İngiltere'nin Londra kentinde, ulaşımda kullanılan otobüs ve metro bilet fiyatlarına 10 Peni zam yapılmış.
Hiç hoşuna gitmemiş halkın bu zam.
Ne de olsa demokrasiyi içine sindirmiş bir ülke.
Öyle sokağa çıkıp, sağı solu kırıp dökmek yerine, daha demokratik bir yöntem kullanmışlar zammı protesto için.
Gerek sivil toplum örgütleri, gerekse sosyal medya aracılığıyla bir anda örgütlenmişler.
Çoğu insan, otobüs ve metro kullanmamaya karar vermiş bir anda.
Sabah işe gidenler, eğer gidecekleri işyeri yürünecek mesafedeyse, evden bir saat erken çıkıp yürüyerek gitmiş işlerine.
Dönüşte de, bir saat geç varmışlar evlerine.
İşyeri uzak olanlar da, aynı yöne giden komşularla anlaşıp, 3-4 kişi tek bir araç kullanmaya başlamış.
bu arada, bisikletle işe gidip gelenlerin sayısında da bir hayli artış olmuş.
Yönetim bakmış olacak gibi değil.
Zira...
Otobüs ve metro yolcu sayısı yarı yarıya azalmış bu protesto yüzünden.
Her ikisi de zarar etmeye başlamış ulaşım araçlarının.
Çareyi, yapılan 10 Peni'lik zammı geri almakta bulmuş yönetim.
Fakat...
Buna rağmen halk otobüs ve metroya binmemeyi sürdürmüş.
Yeni sürece hem alışmışlar, hem de yapılan zamma çok sinirlenmişler bir kere.
Hoşlarına da gitmeye başlamış bu durum.
Yönetim yine bakmış olmuyor, bu kez otobüs ve metro bilet fiyatlarını 10 peni daha düşürme kararı almış.
Sizin anlayacağınız...
Ulaşım fiyatlarına yapılan zam, bir anda ulaşım fiyatlarına yapılan indirime dönüvermiş.
Tabi ki halkın protestosu sayesinde.
Halkın büyük bir bölümünün yoksul olduğu Brezilya'da bazı temel mal ve hizmetlere zam yapılmış.
Halk resmen sokağa dökülmüş.
Bir anda sokaklara 100 Bin kişi çıkmış.
Polisle çatışan protestocular, sağı solu kırıp dökmeye başlamışlar.
Bu arada, hem protesto eden vatandaşlardan, hem de güvenlik güçlerinden ciddi yaralananlar olmuş.
Yönetim bakmış olmuyor, çareyi yapılan zamları geri almakta bulmuş.
Zam geri alınır alınmaz gösteriler son bulmuş ve eski huzur yeniden şehre gelmiş.
Biri demokrasinin beşiği olan ve zengin bir ülke, diğeri ise demokrasinin tam anlamıyla yerleşmediği fakir bir ülke.
Biz ne İngiltere kadar zenginbir ülke değiliz.
Biz ne de Brezilya kadar fakir bir ülke değiliz.
Ama...
Zamlar konusunda her iki ülke halkının yaptıklarını maalesef yapamıyoruz.
Gerekli tepkiyi veremiyoruz.
Tamam. Brezilya'da olduğu gibi sokağa çıkıp, sağı solu kırmayalım ama, İngiltere'de olduğu gibi demokratik bir tepki de veremez miyiz.
Veremiyoruz işte!
Paşa paşa kabul ediyoruz gelen zamları ve paşa paşa da ödüyoruz...
.....
Süreç her şeye rağmen sıkıntısız geçti...
Son yapılan mahalli seçimlerde ilginç bir tablo çıkmıştı ortaya.
Büyükşehir ve iki büyük ilçe belediyesini CHP almıştı ama, Büyükşehir Belediye Meclisi'nde çoğunluk AK Parti olmuştu.
Pek çok kişi "Eyvah eyvah!" derken seçim sonuçlarına...
Biz, Eskişehir'in, seçimle ortaya çıkan bu durumu avantaja çevirebileceğini düşünmüştük.
Öyle ya...
Seçim sonuçları, AK Parti çoğunluğuyla Belediye Başkanının uyum içinde çalışmasını mecbur kılacaktı.
Ne yazıktır ki, ilk başta göremedik bu uyumu.
Büyükşehir'in gündeme getirdiği bazı maddelere AK Parti meclis çoğunluğunun "hayır" dediği oldu.
Başkanın meclise taşıdığı bazı konulara yine AK partili meclis çoğunluğunun "Olmaz" dediği de oldu.
AK partili meclis çoğunluğunun kabul ettiği bazı maddeleri büyükşehir belediye Başkanının veto ettiği de oldu.
Hatta.
AK partililer tarafından ısrarla kabul edilen maddeleri, Büyükşehir belediye Başkanının mahkemeye taşıdığı da oldu.
Sonuç olarak...
Yüzde yüz uyumlu çalışma diye bir tablo sergilenmedi Eskişehir'de.
Ta ki 25 binlik planlar gündeme gelinceye kadar.
Üzerinde en çok tartışma çıkacağı beklenen konuydu 25 binlik planlar.
Hakkında en çok kavgaların yaşanmasının tahmin edildiği madde idi 25 binlik planlama.
AK parti ile CHP arasında fırtınalar kopartacak bir meseleydi Eskişehir'in 25 bin ölçekli planlaması.
Ne kavga oldu ne gürültü iyi mi?
Önce komisyondan geçti kavgasız gürültüsüz.
Ardından...
Mecliste kabul edildi tartışmasız.
Dün itirazların görüşülmesiyle önemli bir adım daha atılmış olundu.
Birkaç madde üzerinde yaşanan fikir ayrılığını da ayırırsanız bir tarafa...
25 Binlik planlama süreci sıkıntı dahi yaşanmadan sona geliyor.
Bakın işte bu iyi bir şey...
.....
Biraz da
gülmek lazım
Adamın biri bir gün yolda giderken otostop yapan bir kedi görür, durur ve arabaya alır. Kedi ön koltuğa geçer ve dile gelir:
"Ben aslında bir insanım, eğer beni bir kere öpersen çok güzel bir prenses haline gelirim." der.
Adam güler ve arabayı sürmeye devam eder. Kedi tekrar dile gelir:
"Eğer benim başımı okşarsan çok güzel bir prenses olacağım ve seninle 1 hafta kalmaya razıyım." der. Adam tekrar güler ve iki elini de direksiyondan ayırmayarak sürmeye devam eder. Kedi sıkılmaya başlar ve der ki:
"Eğer benim başımı okşar ve güzel bir prenses haline çevirirsen seninle bir hafta kalırım ve istediğin herşeyi yaparım."
Adam yine güler,sonunda kedi dayanamaz:
"Senin neyin var? Sana çok güzel bir prenses olduğumu ve beni öpersen 1 hafta seninle kalıp istediğin herşeyi yapacağımı söledim. Neden beni öpmüyorsun?"
Sonunda adam cevap verir:
"Bak ben bir mühendisim. Konuşan bir kedi, bir prensesten çok daha ilginç geliyor."
Tepkisiz toplum...
İngilterenin Londra kentinde, ulaşımda kullanılan otobüs ve metro bilet fiyatlarına 10 Peni zam yapılmış.Hiç hoşuna gitmemiş halkın bu zam.Ne de olsa demokrasiyi içine sindirmiş bir ülke.Öyle sokağa çıkıp, sağı solu...