TERÖRLE İLGİLİ STRATEJİLER, SÜREKLİ VE KALICI OLMALI

CNN televizyonu, Genelkurmay Başkanı Sayın Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ ın Burdur’ da yaptığı basın toplantısını, “Türkiye, Irak savaş planında ısrarcı” şeklinde duyurdu. Ayrıca haberde, Türkiye’nin en tepedeki komutanının,...

CNN televizyonu, Genelkurmay Başkanı Sayın Orgeneral Yaşar Büyükanıt' ın Burdur' da yaptığı basın toplantısını, "Türkiye, Irak savaş planında ısrarcı" şeklinde duyurdu. Ayrıca haberde, Türkiye'nin en tepedeki komutanının, Irak sınırı geçilirse, izlenecek yol konusunda net olunması çağrısında bulunduğu da ifade edildi.
Oysa Başbakanlık Merkez Binada, güvenlik toplantısı sonrası, Başbakanlık Basın Merkezi'den konuya ilişkin yazılı açıklamasında, " Toplantıda, terörle mücadelenin ülkemizin gündemindeki en öncelikli konu olduğu bir kez daha teyit edilmiş, bu konunun tüm çıkarların ve her türlü siyasi mülahazaların, üstünde olduğu hususunda kimsenin kuşkusu bulunmaması gerektiği kaydedilmiştir. " denilmişti.
Yine açıklamada, terörle mücadelede, hükümeti ile TSK ve güvenlik kuruluşları arasındaki çalışmaların, tam bir uyum ve eşgüdüm içerisinde yürütülmektedir ifadesi yer almıştı. Ayrıca terörizmle mücadele, demokrasi ve hukukun üstünlüğü temelinde, ancak büyük bir kararlılıkla ve tüm ilgili kurumlarımızın ortak katkısı ve işbirliği ile sürdürüleceği, ülkemize yönelik tehdidin üstesinden gelineceği de belirtilmişti. Ancak Sayın Orgeneral Büyükanıt' ın, Burdur' da yaptığı son açıklamaları göstermişti ki, siyasi otorite ile ordu arasında, terörle ilgili görüş ayrılığı, hala devam ediyor.
Aslında hükümetin tutumu ve zirveden çıkacak sonuç, toplantı öncesi belli olmuştu. Başbakan Erdoğan' ın, toplantı öncesi, devletin istihbarat birimlerine danışmadan, " Kuzey Irak'ta işte 500 tane terörist... Ne deniyor; Türkiye'de dağlarda 5 bin tane. Türkiye'deki 5 bin teröristle ilgili mücadele bitti mi? Bu halledildi mi, Kuzey Irak'taki 500 kişiyle uğraşmak safahatına gelinecek? "sözleri ile toplantı öncesi sonuç belli idi. Ayrıca Sayın Erdoğan, bu açıklaması ile hem rakamları çarpıtarak, güvenlik güçlerini töhmet altında bıraktı, hem de ertesi gün, Türkiye' de 1500, Kuzey Irak'ta 3800 terörist var diyerek, ifadelerini yalanlamak zorunda kaldı.
Halbuki, Kara Kuvvetleri Komutanı İlker Başbuğ,10 Mart 2007' de Diyarbakır'da, yaptığı açıklamada, terörist sayısı konusunda farklı rakamlar vermişti: " Ekim ayı başlarında yurt içinde bulunan terörist sayısı yaklaşık 1800-2000 idi. Kış süresince bu sayını, 1100-1200'e düştüğünü, yani sayıları 700-800 arasında değişin miktardaki teröristin Irak'ın kuzeyine çekildiğini değerlendirmekteyiz. Irak'ın kuzeyinde ise büyük çoğunluğu Türkiye hududuna yakın bölgelerde olmak üzere 3500-3800'e yakın terörist bulunmaktadır." demişti.
Sayın Başbuğ, Burdur' da yaptığı açılamada da, aynı rakamları telaffuz etti.
Elbette, siyasi otorite, muhalefet istediği gibi düşünebilir ama tablo orada. Ayrıca terörle ilgili gelişmeler karşısında, bazı partileri, sivil toplum örgütlerini ve emekli generalleri suçlamak, Özellikle de cenazelerde atılan sloganlarla ilgili inceleme başlatmak, var olan gerginliği daha artırır. Nitekim de artırmış, CHP lideri, Baykal, Terörle mücadelede Başbakan Erdoğan' ı, en büyük engel olarak göstermiştir.
Öte yandan, PKK terörünü destekleyen ülkeler de biliniyor. Hatta Genel Kurmay Başkanı, terörle ilgili yaptığı her konuşmalarında, örtülü olarak siyasi otoriteye ve bu ülkelere, mesaj da veriyor ama anlayan, gereğini yapan, ne bir iktidar, ne de NATO ülkesi var.
Diğer yandan PKK ile ilgili gelişmeler değerlendirildiğinde, kimler figüran, kimler, yönetmen ve aktör belli değil. Nitekim Genel Kurmay Başkanı'nın," terör olaylarında muhtar ve imamda yer alıyor" sözleri ve dış ve iç şer odakları ile ilgili örtülü mesajları, bu belirsizliğe en güzel örnektir.
Aslında siyasi otorite de, terörü destekleyen ülkeleri biliyor. Nitekim Dışişleri Bakanı Gül, "Terör örgütünün kullandığı uzaktan kumandalı patlayıcıların, hemen hepsi, aralarında NATO üyelerinin de bulunduğu, Avrupa ülkeleri tarafından üretiliyor" dedi.
Başbakan ve Genel Kurmay Başkanı' nın terörle ilgili sözleri göstermiştir ki, Türkiye' nin, terörle ilgili, sürekli, kalıcı ve sonuç alıcı ne politika, ne stratejisi var. Terörle ilgili icraat, günlük ve İlgililerin, görüş ve düşüncelerine, özellikle de gelişmelere göre yürütülüyor. Ayrıca kamuoyunu ikna edecek, bir tablo segilenmiyor. Daha da kötüsü, terör ve şehit cenazelerinde, halkın gösterdiği tepkiye, siyasi otoritenin, soruşturma açtırması, hiçte hoş olmayan ifadeler kullanılması, gerilimi daha da artırıyor.
Oysa siyasi otoritenin, özellikle, başbakan, bakan ve siyasi parti liderlerinin, görevi, gerilimleri artırmak değildir. Ülkemizde var olan ve oluşacak gerilimleri, ortadan kaldırmaktır.

Haberleri