TERÖR, EMPERYALİST JOKERİDİR

            Terör olaylarının, başladığı 1994 yılından günümüze kadar, 6 bin 105 askerimiz, 805 polisimiz, bin 440 güvenlik korucumuz olmak üzere toplam 8 bin 350 şehit verdik. AKP iktidarında ise polis ve asker olarak...

            Terör olaylarının, başladığı 1994 yılından günümüze kadar, 6 bin 105 askerimiz, 805 polisimiz, bin 440 güvenlik korucumuz olmak üzere toplam 8 bin 350 şehit verdik. AKP iktidarında ise polis ve asker olarak teröre 2477 şehit vermiş olduk.


             Perşembe günü de Batman'ın, Hasankeyf ilçesinde yol yapım çalışmasının emniyetini sağlayan askerlerin, bulunduğu zırhlı askeri aracın geçişi sırasında,  PKK'lı teröristler, asfaltın altına tuzakladıkları el yapımı patlayıcıyı, infilak ettirdi. Patlamada, 1'i astsubay, 6'sı uzman çavuş, 7 asker şehit oldu, 2 asker de ağır yaralandı.


           Şehitlerimizden biri de,   Eskişehir Emek Mahallesi Şölen Sokakta oturan Neşet Gök’tür.  Şehidin cenazesi CUMA günü,  düzenlenen,  askeri tören sonrası, toprağa verildi..


          Tüm şehitlerimizin, ruhu şad mekânları da cennet olsun.


          Elbette şehit olmak ve o mertebeye ulaşmak, herkese nasip olmaz ama tedbiri de elden bırakmamak gerekir. Ancak terörle mücadelede, geçmiş ve bugün, çok iyi değerlendirilerek, kara verilmelidir.


           Nitekim geçmiş yıllarda, Şehit cenazesine katılan bir vatandaş, " Siyasiler  PKK terörüne, Tansu çiler gibi, çözüm bulmalıdır. O yıllarda, PKK terörünü, özel Harekat Timi halletmişti.  çünkü Terör, askerin işi değildir." diyerek, teröre tepki göstermişti.
            1983 yılında, emniyet amiri İbrahim Şahin ve üniversite mezunu 11 komiser yardımcısından oluşan, ilk tim kuruldu. İki yıl içinde sayıları 100’ü geçti. özel harekatçı polisler; Güneydoğu’ da olağanüstü hal uygulamasına geçilmesi ile birlikte, bu bölgede görev yapmaya başladılar. 
            1993 yılında, terör ile mücadele de girilen yeni dönemde, özel harekât timlerine düşen görev de arttı. özel harekât timlerinin re-organizasyonunda, Hüseyin Kocadağ önemli görevler aldı. Emniyet yeni tim mensuplarının yetiştirilmesi için, özel harp dairesi ve milli istihbarat teşkilatı eski mensubu Korkut Eken‘i görevlendirdi. özel harekât timlerini sayısı arttırıldı. Sayıları 8000 civarına ulaşmıştı. PKK’ ya karşı, çok başarılı oldular. Yok denecek kadar da şehit verdiler. 
           Terör, yok denecek kadar azaldıktan sonra,  Emniyet Genel Müdürlüğü’nce yayınlanan ve Genel Müdür Kemal önal’ın imzasını taşıyan genelgeyle, özel harekât timi polislerine karakollarda görev verilmemesi istenildi. Güneydoğu Anadolu’da görev süresi dolan özel harekât timi mensupları, istedikleri illere atanmıştı. 


             Oysa terörün, en azgın olduğu dönemde, çok zor eğitimlerin ardından görevlendirilen özel harekâtçılar, teröristlerin korkulu rüyası olmuştu. Hainlere karşı o kadar başarılıydılar ki, bizzat bölücü başı, telsizle verdiği talimatlarda, "özel harekâtçılar ile çatışmaya girilmemesini" istiyordu.


            Türkiye, terörle mücadeleyi, iyi eğitilmiş, bölgeyi ve bölge insanını, çok iyi tanıyan, "öZEL TİMLERLE" yapmak zorundadır. çünkü  bölgeyi ve bölge halkını da tanımayan, kısa süre eğitim gören, terör alanında tecrübesi de olmayan, askerlerle, terörle mücadelede  başarılı olmak çok güçtür


            Ayrıca bölgeye gönderilen askerler, ne kadar iyi eğitilirlerse eğitilsinler, terörle mücadele etmeleri çok zordur. Bölgeyi çok iyi tanımayan askerlerimizin, bölgeyi ve halkını da  çok iyi tanıyan teröristlerle, etkili bir şekilde mücadele etmesi mümkün mü?


            Siyasi irade ve güvenlik kurumları, artık gerçekleri görmeli.  Terörle mücadelede, iyi eğitilmiş, her şart ve zeminde mücadele edebilecek, görevli olduğu coğrafi bölgeyi ve bölge halkını da  çok iyi tanıyan, bölgeye has, "özel Timler" ile terörle mücadele yapılmalı.  Bu tinlerde, Bölgede de kalıcı olmalıdır.


            Şu bir gerçek ki  terör örgütlerinin arakasında, emperyalist güçler vardır. çünkü  terör, emperyalistlerin jokeridir. çağımızda, savaşlar, artık iki devlet, ya da devletlerarasında olmuyor. çünkü dünyada halk, özellikle de batı ülkelerindeki insanlar, savaş istemiyor. Siyasiler de, dünyadaki senaryolarını gerçekleştirmek ve çıkarlarını da korumak ve kollamak için, “TERöR” denen beladan, ideolojik etnik, dinsel görüntü verilerek, örtülü olarak istifade ediyorlar.


           Türkiye’ de . Asimetrik Savaş ve Gayri Nizami Harp, farklı dönemlerde, farklı mücadele teknikleri ile sürdürüyor. Teörö karşısından  Siyasi kararlılık ve, ekonomik, sosyolojik askeri, siyasi ve psikolojik mücadele birlikte verilmediği ve kararlı bir duruş sergilenmediği için de kesin çözüme bir türlü ulaşılamadı.


                Aslında PKK ve diğer terör örgütlerine, para ve silah desteği vererek Türkiye’nin başına bela eden tüm ülkeler de biliniyor. O nedenle de ülkemizdeki tüm kesimler, dış ve içteki terör destekçilerine karşı ve terörle mücadele de elini taşın altına koymak, her türlü fedakârlığı da yapmak zorundadır. çünkü söz konusu olan Türkiye’ dir…

Haberleri