Eskişehir'de tutmalıyız" diye çırpınıyoruz.
Dahası...
Eskişehir' yönetenlerin, bu konuda yatırımlar yapmasını istiyoruz.
Sonra ne yapıyoruz?
Gelen turistleri gezdirirken Kentpark'a götürüyoruz.
Otobüsten inip, kokuyu duyduklarında, otobüse binmelerinin bir olduğunu izliyoruz.
Anlayacağınız...
Nasreddin hoca gibi oturduğumuz dalı kesiyoruz.
Kısacası...
Eskişehir'e gelenlere, Eskişehir'in tüm olumlu yerlerini gösterirken...
Kokunun içine atıveriyoruz...
YOK MU BİR SUÇ DUYURUSUNDA
BULUNACAK?
Fabrika, çevreye yaydığı koku ile insanları resmen rahatsız ediyor...
Biz bize olsak, katlanalım gidelim.
Ama biz bize değiliz.
Her gün yüzlerce insan geliyor Eskişehir'i görmeye.
Bir taraftan bunu sektör haline getirmeye çalışıyoruz.
Hadi bizi geçin de...
O gelenlere bu kokuyu koklatmak zorunda değiliz.
Eskişehir'de görevli ne kadar kurum varsa, bu işin üzerine gitmemek için adeta binbir dereden su getiriyor.
Ne çevreyi kokuttuğu için bir ceza uygulayan var söz konusu fabrikaya, ne de "Rahatsız ediyor" diye bir suç duyurusunda bulunan...
Böyle olunca da...
Kokuttukça kokutuyor fabrika...
Kısacası...
Bu iş artık kabak tadı verdi...
Ya bu fabrika, çevreye yaymış olduğu bu kokuyu bir şekilde engelleyecek...
Ya da yakında herkes burun tıkaçlarıyla dolaşmaya başlayacak...
Herhalde bu tıkaçları da, kokuyu çıkartan fabrikaya bugüne kadar bir türlü müdahale etmeyenler dağıtır.
Suç duyurusunda bulunacak biri yok mu?
Kapınızın önüne, çöp çıkartma saatlerinin dışında çöp çıkartın
Kapıya belediye zabıtası gelir
Gelmekle kalmaz, ceza makbuzunu da size uzatıverir
Evde yüksek sesle müzik dinlemeye kalkın bir kere
Bu kez kapıya gelen...