çağdaş üniversiteler, her bölümde yüksek düzeyde, eğitim ve öğretim faaliyetleri yapan, seçkin kadrolar sahip olan, bilimsel ve teknolojik araştırmalar yapan ve bu araştırmaları, toplumla paylaşan, sosyal ve ekonomik kalkınmaya hizmet eden kurumlardır.
Elbette ülkemizde, çağdaş ve teknoloji odaklı üniversite olmak, kolay değildir. üniversitelere gelen öğrencilerimiz, çok farklı sosyo-kültürel ve sosyo-ekonomik çevrelerden, alt yapıları ve hizmet kapasiteleri çok farklı olan eğitim kurumlarından gelmektedirler ve çok kez, yüksek eğitim için, yeterli ve gerekli bilgi birikiminden yoksundurlar.
Günümüzde, global alanda şirketler, yatırımcılar, üniversiteler rotalarını bilim ve teknoloji odaklı girişimciliğe doğru çevirmeye başladılar. Bunun dışında digital platform olarak başlayıp büyüyen ve gelişen şirketler, bilim ve teknoloji odaklı araştırmaların, iş birlikleri ve ürün geliştirmeleri, her geçen gün artıyor.
Geçen hafta, ESOGü, Rektörü Prof. Dr. Kemal ŞENOCAK ‘ ı, ziyarette, dünyadaki üniversitelerle ilgili gelişmelerin, fakında olduğuna tanık olduk. ESOGü ‘ nün, eğitim, öğretim, Ar-Ge çalışmaları, sanayi- ESOGü işbirliği üzerindeki görüşleri ile de umutlandık.
Yıllardır, ESOGü’ nün, çalışmalarını, yakından takip ediyoruz. ESOGü rektörlerinden, Sayın Prof Dr. Fazıl Tekin’i, rektör seçimlerden önce ziyarette, " İYİ BİR YöNETİCİ, İYİ BİR ORKESTRA ŞEFİDİR." cümlesi ve "üNİVERSİTELER, BİLGİ üRETEN YERLER OLMALIDIR" sözleri, hala hafızamızdadır.
Bugün, ESOGü, her fakültesinde, güçlü bir öğretim kadrosuna sahiptir. üniversite rekabetçi, özgürlükçü ve bireysel ortamıyla, öğrencilerine kendilerini geliştirmeleri için, imkanlar ölçüsünde, her türlü olanağı sunar. öğretim görevlileri de sürekli makro düşünür.
Nitekim Sayın Prof. Dr Muammer KAYA, bir sohbetinde, üniversitenin, teknik alanları olan Fen ve Edebiyat ve Mühendislik ve Mimarlık Fakülteleri için, Nobel ödülüne, aday olma/alma hedefini, hayal ettiğini ifade etmiştir.
Belki bu ifadeler, bazı kişi/kişiler, tarafından, hayal gibi görünebilir. Ancak başarılı olmak için, ilk adım düşlemek ve başarılı olmayı istemektir. Nitekim Dalai LAMA, "GüZEL BAHçE DüŞLEMEDEN, BAHçE SAHİBİ OLUNMAZ." demiştir.
Tıp fakültesi Dekanlarımızdan, Sayın Enver ihtiyar’ ı, ziyarette ise ESOGü Tıp Fakültesi’nin, Organ Nakli/Transplantasyon yapmayı hedeflediğini ve en kısa sürede üniversitenin, organ naklini yapabilecek, alt yapıya kavuşturulacağını belirtmişti. Bugün tıp fakültesi üniversite hastanesinde, organ nakli yapılıyor.
Sayın Prof. Dr. ŞENOCAK’ ın, üniversite-sanayi işbirliğinde de karalı gördük. ESOGü- SANAYİ işbirliği sayesinde, yürütülecek, uygulamalı araştırmalar, sanayinin problemlerine pratik çözümler getirirken, diğer taraftan da yaptıkları eğitim-öğretim faaliyetleri ile sanayinin, ihtiyaç duydukları, Araştırma-Geliştirme (Ar-Ge) personelini yetiştirecekler diğer yandan da araştırma yaparak, sanayinin ihtiyaç duyacağı alanlarda bilgi ve teknoloji üretilerek, katma değeri yüksek ürünler üretilecektir.
ESOGü ve Türkiye Lokomotif ve Motor Sanayi arasında, raylı sistemleri ilgilendiren ve AR-GE ile eğitim dahil tüm konularda, işbirliğini, amaçlayan bir protokol imzalandı.
Bu işbirliği ile ESOGü ile TüLOMSAŞ’ ın, mevcut imkânları birleştirilerek bilimsel, teknolojik ve ekonomik yönden, gelişmeleri ve raylı sistemlerle ilgili, eğitmen ve uzman yetiştirmek hedeflerken. teorik bilgilerini, pratiğe aktarabilecekler, tecrübe ve deneyimde kazanacaklar. Gerçeğe çok yakın bir İş tecrübesi elde edecekler.
Yine ESOGü ile ALBILA Serum Biyolojik ürünler Sanayi ve Ticaret A.Ş. arasında, üniversite-sanayi işbirliği çalışmalarını, destekleme amaçlı protokol imzalandı.
ESOGü bünyesinde, benzer pek çok gelişme var. Nitekim geçmiş yıllarda Türkiye’de, ESOGü, 227 yayınla 26, Anadolu üniversitesitemiz ise 87 yayınla 34 ncü sırada yer salmıştı. Aslında ESOGü, "Bilimsel içerikli dosya", açısından, ülkemizde, pek çok üniversitenin önündedir.
Yine ESOGü, CITATİON INDEX Yayınlarında, her yıl çıtayı yükseltiyor.
ESOGü, şeffaf ve hesap verebilirlik ilkesini, ön planda tutan, hakkaniyete ve liyakate önem veren, değişimi zorlayan ve katma değer üreten, toplumsal norm ve değerleri gözeten. Birey, hak ve özgürlüklerini gözeten üniversite olarak, dikkat çekiyor..
Sayın Prof. Dr ŞENOCAK, ESOGü’ yü, demokratik, katılımcı ve şeffaf, bir yapıya kavuşturacak, üniversite hakkındaki kararlarda, üniversitedeki, akademik ve idari birimler yanında, öğrencileri de üniversite icraatına “ ortak akıl”,” ortak payda” gibi kavramları hakim kılarak, söz, yetki ve karar sahibi yapacaktır.
. İnşallah! ESOGü, bilim ve teknoloji üretebilir ve öğretebilir, bir merkez haline gelecek, öğretim üyeleri de evrensel boyuttaki sorun çözme ve hipotez üretme gibi, alanlarda, söz sahibi olurken, eğitim-öğretim çalışmalarında, kalite, her yıl daha da yükselecektir.