TELEFON'UN İCAT ÖYKÜSÜ

Çaldığında bizi yayına getiren, fakat konuşmaya başladığımızda uzağımızdaki kişileri bizim yanımıza getiren bu aletin mucidi çok mühim bir iş başarmıştır. Düşünsenize şimdi telefonun olmadığını...Ne söylemek...

Çaldığında bizi yayına getiren, fakat konuşmaya başladığımızda uzağımızdaki kişileri bizim yanımıza getiren bu aletin mucidi çok mühim bir iş başarmıştır. Düşünsenize şimdi telefonun olmadığını...
Ne söylemek ve nereye söylemek istiyorsak bulunduğumuz yerden kalkıp taa oraya gitmemiz lazımdı. Bu da olmayacağa delalet. İşte Alexander Graham Bell bizi bu zahmetten kurtarmıştır. Bunu neden yaptığı da hayatıyla doğrudan ilintilidir. Şimdi merak edip "A nedenmiş acaba?" deyip hep birlikte aşağıdakileri okuyalım.
3 Mart 1847'de İskoçya'nın Edinburgh kentinde dünyaya gelen Graham Bell'in annesi doğuştan işitme engelliydi. Dedesi ve babası bu yüzden hayatlarını işitme engellilere adadılar. Bilhassa babası, işitme engellilere konuşmaya öğretmenin yolları üzerinde çalıştı. Graham Bell'in iki kaderiş veremden ölünce babası kalan tek oğlunun sağlığı için onu Kanada'ya götürdü. Orada babasını kaybeden Bell, babasının çalışmalarını tanıtmak ve yaymak için Amerika'ya gitti. Burada işitme engellilere dil öğretmeni yetiştiren bir okulda çalışta ve daha sonra kendi okulunu kurdu. Kısa bir sürede ünlenen Graham Bell, Oxford Üniversitesi'ne konuk öğretmen olarak davet edildi. Burada aklına acayip bir fikir miydi caba? Tel derken telefonun kısaltılmış halinden bahsetmiyoruz, yanlış anlaşılmasın. Bu tel bildiğimiz kablo niyetine kulanılan tel.
Neyse sonra bu düşüncelerle İngiltere'den ayrılan Graham Bell, Boston Üniversitesi İnsan Sesi Fizyolojisi dalı profesörlüğüne getirildi. Dala bak, hizaya gel.
Burada işitme engellilerin duymalarını sağlayacak aletler yapmaya girişti. Belle ve bir elektrik mühendisi olan yardımcısı Thomas Watson 1875 yılında sesin tel üzerinden başka bir yere gidebildiğini ortaya çıkardılar. Ancak giden ses hiçbir şeye benzemiyor, ilk telefon sapığı taklidi yapıyordu. Ama Graham Bell yine de sesin aktarıldığını bir alet yapmayı başarmıştı ve bu aletin patentini 7 Mart 1876 tarihinde aldı.
Ve günlerden bir gün...
Graham Bell atölyesinde icat ettiği, henüz telefondan çok kelefona benzeyen aleti üzerinde çalışırken, bu aleti çalıştırdığı bataryadan üzerine asit dökülünce "Watsonn yetiş! Yandım anammm!" şeklinde telefona bağırdı. Ve farkında olmadan ilk telefon görüşmesini yapmış oldu. Yardımcısı Watson onun sesini telefondan duydu ve diş macunu, yoğurt ne bulduysa kapıp Bell'in yanına vardı. Bu buluşunu Bell'e birçok ödül kazandırdı ve bundan sonraki çalışmalarına maddi ve manevi destek sağladı.
Daha sonra oraların meşhur bir ailesi olan Hubbart ailesinden Mabel adlı bir kızla evlendi. Önce öğrencisi olarak tanıdığı daha sonra evlendiği Mabel dört yaşından beri işitme engelliydi. Eşini derin bir sevgiyle bağlanan Graham Bell, artan ününe rağmen hiçbir zaman ne eşini ne de diğer işitme engelli insanları göz ardı etmedi. Annesinin ve eşinin duyamadığı sesleri, yine kendi icadı olan "Gramofon" adlı alete kaydetti ve bundan kazandığı paraları halen sağırlar için çalışmalar yürüten ve kendi adıyla anılan Alexander Graham Bell İşitme Engelliler Kurumu'na harcadı. Fransa hükümeti ona hizmelerinden dolayı para ve onur ödülü verdi. Ama o bu ödül parasıyla da işitme engelliler için Volta Enstitüsü'nü kurdu. Bulduğu ilk telefonu geliştirebilmek için tam dört yıl atölyede tıkılı kalan Graham Bell, bu sürenin sonunda saçları sakalları uzamış bir şekilde, elinde telefonuyla atölyesinden çıktı.
Bu çalışmalarında kendisine yardımcı olan Teiner ile "radyofon" adını verdikleri bu ilk telefonunun denemesini yaptılar. O da şöyle oldu: Teiner bir okulun tepesine çıkıp uzaktan bakan Gramam Bell'e telefonla "Bay Bell, Bay Bell! sesimi duyabiliyor musunuz? Cızrt... Adapazarı çık aradan cızrtt... Bay Bell beni duyabiliyorsanız şapkanızı sallayın. Duyamıyorsanız aşağı atlayın" dedi. Fakat gelin görün ki Bell şapkasını sallamış ve ilk telefonlu ve şapyalı iletişim böylece gerçekleşmişti.

Haberleri