TARAFTAR TRİBÜNDEN NEDEN KAÇMASIN Kİ?

Herkes insanların futbola karşı olan tutumunu sorguluyor.
Hem ulusal, hem yeler medya, maça gelen kişi sayısında yaşanan büyük düşüşün nedenlerini araştırıyor.
Ve bir gerekçe de bulup, adını koymuş değil.
***
Eskişehirspor'un Fenerbahçe maçı ile ilgili teknik anlamda söylenmesi gerekenleri söyleyelim önce.
Skibbe'nin maça olan müdahalesinin ne kadar başarılı olduğunu 90+3'te oyuncu değiştirmek istediğinden anlıyoruz!!!
Öyle görünüyor ki, o anda içine bir his doğmuş, Abdülaziz'in son saniyede maça eşitlik getireceğini sezmiş.
Yoksa yapmak istediği değişikliğin başka anlamı olabilir mi?
Geri kalan teknik ve taktik kurguları anlatmaya bile gerek yok!
Eskişehirspor'un kulübede nasıl yönetildiğini resmini açıkça ortada...
***
Asıl konumuza dönelim.
Türk futbolunun şike olayları arasında oynandığı söylentileri sürekli çıkardı.
Ancak nedense inanmak istemezdik.
Bu nedenle koşa koşa giderdik tribüne.
Fakat gelin görün ki, şike artık tescilli gibi.
Yöneticiler, hocalar, futbolcular menajerler vs.
Herkes demir parmaklık ardında...
Durum böyle olunca da, etik futboldan yana olan bilinçli izleyicinin ayağı kesildi tribünden.
Bu taraftar kitlesi içinde Eskişehirspor taraftarı da var.
Onlarda gelmiyor artık maça...
Hele hele şike yapanlara ceza indirimini ön gören çalışmalardan sonra, tribünden kaçanların geri döneceğini de pek sanmıyoruz!
***
Taraftarı statlardan çeken en önemli faktöre gelelim şimdi.
O nedende Fenerbahçe maçında açıkça gösterdi kendisini.
Ve tüm Türkiye şahit oldu ki, maçları hakemler yönetmiyor.
Güçlü takımlar içinde bulunan ve çok iyi korunan isimler yönetiyor müsabakaları.
Onların gönlü maç içinde neyi isterse hakem o düdüğü çalıyor.
Son maçta hakem Fenerli futbolcuların fırçalarını nasılda yedi.
Göstermesi gereken kartları nasılda gösteremedi!
Sırf onlar istedi diye, kurulan baraj mesafesini kaç kez saydı!
Tüm Türkiye şahit!
***
Galiba bazı şeyleri insanların görmediklerini sanıyorlar.
'Bu insanlar takımlarına körü körüne aşıktır, nasıl olsa her şeye katlanır' sanıyorlar.
Hiçte öyle değil!
Öyle olmadığı ilerleyen haftalarda daha da net olarak ortaya çıkacak.
Bırakın maça taraftar gelmesini, maça izleyici çekmek için binbir takla atılacak.
Ancak, futbolda yaşanan acı gerçekler, insanların Türk futbolundan kaçmasına ve bir daha geri dönmemesine engel olamayacak.
Türk futbolu da sadece aydan aya televizyon kanalına ödenen faturalardan ve ev rahatlığında izlenen maçlardan ibaret kalacak.
Heyecan, rekabet, taraftar vs.
Bunlar artık Türk futbolundan çok uzakta.
En azından kendim için konuşursam, stada gitmeyi bırakın, artık yanından geçmek bile istemiyorum...