DİSK, KESK, TMMOB, TTB tarafından düzenlenen, 'Emek Barış Demokrasi Mitingi" nin yapılacağı tren garı kavşağında, iki ayrı patlama, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin, en büyük terör saldırısı olarak kayıtlara geçti. Saldırıda, 95 kişinin hayatını kaybettiği, 48 i yoğun bakımda olmak üzere, 246 kişinin de hastanedeki tedavilerinin sürdüğü belirtildi.
Ankara'da, meydana gelen terör, olayı, bahane edilerek, birlik ve beraberliğimizi zedeleyecek tahriklerden, insanımızı ötekileştirmekten, tüm kesimlerin, sakınması son derece önemlidir. Çünkü terörün, dilinin, dininin, ırkının ve milletinin olmadığı ortadadır.
Ankara'daki, katliam ve tüm terör olaylarından sonra, Türk halkı, sağduyulu hareket etmek, ülkede, birlik ve beraberliği bozacak, tavır, davranış ve söylemlerden de uzak durmak mecburiyetindedir. Aksi her davranış, terör odaklarının, amaç ve hedeflerine yardımcı olurken, onları da teşvik eder.
Şu bir gerçek ki geçmiş yıllarda, cinayetlerinde bir adabı vardı. Gururu incinen aristokrat, soylu rakibini sabahın seherinde yüzyüze vuruşmaya davet ederdi. Bu düelloların, kendine özgü, bir ahlakı, bir hakkaniyeti, bir adaleti vardı.
Savaşların da tıpkı düellolar gibi, bir ahlakı ve bir adabı vardı. Savaşan taraflar,birbirini gafil avlamaz, açıkça savaş ilan ederdi. Savaşlar ordular arasında yapılırdı. Halk, özellikle de kadın ve çocuklar kesinlikle hedef alınmaz, bilakis korunurdu.
Zaman geçti. Düelloların yerini, kalleş pusular, savaşların yerini de terör aldı. İçinde bulunduğumuz çağda, insanlar, kalleşçe öldürülüyor, toplumdaki herkes hedef alınıyor. Günahsız insanlar, kadın çocuk demeden, pusuya düşürülerek, hayatına son veriliyor
Terör odakları, Ankara'daki, katliamı, ne amaçla yaptı, kimlere hizmet ettiler, önümüzdeki günlerde netleşecektir. Ancak terör olaylarının, esas amacı provokasyondur, Yani eylemi planlayanlar, insanları öldürmeyi değil, insanları öldürmek yoluyla, bir grubu harekete geçirmeyi hedeflerler. Özellikle de etnik ve dinsel önyargı ve nefretti yaratmak için de gayret gösterirler.
Öte yandan terör eyleminin, kimin tarafından yapıldığı değil de "ne amaçla" yapıldığı da halkımız tarafından, dikkate alınmalıdır. Çünkü yapılacak olan, her eylem, bir politikanın sonucudur ve karşı tarafı, bir yöne sevk etmek amacını taşır.
Ayrıca kentlerdeki, terör olayları, kırsaldan çok daha etkilidir ve iç huzuru bozması ihtimali çok yüksektir. Etnik ve dinsel gelişmeler üzerinden yapılan, siyaset anlayışları, bunu teşvik eden ana faktördür. Etnik ve dinsel, önyargı ve nefret meydana geldiği andan itibaren toplum ayrışmaya ve diğerine kin tutmaya başlar. Bu durumu istismar edecek olanlara karşı mücadele, en az teröre karşı yapılacak mücadele kadar önemlidir.
Teröre karşı, en etkili araçlardan bir tanesi de eylemcinin hedefi ne olursa olsun, bunun çarpıtılması ve eylemcinin, hedefini sergilemesine asla izin verilmemesidir. Özellikle de ülkemiz ve Eskişehir'deki yerel TV'ler ve gazeteler, terör odakları ile ilgili haberleri dikkatli vermek zorundadır. Çünkü medya, her iki tarafın da elindeki en güçlü silahtır. Kim daha iyi kullanırsa, o kazanır. O nedenle de terör olaylarının, reklamı yapılmamalıdır.
AB'nin isteği üzerine, Terörle Mücadele Yasası'na, vurulan darbenin, terör olayları karşısında, askerin, polisin elini kolunu bağladı. Bu yasanın düzeltilmesi gerektiğini vurgulayan uzmanlar, Irak'ta çetin kış koşulları yaklaşırken, PKK^nın, Kandil Dağı'nı boşaltarak, Suriye'de, PDY' ye sığındıkları söyleniyor.
Terörün önlenmesinin önündeki asıl engelin, "Terörle Mücadele Yasası"nın, olduğunu, yasanın ifade almayı, eylemi, hainlerin inlerini öğrenmeyi, adeta yasakladığını belirten uzmanlar, terör örgütlerini, çökertmek için, güvenlik güçlerine, yetkilerinin geri verilmesini istemişlerdi. Bugüne kadar da bu istekler, yerine getirilmedi.
Terörle mücadelede, başarıya ulaşmaya engel olan, en önemli faktörden biri de işbirlikçilerdir. Çünkü terörü besleyen unsurlar, teröre destek veren işbirlikçilerdir. Teröre vurulacak en önemli darbelerden de bir tanesi, bu işbirlikçilerin, mümkün olduğu kadar, tesirsiz hale getirilmesidir. Terörde, işbirlikçi olayı varsa, bu da önlenemezse, terörle mücadeleyi, çok olumsuz yönde etkiler. O nedenle de İşbirlikçilerle de mücadele etmek gerekir.
Terörle mücadele, hükümete ve güvenlik güçlerine bırakılmayacak kadar önemlidir. Bu bir devlet sorunudur. Meseleye, o açıdan bakmamız gerekir. Maalesef siyasi ve kişisel çıkarlar için, tartışmalar yapılıyor. Bu da terör örgütlerine ve işbirlikçilerine, moral veriyor.
Ayrıca terörle mücadelede, başka ülkelerden ve uluslararası kuruluşlardan yardım beklemeye gerek yoktur. Onlar çözmek için değil, daha da karıştırmak için bu sürece dahil oluyorlar. Türkiye, bu sorunu, kendi imkân ve kabiliyetiyle çözecektir. Çözmek de zorundadır. Yeter ki terörle mücadelede, birlikte ve sağduyulu, hareket edilsin, ülkemizde, her kesim, elini taşın altına koysun...
TERÖR İNSANLIK SUÇUDUR
DİSK, KESK, TMMOB, TTB tarafından düzenlenen, ’Emek Barış Demokrasi Mitingi nin yapılacağı tren garı kavşağında, iki ayrı patlama, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin, en büyük terör saldırısı olarak kayıtlara geçti. Saldırıda,...