Ülkemizde, termal suları, pek çok rahatsızlığa iyi gelmektedir. Özellikle de romatizma, ortopedik, Nörolojik rahatsızlıklar, Deri kireçlenmeler, kas ağrıları ve siyatik, Beyin (Selebral) damar hastalıkları Nefrolojik, Solunum Sistemi hastalıkları, gibi hastalıklara faydalı olmaktadır. Ancak termal bölgelerinde, gerçekleştirilen her tesiste veya bölgede, uzman doktor ve hemşire bulundurma zorunluluğu getirilmelidir.
Ülkemizde, Gazlıgöl, termal suları açısından, en şanslı bölgesidir. Her yıl yurt içinden, binlerce vatandaşımız, şifalı sularında derman arıyor. Ayrıca içme olarak kullanıldığında, karaciğer ve böbreklere iyi geliyor. Gazlıgöl Kaplıcası'ndaki sular, hem içiliyor, hem de banyo yapılabiliyor.
Gazlıgöl termal suları için de klorür, iyodür, bromür, florür, sülfat, nitrat, nitrit, hidrofosfat, karbonat, bikarbonat, hidroarsenat gibi iyonların yanı sıra, serbest karbondioksit ve serbest kükürtlü hidrojen gazları bulunmaktadır.
Ayrıca kaplıcanın temperatürü 64 C, radyoaktiviTlferi Rn 0,2 ile 0,29 eman arasında değişmekte olup, pH değerleri ise 6,9'dur. Bu değerlerin kalp hastalarına, iyi geldiği için, karbondioksitli gaz içeren kaplıcalar öneriliyor.
Nitekim İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Ekoloji ve Hidroklimatoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Zeki Karagülle, Avrupa'da kalp hastalarına karbondioksitli kaplıca önerildiğini belirterek,'Avrupa'da ekip çalışması yapılıyor. Hastalar bu tür kaplıcalara doktor kontrolünde yönlendiriliyor. Bu bilgiler ışığında karbondioksit açısından zengin olan GAZLIGÖL Kaplıcası'nın da kalp ve damar hastalıklarına iyi gelmesi bekleniyor' demiştir.
Afyon'daki Gazlıgöl Kaplıcaları, çeşitli rahatsızlıklar için önemli bir merkezdir. Ancak bölgeyi gerek imar, gerekse termal suların geleceği açısından, ciddi sorunlar bekliyor. Görüldüğü kadarıyla da bölgede, sağlıklı kentleşmeyi sağlayacak bir imar planı yok.
Oysa GAZLIGÖL, çok iyi imar planlaması, çevre düzenlemeleri ve tesisleri ile yerel ve ulusal ekonomiye, ciddi katkıda bulunabilir. Bu hususta Afyon Valiliğine ve Afyon ve belde belediyelerine, önemli görevler düşüyor. Bunun için de çevrenin, bugünkü durumu çok iyi etüt edilmeli, geleceğe yönelik stratejiler belirlenerek, uygulamaya alınmalıdır. Yapılaşmaya mutlaka sınırlama getirilmelidir.
Gazlı göl' de tesislerinin, içinden geçen yollar, mutlaka tesislerin dışına çıkartılarak çevre yollarla anayola bağlanmalıdır. Çünkü hem trafik, hem de gürültü kirliği açısında müşterileri rahatsız ediyor. Ayrıca Gazlıgöl de termal tesislerine sınırlama getirilmelidir. Aksi halde, bütün tesisler atıl kalabilir.
Öte yandan, Gazlıgöl' de çevre düzenlemesi ile ilgili pek çok sorun var. Bu eksikliği ortadan kaldırmak için, peyzaj düzenlemeleri ve çocuk parkı yapılmalı, yeşil alanlar çoğaltılmalı, özellikle de bölge ağaçlandırılmalı, yollar asfaltlanmalıdır.
AFYONKARAHİSAR, termal turizmi için, her türlü imkân ve olanaklarını seferber etmiş, yatırımcılar içinde her türlü kolaylığı gösteriyor. Son yıllarda, bu alana ciddi yatırımlar yapılmış, sürekli de yapılmaktadır. Ancak ilin termal turizm bölgelerine yönelik bir MASTER PLAN' nın olmayışı, gelecekte pek çok sorunu da beraberinde getirecektir.
Özelliklede Gazlıgöl, için bir "TURİZM MASTER PLANI" na, ihtiyacı vardır. Galıgöl'e yapılacak planlama, bölge ve bölge dışından gelecek, turizm yatırımcılarına rehber olacak, hem de bölgedeki turizmle ilgili çalışmaları ve girişimleri de doğru yönlendirilecektir.
Gerçekleştirilecek, bir "TURİZM MASTER PLAN" da turizm, doğa, kültür, tarihi doku birlikte düşünülmelidir. Bu unsurlar olmadan, turizm olmaz. Doğa, satın alınabilir bir değer değildir. Geçmişte turizm adına, doğaya büyük zararlar verildi. Bugün ülkemizde ve tüm dünyada, doğayı ve kültür değerlerini korumak için, yerel bazda eyleme geçildi. Yörelere özgün doğal çevre, tarihi ve kültürel değerler ve ürünler keşfedildi. Bunlar turistlere sunuldu.
Ülkemiz, termal kaynakları ve şifalı sular açısından tam bir cennet. Ancak bir jeotermal kuşağın üzerinde olan Afyon bu alandaki avantajlarına rağmen, termal sularının, verimli olarak kullanıldığını, doğru değerlendirildiğini söylemek mümkün değildir. Sayısız sağlık sorununa, faydalı olduğu kanıtlanan şifalı sularımızın, yabancı turistlere hizmet vermediği de ortada Bunu nedenleri çok iyi değerlendirmeli, gerekenlerde yapılmalıdır.
Termal turizmine, değer veren ülkeler ve kentler, ciddi paralar kazanmaktadır. Nitekim Almanya'da bulunan 200'den fazla kaplıca tesisi, yani termal turizm tesislerinde direkt ve indirekt yaratılan ekonomik faaliyet yılda, 30 Milyar $ civarında olduğu söyleniyor.
Kaynak zenginliği açısından, dünyada ilk 7 ülke arasında yer alan Türkiye'nin, termal suları, hem debi ve sıcaklıkları, hem de çeşitli fiziksel ve kimyasal özellikleri ile Avrupa'daki termal sulardan, daha üstün nitelikler taşımaktadır. Ülkemizde debileri, 2-500 lt/sn arasında değişen 1300 dolayında termal kaynak bulunmaktadır. Ancak bu zenginlik yerel ve ülke ekonomisine mutlaka kazandırılmalıdır.
TERMAL VE MASTIR PLAN
Ülkemizde, termal suları, pek çok rahatsızlığa iyi gelmektedir. Özellikle de romatizma, ortopedik, Nörolojik rahatsızlıklar, Deri kireçlenmeler, kas ağrıları ve siyatik, Beyin (Selebral) damar hastalıkları Nefrolojik, Solunum...