TASARRUF GENELGESİ

Valimiz Sayın KILIÇLAR, işin başındaki icraatları ile kendisine güvenenleri, haklı çıkartıyor. Nitekim kamu savurganlığı ile ilgi yayınladığı genelgesinde, "Tasarrufa azami özen gösterilmelidir. Araç kullanımındaki savurganlığa son verilmelidir" diyerek, bu alandaki umutları artırdı. Özellikle de "...Kamu kurum ve kuruluşlarındaki tüm çalışanlar, hizmeti ve talebi aksatmadan mevzuata uygun, yerinde, süratli, etkili, dürüst ve çoğunluğun istifade edebileceği bir biçimde, hiçbir ayrımcılık içinde olmadan, vatandaşın mutluluğu için çabalamalıdır. Vatandaşın başvuruları ivedilikle cevaplandırılmalı'' sözleri Eskişehir' de önümüzdeki günlerde, pek çok olumsuzluğun ortadan kalkacağının da işareti oldu.
Aslında defalarca köşemizde, gündeme getirdiğimiz, "KAMU SAVURGANLIĞI" aklıselim her vatandaşımız tarafından da sohbetlere, sürekli konu yapılıyor. Ancak bir türlü önlenemedi. Maalesef, çok partili dönemlerde, Calvin Coolidge' in, "HİÇ BİR ŞEY DEVLETİN PARASINI HARCAMAKTAN DAHA KOLAY DEĞİL, ÇÜNKÜ DEVLETİN PARASI HİÇ KİMSEYE AİTTİR." " sözü, hep geçerli oldu. Bu alanda, pek çok genelge yayınlandı ama yeteri kadar dikkate alınamadığı gibi, kamu savurganlığı artarak devam etti.
1980'li yıllardan başlayarak, bakanlık sayısı aşırı bir biçimde artırıldı. Bakanlık sayısının artmasına bağlı olarak da genel müdür, bölge müdürü, il müdürü, müsteşar ve danışmanlık kadrolarında ve buna bağlı olarak personel sayısında da geometrik diziye uygun bir artış gösterdi. Bunun sonuncunda, bugün devlette görevli 2 milyon 400 binin üstünde memur var. Oysa Rahmetli Adnan Kahveci' nin, tespitlerine göre, 800 bin memur devlete yeterlidir. Bu tespite rağmen, devlete, sürekli memur alınıyor.
Ayrıca devlete mevcut, 50 bin kamyon,35 bin kamyonet,20 bin otobüs,20 bin minibüs,95 bin otomobil ve 11 bin diğer araçlar olmak üzere, toplam 231 bin araç var.Halbuki bu sayı Almanya'da 15 bin, Japonya'da 10 bin, İngiltere' de ise 12 bin.... Türkiye'de 294 gümrük kapısı var. Oysa Almaya da 60, Fransa'da ise 53 kapı var. Devlet dairelerinde çoğu uluslararası görüşmeler e açık, 162 bin telefon var. Aylık fatura gideri ise 5 milyon TL Bütçede sadece kamuda makam araçları şoförlerine ödenen para, yılda yaklaşık 600 milyon TL olduğu söyleniyor. Devletin yurtdışı kadrolarında çalışan yaklaşık, 7.500 personele harcırahlarla birlikte ödediği para 100 milyon dolar. TBMM' de, 550 milletvekiline 5000 civarında personel hizmet etmektedir.
Dünya Bankası ile yürütülen "Kamu Harcamaları ve Kurumsal Değerlendirme Projesi Raporu"nda, Türkiye'nin kamu harcama yönetiminin çağdışı ve dağınık olduğu, ciddi bir onarıma gereksinim duyduğu belirtildi. Raporda, Türk kamu harcama yönetimi sisteminin, gelişmekte olan çok sayıda ülkenin, ulaştığı standart açısından oldukça kötü bir performans gösterdiği kaydedildi. Savurganlık ve sahteciliğin, iç kontrol ve dış denetim sistemleri aracılığıyla caydırılması gereğine dikkat çekildi. Bütçe teklifinin, hükümet tarafından verilmesine karşın, mali disiplinsizliğin engellenemediği vurgulanan raporda, hem teknik, hem de siyasi sorunların Türkiye'de mali disiplini zayıflattığı vurgulandı.
Elbette Sayın KILIÇLAR' ın, genelgesine ne kadar uyulacak, bekleyip göreceğiz. Ancak düşünülmesi bile, başlı başına bir umuttur. Ayrıca devlette tasarruf, bir vicdan meselesidir. İnancı olan, devletini, milletini ve çocuk ve torunlarını, hülasa ülkemizin geleceğini düşünen, devlette görevli kişi/kişiler, kamu savurganlığına, son vermek zorundadır. Çünkü devletin, her kuruşunda, saçı bitmemiş yetimlerin de hakkı vardır. Ayrıca devletin kendilerine emanet ettiği kaynakları, sorumsuzca harcayanlar, emanete de ihanet içindedir.
Eskişehir' de, kurum/kuruluşlarda, savurganlığı önlemenin yanında, devletin harcamalarını azaltacak tedbirlerin de düşünülmesi gerekir. Bu alanda, "TOPLUM KATILIMI" en etkili unsurdur. Şayet Eskişehir' deki kurum/kuruluşlar, icraatlarında, "Toplum Katılımı" nı, ön planda tutar, hayata geçirirse, ihtiyaçlarını, en uygun şekilde karşılayacaktır. Ayrıca toplumdaki kaynaklar, kurum/kuruluşların icraat için harekete geçecek, toplumda, para, insan gücü veya malzeme niteliğindeki kaynakların kullanılması, kaynak kıtlığı çeken sektörlerde, son derce önem kazanacak, devletin yükünü de azaltacaktır. Üstelik toplum katılımı, hizmetlerde maliyetleri de düşürecek, en önemlisi de insanlarımız, icraat ve kurum/kuruluşlar hakkında, daha da bilinçleneceklerdir. Eskişehir' de, İl Turizm ve Kültür Müdürlüğü, Yunus Emre ve Nasreddin Hoca etkinliklerinde, toplum katılımını başarıyla uyguluyordu. Bu yıl, neden bilinmez, uygulamadan kaldırıldı. Ancak İl Müftülüğü, Kutlu Doğum Haftası' nda, toplum katılımını başarıya uyguluyor, çok başarılı sonuçlar da alıyor. İsteriz ki ildeki diğer kurum/kuruluşlar, İl Müftülüğünü örnek alsın...
Sayın KILIÇLAR' ı, kutluyoruz.