TAHT DEVİREN HAMAMCI

Ünlü tarihçimiz Enver Ziya Karal, Padişah III. Sultan Ahmet dönemini şöyle anlatmaktadır:"... Pasarofça Antlaşması’ndan sonra Osmanlı devlet adamlarında bir zihniyet değişikliği oldu. Ahiretin mev’ut zevklerine dünya nimetlerini...

Ünlü tarihçimiz Enver Ziya Karal, Padişah III. Sultan Ahmet dönemini şöyle anlatmaktadır:
"... Pasarofça Antlaşması'ndan sonra Osmanlı devlet adamlarında bir zihniyet değişikliği oldu. Ahiretin mev'ut zevklerine dünya nimetlerini tercih etmeye başladılar. Lale Devri'nde cennetin dünyada arandığı görülür. Devrin şairi olarak şair Nedim'in şu mısraları örnektir.
Gülelim oynayalım, kam alalım dünyadan...
İstanbul'un klasik dekorunda da değişlikler olur. Cami, mescit ve türbe yerine güzel saraylar, köşkler, bahçeler yapıldı."
III. Ahmet dönemi, Osmanlı İmparatorluğu'nda giderek bunalımlara dönüşecek kargaşalıklar dönemidir de.
Gerçi yenilgilere karşılık, kimi zaferler de kazanılmamış değildi ama padişahın ve sadrazamın Çırağan ve helve gecelerini bırakıp "bizzat" ordunun başında sefere çıkmaya hiç niyetleri yoktu. III. Ahmet için sefere çıkmak ölmekle birdi. Sadrazam İbrahim Paşa ise 70 yaşını sürdürüyordu, yaşlı ve yorgundu. 1730 yılının Ağustos ayında başkent İstanbul'da siyasal hava karardı. Padişah ile vezirlerin kaleleri İran Şahı'na sattıkları dedikodusu da yayılıverince 28 Eylül Perşembe sabahı İstanbul halkı bir ayaklanmanın 'gulgulesi' ile uyandı.
Tarihçiler, ayaklanmacıları "... şehrin eclaf ve erazil güruhu idi ve hemen hepsi gayri Türk, yüzde sekseni Arnavut, geri kalanı da Boşnak, Laz, Kürt ve Çingene idiler" diye tanımlar ve ekler: "... hatta Bulgar, Hırvat, Rum, Ermeni ve Yahudilerin ayak takımı katılmış, din ve devlet hainleri ile davamız şeriat üzeredir... diye bağırıyorlardı. Liderleri Beyazıt Hamamı tellaklarından Arnavut Patrona Halil, onun sağ ve sol kolları manav Kürt Muslu ve kahveci Çingene Ali idi" Evet, bu üç 'baldırı çıplak'ın başını çektiği ayaklanma sonunda padişah III. Ahmet tahttan çekildi, yerine kardeşi II. Mustafa'nın oğlu I. Mahmut padişah oldu. Devrik padişahın yeni padişaha öğüdü çok ilginçdir:
"İşte benim sonum. Sen, sen ol, sakın devleti vezir eline bırakma!"

Haberleri