Takdir etmek pek tarzımız olmasa da...

-15 Temmuz günü yaşanan ve Türk tarihine kara bir leke olarak geçen darbe girişiminin ardından kamu kurum ve kuruluşlarında yoğun bir şekilde görevden almalar başladı.
-Kamuda her çeşit ihanet odaklarına göbek bağı ile bağlı olanlar ortada dururken, vatansever insanların 15 Temmuz'dan önce eleştiri kapsamındaki sosyal medya paylaşımlarını dedektif gibi arayanlar, ihbar edenler, oluşan birlik ve beraberlik havasına bilerek ya da bilmeyerek zarar veriyor.
-Bunu yapanlar ya ihanet örgütlerinin, ortalığı karıştırmak isteyen taraftarları ya da bir şey yaptığını zanneden yandaş takımıdır.
-Objektif delillerle bir suça bulaşmış insanların açığa alınmasını doğru bulmaktayız. Ancak peşin bir yargıyla ve duyumlara dayalı olarak çalışanların açığa alınması kabul edilemez.
-Hiç bir suça bulaşmamış bir insanı işsiz bırakmak onun eşini, çocuklarını, ailesini top yekûn cezalandırmaktır ki, hukuki, vicdani ve insani değildir.
- Bütün kamu kurumlarında başlatılmış olan ve sonuçları henüz kestirilemeyen bu görevden alma uygulamaları, kamu görevlileri arasında büyük bir tedirginliğe ve korkuya yol açmaktadır. Bu noktada gerçekleştirilen uygulamaların demokratik hukuk devleti ilkeleri çerçevesinde yürütülmesi son derece önemlidir.
-Kamu kurum ve kuruluşlarında yaşanan bu sürecin, asılsız ihbar ve dedikodulara dayalı görevden alma boyutuna ulaşarak kamu görevlileri üzerinde bir baskı unsuru oluşturmaması, kamuda çalışma barışının bozularak bir muhaberat devleti anlayışına geçilmemesi, gerçekleştirilecek kovuşturmaların hukukun üstünlüğü ilkesi çerçevesinde yürütülmesi ve kamu hizmetlerinin kesintisiz bir şekilde sürdürülmesi gerekmektedir.
HHH
Bu sözler Türkiye Kamu Sen il temsilcisi Haydar Urfalı'ya ait.
15 Temmuz darbe girişimi sonrasında, özellikle kamuda yaşanan açığa alınmalarla ilgili son derece önemli bir kaygıyı açıkça dile getiren tespitler bunlar.
Bu doğru, yerinde ve gerekli tespitlerin, fetö soruşturması kapsamında en çok açığa alınan sendikadan değil de, söz konusu terör örgütüyle neredeyse hiçbir ilgisi bulunmayan Türk Kamu Sen'den geliyor olması ayrı bir demokrasi nezaketi ve zarafeti oluşturuyor.
Kısacası...
Türkiye Kamu Sen,yaşadığımız süreç göz önüne alındığında, söyledikleriyle var olan bir endişeyi dile getirip, doğru bir tespitte bulunuyor.
Aynı zamanda...
Bu endişe ve tespitleriyle bir anlamda, "Bana ne kardeşim? Benim bu örgütle yakından uzaktan bağım yok. Olan düşünsün" demeyip, rakip sendikalarına mensup, mağdur edilebilecek günahsız üye haklarının da resmen peşine düşüyor.
Biz meslek gereği daha çok eleştiri yapıp, takdir etmeyi pek beceremeyiz.
Belki de, yapacağımız takdirin kamuoyunda "Yağ çekiyor" diye anlaşılacak olmasından çekiniriz.
O yüzden takdir özürlü olduğumuz doğrudur...
Fakat gelin görün ki, Türkiye Kamu Sen'in bu açıklamasını takdir etmeden geçmek içimize sinmedi...
.....
AK Parti Kamer Genç için mevlit okutsa yeridir...
-Hepiniz de benden iyi biliyorsunuz. Buradan kalkıp Amerika'ya giden ve Fetullah Gülen'i ziyaret eden AK partili Milletvekilleri var. Niye gidiyorlar anlamış değilim.
-Kimdir bu arkadaşımız? Ne yapmak istiyor?
-Türkiye'deki Kurulu sermayesi acaba nereden geliyor?
-Türkiye'deki var olan rejim üzerindeki rolü nedir?
-Araştıralım bu arkadaşı. Niye çekiniyorsunuz? Niye korkuyorsunuz ki?
-Bakın buradan söylüyorum. Eğer söylediklerimi ciddiye almazsanız bunun en büyük zararını yarın sizler çekeceksiniz.
-Bu söylediklerime güler geçerseniz bu oluşum yarın en çok sizin başınıza bela olacak.
-Ben çekmem. Benim düşüncelerim zaten ortada.
-Gelin bu adamı ve oluşumunu bir araştıralım. Türkiye için büyük bir tehlike olma aşamasına gelmiş bir örgüt oldu bu.
Bu sözler, Tunceli'den bağımsız milletvekili seçilen Kamer Genç'in 2009 yılında Meclis'te yapmış olduğu konuşmadan alınan satırlar.
Kamer Genç bu sözleri söylediğinde dönemin AK partili milletvekilleri üzerine yürümüştü.
Bugün halen Bakanlık görevi yapan bazı isimler, Kamer Genç'in elinde bilgi ve belge yokken ortalık karıştırdığını ileri sürmüştü.
Hatta...
Kamer Genç bu sözleri söylediği için alaya alınmış, kişiliğiyle dalga geçilmişti.
Aynı Kamer Genç, ölene kadar aynı sözleri tekrarlayıp durdu.
Her defasında AK parti cenahından aynı tepki ve aynı alaycı davranışla karşılandı.
Gelinen noktada, Kamer Genç 'in bu örgüt ile ilgili 17 yıl önce söylemeye başladığı her sözün ne kadar doğru olduğu 15 Temmuz gecesi Fetö terör örgütünün kalkıştığı darbe girişimi ile apaçık ortaya çıktı.
Ne yazıktır ki:
Kamer Genç'in 17 yıl önce söylemeye başladığı Fetö terör örgütü ile ilgili sözlerini hiç dinlemedi AK partililer.
Ta ki...
7-25 Aralık süreci oluncaya kadar.
15 Temmuz darbe girişimiyle birlikte, o söylenmiş sözlerin ne kadar doğru tespitler olduğunu iyice anladı AK partililer.

Sonuçta diyeceğimiz o ki:
AK parti, bu gün hayatta olmayan Kamer Genç için bir mevlit okutsa yeridir...

Çünkü...
Onun söylediklerinin hepsi doğru çıktı...
.....
İfrit olmaya başladım...
-Geçmişte Fetö terör örgütü içinde yer almış, bu örgütün imamlığına kadar yükselmiş hatta birçok kararın alınmasında dahli olmuş insanlar var ya...
-Bu insanlar hemen her akşam televizyon kanallarına çıkıp, Fetö terör örgütü ile ilgili bir sürü şey anlatıyor ya...
-Hemen hepsi bu işe "O zamanlar bu örgüt çok yararlı işler yapıyordu" diye başlayıp, örgütün kötü işleri sorulduğunda "O benden sonra olmuştur" diyor ya...
-İşte bu insanların bir taraftan Fetö terör örgütü ile hiçbir bağı olmadığını kanıtlarken, bir taraftan da AK partiye ve Erdoğan'a yağ çekme çabaları var ya...
-Yine bu insanlar, Fetö terör örgütünü yerden yere vururken, diğer cemaatleri sempatik gösteren cümleleri sarf ediyor ya...
O yüzden bu insanların hepsinden ifrit olmaya başladım...