Tarımsal üretimi bitirmek istiyorlarsa…

Ülkeyi yönetenler de tarımsal üretimin önemi ile ilgili bolca nutuk atıyorlar, ‘’destek’’ sözleri verip duruyorlar. Ağızlardan çıkanlar çok güzel… Ne yazık ki, yapılanların ağızlardan çıkanlarla uzaktan yakından ilgisi yok.

Tarımsal üretim, tartışılmaz bir öneme sahip…

Aksine iddia eden yok zaten…

Tam bir görüş birliği var…

Ülkeyi yönetenler de tarımsal üretimin önemi ile ilgili bolca nutuk atıyorlar, ‘’destek’’ sözleri verip duruyorlar.

Ağızlardan çıkanlar çok güzel…

Ne yazık ki, yapılanların ağızlardan çıkanlarla uzaktan yakından ilgisi yok.

Verilen sözler, ağızlardan çıktıklarıyla kalıyor, söylenilenlerin tam aksi yapılıyor.

Tarımsal üretimin ana unsurları belli…

Tarım alanları ve üreticiler…

Her iki unsura karşı yapılanlar ortada…

Güzelim tarım alanları yok ediliyor…

Maden ocakları, ‘’zehir havuzları’’ ve benzeri olmayacak işler yapılarak tarım alanları ‘’üretim yapılamaz’’ hale getiriliyor.

Bu konudaki örnekler oldukça fazla…

Uzaklarda aramaya gerek yok, Eskişehir’de bile sayısız örnek var.

Tarımsal üretimin bir başka ana unsuru olan üreticilere yaklaşım da çok farklı değil…

Verilen sözlerin aksine ‘’üreticilere destek’’ diye bir şey yok.

‘’Destek’’ olmadığı gibi ‘’üretimden vazgeçirme’’ çabaları var.

Üreticiler ‘’ürettiğine bin pişman’’ ediliyor.

Direnmek kolay değil…

Üretimden vazgeçen çiftçi sayısı oldukça fazla…

Bu rakamların ortaya koyduğu bir gerçek…

Buna karşın ‘’üretimden vazgeçirme’’ çabalarını sona ermiş değil…

Üreticilere darbe üzerine darbe vuruluyor.

Ürünler için belirlenen taban fiyatların düşüklüğü üreticileri zora sokmuştu.

Bu yetmezmiş gibi vurulan yeni bir darbe var.

Mısır ithalatına yüzde 130 oranında bir gümrük vergisi uygulanıyordu.

Bir gecede düşürüldü.

Yeni belirlenen vergi oranı yüzde 5…

‘’Gümrük vergisi yok’’ dense de olur.

Yıl sonuna kadar 1 Milyon ton mısır ithalatı yapılacak.

İnanılır gibi değil…

Bu karardan kazançlı çıkanlar olacak elbette ki…

Ancak tarımsal üretim yapmakta direnen çiftçiler büyük zarar görecek.

Karara gösterdikleri tepki büyük…

“…Bir gece uyandığımda sabah kalktığımda ithalat kararıyla birlikte 200 bin lira benim cebimden çalındı. Bir gecede! Köyümüzden, çiftçimizden çalınan para bir gecede yurt dışındaki çiftçilerin cebine gitti. Biz bu fiyatlarla biçim yaparsak borçlarımızı kapatamayız. Daha çok kötü duruma düşeriz. Bir an önce bu ithalat kararından vazgeçilmesini istiyoruz. Böyle devam ederse biz bir daha ki seneye ekmeyeceğiz. Bunun başka bir açıklaması yok.”

‘’…600 dekar bir arazim var. Bu araziyi işlemek için yaklaşık 5 milyon lira girdi maliyeti var. Ben bu 5 milyon lirayı tarlaya harcamasaydım altın, dolar alsaydım hiçbir şekilde üretim yapmasaydım en azından kazancım olurdu. Üreterek batıyoruz, rezil oluyoruz.’’

“Mısırımızı biçtik, akşam borsada sıraya girdik sabah 8 bin lira fiyatla uyandık. Rus çiftçisi de, Ukrayna çiftçisi de sabah uyandığında daha zengin uyandı.’’

“Mısır var, çekirdek var, domates var, pancar, patates bu yıl hepsi zararda. Mısırdan yüzümüz gülmek üzereydi ki ağzımızdan emziği çektiler. Yine ortalıkta kaldık. Ağlıyoruz, sesimizi çıkarıyoruz bu sefer de hain ilan ediliyoruz. Biz reklam peşinde değiliz, ekmeğimizin, emeğimizin peşindeyiz.”

Bunlar üreticilerin sözleri…

Söyledikleri bu kadarla sınırlı değil…

Daha neler söylüyorlar neler…

Öfkeleri büyük…

‘’Haksız’’ da değiller…

‘’Yerden göğe kadar’’ denilebilecek derecede haklılar.

Böylesi bir uygulamayı yapanları anlamak olanaksız…

Ne yapmak istiyorlar?

Eğer ‘’Türkiye’yi tarımsal üretim yapılamayan bir ülke haline getirmek’’ istiyorlarsa böyle ‘’Çin işkencesi’’ yapar gibi hareket etmelerine gerek yok.

‘’Tarımsal üretim yasak’’ deyiversinler.

Ekonomi Haberleri