İnsanların en çok kullandığı, en çok tükettiği şeylerden biri... Bu çak çak çiğneyip, balonunu şişirerek ağzımızdan çıkarmadığımız lastiğimsi şeyin ilk ne zaman ve nerede bulunup çiğnendi-ğini merak eden varsa, buyursun.
Sakızın bulunuşu kimine göre eski Yunan'a, kimine göre Orta Asya'ya dayanıyor. Biz tarihî yazıtların, çizitlerin yalancısıyız. Neyse, işte ele geçen bilgilerin çoğunluğuna göre ilk kez çiğneyen Antik Çağ'daki Yunanlılar. Sakız ağacından elde edilen ve "mastiche" adını verdikleri bu sakızı çiğniyorlar ama şişire-miyorlardı. Çünkü balonsuzdu.
İlerleyen yıllarda Yunanlı hekimler sakızın tedavi özelliği olduğunu keşfettiler. Mide, bağırsak ye akciğer hastalıklarından;
Siroz, kuduz ve yılan sokmasına kadar birçok hastalığın tedavisinde kullandılar. Egeliler faydasını gördükleri için sakızı çak çuk çiğneye dursunlar, dünyanın öteki ucundaki Mayaların da ağızlan boş durmadı. "Chicle" adını verdikleri hindibayı keşfettiler. Hindiba sakızları kulağa pek tekin gelmiyor ama Kuzey Amerika göçmenlerine tanıttıkları bu sakızları satmaya başlayıp, bayağı kelli felli bir ticarete giriştiler.
Türklerin sakız çiğnemesine ise bir ada sebep olmuştur. Sakız adası. Damla sakızı üreten ağaçlardan toplanan bu sakızlar balmumuyla beraber çiğnenmeye başlanmıştır. Zamanla tüm Anadolu'ya yayılan sakız olayı halen hükmünü sürdürmektedir.
Ve yıllar geçti. Tarihin defterinde 1869 yazdı. Antonio Lopez Santa isimli bir Meksikalı general, mucit Thomas Adams'a, o zamanlar lastiğin yeni bir formu olan "chiclet" üzerinde çalışmalar yapması için teklifte bulundu. Kolları sıvayan Adams insanların ağzından düşmeyen bu şeyi buldu. Bugün çiğnediğimiz balonlu sakızı hem de. Antik Yunan'dan 21. yüzyıla uzanan bir talep meselesi. İnsanlar sevdiler demek ki...
Tarihte ilk sakız
İnsanların en çok kullandığı, en çok tükettiği şeylerden biri... Bu çak çak çiğneyip, balonunu şişirerek ağzımızdan çıkarmadığımız lastiğimsi şeyin ilk ne zaman ve nerede bulunup çiğnendi-ğini merak eden varsa,...