Bir okuyucumuz, "...Yalnız Gürleyik köyü, derelerindeki suları değil, termal sularını da verimli kullanmıyoruz. Eskişehir'de, termal suları açısından, küçümsenmeyecek potansiyele sahiptir. Ancak, yıllardır, gündemde olan Kızılinler Projesi, bir türlü hayata geçmedi. Gündeme getirirseniz memnun olurum." " diyerek istekte bulundu.
Elbette ülkemiz ve Eskişehir'deki, sularımıza sahip çıkılmalıdır. Kızılinler Projesi neden gerçekleşmedi, en iyi yetkililer bilir ama su hayattır. Tüm canlılar için de yaşamdır. Gürleyik suyunu, savunmamıza da bu perspektiften bakmak gerekir. Ayrıca Gürleyik Mahallesinin, doğa ve su için mücadelesi, herkese örnek teşkil edecek niteliktedir.
Gürleyik suyunu, borularla taşımak, o vadideki canlıları, bu sudan mahrum etmek demektir. İnsanlar kadar, bu vadide yaşayan, tüm canlılarında, vadideki suya ihtiyacı vardır. O nedenle de su kaynakları korunmalı ve kirletilmemesi için de her türlü tedbir alınmalıdır.
Ayrıca Türkiye, su zengini bir ülke değil ama jeotermal kaynaklar açısından, dünya çapında bir potansiyele sahip olup, Avrupa'da ise kaynak potansiyeli açısından, birinci, kaplıca uygulamaları konusunda ise üçüncü, sırada bulunmaktadır.
Ülkemizde, bulunan 1500'ün üzerindeki kaynaktan, temin edilen termal suları, gerek debi ve sıcaklıkları, gerekse de çeşitli fiziksel ve kimyasal özellikleri ile Avrupa'daki termal sulardan, daha üstün nitelikler taşımaktadır. Sıcaklıkları 20 - 110 0C arasında, debileri ise 2 500 lt / sn arasında değişebilen, 1500' den fazla kaynağa sahip bulunan ülkemiz, kaynak zenginliği ve potansiyeli açısından, dünyada ilk yedi ülke arasında değerlendirilmekte
Türkiye, yüksek mineralizasyon içeriği sayesinde, etkin tedavi edici özelliklere sahip termal su potansiyelinin, zengin kültürel, doğal değerleri ve iklimsel özellikleri ile birleşmesi sonucunda, benzersiz bir sağlık turizmi ortamı sunmaktadır.
Ayrıca ülkemizde, termal suları, pek çok rahatsızlığa iyi gelmektedir. Özellikle de romatizma, ortopedik, Nörolojik rahatsızlıklar, Deri kireçlenmeler, kas ağrıları ve siyatik, Beyin (Selebral) damar hastalıkları Nefrolojik, Solunum Sistemi hastalıkları, gibi hastalıklara faydalı olmaktadır. Ancak termal bölgelerinde, gerçekleştirilen, her tesiste veya bölgede, uzman doktor ve hemşire bulundurma, zorunluluğu getirilmelidir.
Dünyada, termal suları açısından, ilk yedi ülke arasında yer alan Türkiye'nin, termal suları, hem debi ve sıcaklıkları, hem de çeşitli fiziksel ve kimyasal özellikleri ile Avrupa'daki termal sulardan, daha üstün nitelikler taşıyor. Ancak ekonomik getiri açısından, arzu edilen seviye de değildir.
Nitekim Almanya'da bulunan, 200 termal kaynağı değerlendiren, 250 civarındaki tesislerde, geceleme sayısı 65 milyon, ziyaretçi sayısı ise 12 milyondur. Termal turizmin, ülke ekonomisine katkısı ise 30 milyar dolar civarında gerçekleşiyor. Türkiye'de, Pekâlâ bu pastadan pay alabilir. Yeter ki bünyesindeki, zengin termal sularını değerlendirebilsin.
Bir süredir, Gazlıgöl' de bulunuyoruz. Gazlıgöl, son yıllarda, termal tesisleri açısından, hızlı bir gelişme içindedir. Ancak Gazlıgöl' deki sağlıksız gelişme, gelecekte en büyük sorun olarak, gündeme gelecektir.
Ayrıca Gazlıgöl, termal suları açısından, ülkemizin en şanslı bölgesidir. Her yıl yurt içinden, insanlar, şifalı sularında derman arıyor. Ayrıca içme olarak kullanıldığında, karaciğer ve böbreklere iyi geliyor. Gazlıgöl Kaplıcası'ndaki sular, hem içiliyor, hem de banyo yapılabiliyor.
Nitekim İstanbul Üniversitesi, Tıp Fakültesi öğretim üyesi, Prof. Dr. Zeki Karagülle, Avrupa'da, kalp hastalarına, karbondioksitli kaplıca önerildiğini belirterek,'Avrupa'da, ekip çalışması yapılıyor. Hastalar bu tür kaplıcalara doktor kontrolünde yönlendiriliyor. Bu bilgiler ışığında karbondioksit açısından zengin olan GAZLIGÖL Kaplıcası'nın da kalp ve damar hastalıklarına iyi geliyor."demiştir
GAZLIGÖL, çok hızlı gelişen ve her geçen günde, termal suya dayalı devre mülk satışlarının arttığı bir bölgedir. Yüzler insanımız, şifa bulma için geliyor. O nedenle de Gazlıgöl ve ülkemizdeki, tüm termal tesislerine, doktor ve sağlık personeli bulundurma mecburiyeti getirilmelidir. Ayrıca Gazlıgöl'den geçen İhsaniye yolu belde dışına çıkartılmalı.
GAZLIGÖL' de ve tüm termal bölgelerinde, sağlıklı gelişmesi için, "TURİZM MASTIR PLANI" na da, ihtiyacı vardır. Termal bölgelerinde, yapılacak, "TURİZM MASTIR PLAN", bölge ve bölge dışından gelecek, turizm yatırımcılarına rehber olacak, hem de bölgedeki turizmle ilgili çalışmaları ve girişimleri de doğru yönlendirilecektir.
Ülkemiz, termal kaynakları ve şifalı sular açısından, tam bir cennet. Ancak bir jeotermal kuşağın üzerinde olan ülkemizin, bu alandaki avantajlarına rağmen, termal sularının, verimli olarak kullanıldığını, doğru değerlendirildiğini söylemek mümkün değildir O nedenle de Termal sularımız, daha verimli kullanılmalı, yabancı turistlere de hizmet verecek standartlara ulaştırılmalıdır.
TERMAL SULARI
Bir okuyucumuz,
Yalnız Gürleyik köyü, derelerindeki suları değil, termal sularını da verimli kullanmıyoruz. Eskişehirde, termal suları açısından, küçümsenmeyecek potansiyele sahiptir. Ancak, yıllardır, gündemde olan...