TERÖR VE GÜVENLİK GÜÇLERİ

Yeni Foca’ da, bulunduğumuz süre içinde, İzmir Foça Jandarma Komando Okulu Eğitim Merkezi Komutanlığı’ nda, eğitim gören ve hafta sonu tatiline çıkan, gençlerimizi gördükçe, terörle mücadeleyi ve verilen eğitimi, bir kez...

Yeni Foca' da, bulunduğumuz süre içinde, İzmir Foça Jandarma Komando Okulu Eğitim Merkezi Komutanlığı' nda, eğitim gören ve hafta sonu tatiline çıkan, gençlerimizi gördükçe, terörle mücadeleyi ve verilen eğitimi, bir kez daha değerlendirme fırsatı bulduk,
Bu gençlerimiz, terörle mücadele de göreve alacaklar mı bilinmez ama terörle mücadele, çok iyi eğitimli, tecrübeli ve deneyimli, geniş yetkisi olan, güvenlik güçleri ile yapılmalıdır.
Nitekim geçmişte, PKK terörüne karşı, yok denecek kadar şehit veren, Özel Harekât Timi, çok başarılı performans sergiledi. Hatta terör örgütlerinin, korkulu rüyası olmuştu. Neden bilinmez, Özel Tim dağıtıldığı gibi, bugün terörle mücadele edecek olan güvenlik güçlerinin, yetkileri de kısıklandı.
Oysa geçmişte, terörle mücadelede örnek alınacak icraatlar var. Nitekim 1992 yılında, Devlet, Güneydoğu'da otorite kaybediyordu. Bu gidişi durdurmak ve çözümde bulunmak zorunda idi. Ve aranan çözüm, nihayet 1993 yılında bulundu." PKK ya karşı, onun taktikleriyle savaşılacak, PKK ya, destek olanlara da terörist muamelesi yapılacaktı.
Ancak Özel Tim, başarılı oldukça,dış ve iç şer odaklarınca düzenlenen, aleyhindeki senaryolar, hız kazandı. Özel Tim Emniyet Genel Müdürlüğünce, PKK ve Dev Sol'a karşı, kullanılıyor görüntüsü altında, tehdit, gasp, haraç, uyuşturucu kaçakçılığı, cinayet gibi suçların, Özel Tim mensupları tarafında yapıldığı iddiaları geldi
Oysa Emniyet Genel Müdürlerinde, Sayın Bilican," Toplam 49 ilde, faaliyet gösteren 6163 Özel Harekât Tim personeli mevcut. Özel Harekât Timleri için, şu ana kadar çok şey söylendi. Bunların çoğu asılsızdır. Bu teşkilatın dağıtılması, ya da bir başka kuruma bağlanması mümkün değildir. Özel Tim polislerinin de diğer polislerden bağlı bulundukları disiplin tüzüğü bakımından, hiç bir farkı yok. Devletimizin, bu timlere ihtiyacı var." Demişti.
Sayın BİLİCAN, haklı çıktı. Bugünde terörle mücadele için, Özel Harekât Timlerine ihtiyaç var. Güneydoğu' ya has gerçekleştirilecek ordu ve özel timler, terör bölgelerinde, sürekli ve kalıcı olmalı, geniş yetkiler verilmelidir.
Türkiye, bugünkü, terörle mücadele yönteminden vazgeçmelidir. Yeni bir strateji belirlemeli, eğitimli, tecrübe ve deneyim sahibi, "Özel Harekât Timleri" bölgeye has "Ordu Birlikleri" ve geçmişte olduğu gibi, terör örgütlerinin, yöntemi ile mücadele etmelidir.
Terörle Mücadele Polisi, devletin bütünlüğünü ve kamu düzenini bozmaya, anayasal düzeni değiştirmeye yönelik örgütlü veya bireysel suçları engelleme, suç işleyenleri tespit etme, yakalama, sorgulama ve gerekli tahkikatı yapma bilgi ve becerisine sahip nitelikli kişilerden oluşmalı, gündemde kalıcı olmalıdır.
Terörle mücadele etmek, aslında siyasi otoritenin, yani hükümetin görevidir. Çünkü siyasi otoritenin, terör örgütüne iç ve dış destek sağlayanlara, örgüte sempati duyanlara, bölge halkına, iç ve dış kamuoyuna yönelik tedbirler planlayarak, bölgenin kalkınmasını da sağlayarak, terörü önlemeye çalışmalıdır.
Öte yandan sadece açılımlarla veya güvenlik güçleri ile terörle mücadeleyi kazanmak mümkün değildir. Bilakis açılımlar, bölge halkının sorunlarını çözmediği gibi, teröre taviz vermektir.
Diğer yandan siyasi ve ideolojik amaçla suç işlemek için, kurulmuş terör örgütleri mensuplarının, topluma kazandırılmasını amaçlayan, yeni bir topluma kazandırma yasasının TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilmesinin gerekliliğine ilişkin tartışmalar hep gündemde oldu ama bu alanda yapılan, her icraatı, terör örgütleri ve mensupları dikkate almadı.
Hukukçuların söylediği gibi, terörle, "önleyici tedbirler" yoluyla mücadele edilebilmesi için, öncelikle terörün nemalandığı, sosyo-ekonomik ortamın, iyi bir şekilde analiz edilmesi gerekiyor. Zira terör hareketlerinin dayandığı sosyolojik, ortam hakkında, ön bir teorik bilgi birikimine sahip olmadan, somut terörist eylemlerin nasıl, niçin, nerede ve ne zaman ortaya çıkabileceğini anlamak, hiç de kolay bir iş değildir
Ayrıca terörizmin küreselleşmesi, sınır aşan niteliği, ülkelerin işbirliğini zorunlu kılmaktadır. Terörizm kaynağını, hedefi ve amacı, her ne olursa olsun, dünyadaki bütün toplumlar, hiçbir şekilde meşruluğu olmayan insanlık dışı eylemlerin, bütünü olarak kabul etmelidir. Aksi halde terörü, yok etmek veya önüne geçmek mümkün değildir.
Terörün önlenmesi, güvenlik güçlerine bırakılmayacak kadar da önemlidir. Ayrıca "TERÖR" Askerin işi de değildir. Çünkü terörle mücadele, yalnız güvenlik kuvvetleri tarafından değil, siyasi karar alıcılar, medya ve kamuoyu tarafından da yapılmak zorundadır.
AKP iktidarının, açılım süreci, çözüm olmayacaktır. Çünkü muhatapların, öncelikli hedefi "Özeklik", daha sonra da" Bağımsız Kürdistan" dır. O nedenle de terörle mücadele, eğitimli, tecrübe ve deneyim sahibi, "Özel Harekât Timleri veya bölgeye has bir ordu ve toplumun tüm kesimleri ile birlikte sürekli, kalıcı ve sonuç alıcı ve çok yönlü yapılmalıdır.

Haberleri