Tabular ve Tuhaf adetler EVLENME YASAKLARI

Tibetlilerin dini lideri Dalay Lama bir gazetecinin, normal insanların yapabildiği şeylerden hangisini özlediğini sorması üzerine, gülerek kasıklarını işaret etmiş, "Açıkçası bunu özledim, seks yapma fırsatını kaçırdım!" demişti.
Dalay Lama'nın, inanışının bir gereği olarak cinsellikten uzak durduğu anlaşılıyor. Bu sadece onlara özgü bir durum değil, bazı dinlerde rahiplerin evlenmeleri yasaklanmıştır. Sözgelimi Hıristiyanlıkta böyle bir yasak mevcuttur. Ancak papazların başından beri cinsel perhize uydukları söylenemez. Hıristiyanlığın ortaya çıkışının üzerinden bin yıldan uzun bir süre geçtikten sonra bu yasak uygulanmaya başladı. Daha önce pek çok Katolik papazı, hatta ilk Papa Petrus evliydiler. Kilisenin papaz-ların evlenmemeleri ve cinsel ilişkide bulunmamaları kuralını getirmesi on ikinci yüzyılda olmuştur. Papazlar llOO'lü yıllarda resmen evlenmeme yemini etmeye başladılar. Buna karşılık Ortaçağın başlarında birçok papaz yine de cariyelerle yaşıyordu, bazı papazlar ise resmen evliydiler.
Papazların evlenmesi yasaklanmıştı ama pratikte bu ilkelere kolayca uyulamadığı görülüyordu. Uygulamada, evlenmeme yeminlerini bozan kilise üyelerine rastlanabiliyordu. Bunlar arasında kimler yoktu ki; Papa XXIII. John, işlediği diğer suçlar dışında, zina ve ensest ilişkiden dolayı mahkum olmuştu. Ayrıca evlilik dışı ilişkilerinden çocuğu olan papazlar vardı. Sözgelimi Liege piskoposunun 65 evlilik dışı çocuğunun olduğunun anlaşılması üzerine bulunduğu yerden uzaklaştırılmıştı. Bazı papaz-ların düşüp kalktığı kadın sayısı da şaşırtıyordu. Sözgelimi, İspanya'da St. Pelayo'nun baş papazlarından birinin 70 tane metresinin olduğu ortaya çıkmıştı.
Bazı araştırmacılar, getirilen cinsel yasağın kimi rahip ve rahibeler tarafından çiğnendiğini belirtiyor. Rahipler ve rahibeler arasında eşcinselliğe yönelenler olduğunu, hatta bunların fırsat bulduklarında birbirleriyle de cinsel ilişkide bulunduklarım anlatıyorlar. Din adamları arasında yaygınlaşan eşcinsellik o hale gelmişti ki, Ortaçağda birbiriyle karşılaşan iki papazın birbirle-rinin suratına sırıtmadan bakamayacakları söylenirdi. Bertrand Russel, "...başpiskoposlarsa erkek gözdelerini çevredeki yüksek makamlara tayin ederlerdi" diyor.
Cinsellik konusunda en kısıtlayıcı tutum Katoliklerde görülüyor. Cinsel kısıtlamalar sadece din adamları ile sınırlı değildi, bütün inananlar için getirilen kimi kısıtlamalar vardır. Evlilik dı-şında her türlü cinsel ilişki ahlaka aykırı kabul ediliyor. Çocuk yapma amacı dışında tüm cinsel ilişkiler ve cinsel ilişkiden zevk almak yasaklanmıştır. Mastürbasyon da günahlardan biri olarak sıralanıyor.
Katolik Kilisesi ruhban sınıfa evlilik ve cinsel ilişkiyi yasaklarken evliliği bozulamaz bir bağ olarak değerlendiriyordu: "Eşler ne halt karıştırırlarsa karıştırsınlar, akıllarını kaçırsalar, frengiye tutulsalar, ayyaş olsalar, ya da göz göre göre başka bir eşle yaşasalar, aradaki bağ kutsal olarak kalıyor ve her ne kadar bazı durumlarda bir mensa foro ayrılık bahşediliyorsa da, yeniden evlenmeye izin verilmiyor."
Cinselliğin yasaklanması pratikte önemli sorunlar doğurdu. Basında belirtildiğine göre, papazlar arasında biri biri ardından patlak veren taciz, tecavüz, eşcinsellik ve pedofili olayları üzerine Vatikan tarafından papazlara konulan evlenme yasağı üzerinde düşünülmeye başlanmış. Katolik ülkelerde boşanma yasağının son 20-30 yıldır kaldırıldığı ve artık çok az ülkenin bu yasağa uyduğu gözönüne alınacak olursa, papazların evlenmeleri konusundaki yasak da herhalde kaldırılabilecektir.