TERÖRÜ BİTİRMEZLER

Türkiye, yıllardır terörle mücadele ediyor. Ülkemize, "ASALA" dan sonra Türkiye’ye, en büyük zararı, PKK verdi. Ülkemizde,72 bin 500 terör eylemi yaşandı, toplam 21 bin 800 PKK’lı öldürüldü, 6 bin 500 sivil vatandaş,...

Türkiye, yıllardır terörle mücadele ediyor. Ülkemize, "ASALA" dan sonra Türkiye'ye, en büyük zararı, PKK verdi. Ülkemizde,72 bin 500 terör eylemi yaşandı, toplam 21 bin 800 PKK'lı öldürüldü, 6 bin 500 sivil vatandaş, 5 bin 500 polis ve asker ve bin 500 köy korucusu şehit oldu. Operasyonlarda yaklaşık, 203 bin şüpheli gözaltına alındı.
Türkiye' nin, teröre verdiği para ile 10 GAP biterdi. Sırf terör olayı sebebiyle Türkiye'nin kaybı, asgari 300 milyar dolardır. Oysa GAP projesinin maliyeti 32 milyar dolardır. Türkiye 10 tane GAP projesini, şimdiye kadar çoktan bitirmiş olurdu. 4 milyon insan iş bulabilirdi. Güneydoğu bölgesi dünyanın, en zengin bölgeleri arasındaki yerini alırdır.
Elbette PKK terörünün bitmesini, her kesim ister. Ancak PKK ve diğer terör örgütleri, Batı ülkelerinden, ciddi destek görüyor. Bu güçler tarafından, taşeron olarak kullanılıyor. Çünkü Batı ülkelerindeki insanlar, çeyrek arayla gelen, iki büyük savaştan gözleri korktu. Bu korku içinde, paktlar ve İttifaklar oluşturuldu. Siyasetçiler, "Barış" kavramını söylemlerinden düşürmediler. Hatta savaş yapmamak üzere, yemin ettiler. Bu durum, politikacıların elini kolunu bağladı.
Batı ülkeleri, savaşın yerini alabilecek, dünyaya yönelik politika, strateji ve senaryolarını yürütebilecekleri, özellikle de dünyadaki çıkarlarını koruyabilecekleri, şiddete yönelik bir arayış içine girdiler. Sonuçta da "TERÖR" denen belayı buldular. Böylece dünyada, savaşların yerini de terör aldı. O edenle de Türkiye ve dünyada terör bitmez.
Ayrıca günümüzde, Batı ülkeleri tarafından, haklı savaş-haksız savaş ayrımı yerine, haklı terör-haksız terör, ayrımı yapılıyor. Onlarca kan döken terörist, bakıyorsunuz bir gün, uluslararası konjonktürde, ya da uygun düştüğü bölgede, dengeler öyle gerektirdiğinde, ya da büyük devletlerin işine geldiğinde, "HAKLI TERÖRİST" ilan edilip, hükümet başkanlarınca kabul ediliyor. Ne yazık ki, buna da "Siyasi çözüm " diyorlar.
Türkiye, yıllardır, pek çok terör örgütü ile mücadele ediyor. Nitekim Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Daire Başkanlığı'nın yaptığı araştırmaya göre, Türkiye'de, "aktif" durumda olan 12 terör örgütü mevcuttur. 4'ünün yasadışı sol, 3'ünün bölücü, 5'inin de dini motifli örgütler olduğunu açıkladı
Bunlar, Devrimci Halk Kurtuluş Partisi/Cephesi (DHKP/C), MKP (Maoist Komünist Partisi), TKP/ML - KONFERANS, Marksist Leninist Komünist Parti (MLKP) adlı yasa dışı sol örgütler, PKK/KONGRA-GEL (Kürdistan Halk Kongresi-KHK), Kürdistan Devrim Partisi (PŞK), Kürdistan Demokrat Partisi/Bakur (PDK/Bakur) adlı bölücü örgütler ile Hizbullah, Hilafet Devleti (HD), İslami Büyük Doğu Akıncılar Cephesi (İBDA/C), Tevhid-Selam (Kudüs Ordusu) ve El Kaide Terör Örgütü Türkiye Yapılanması adlı örgütlerden oluşuyor.
1984 yılından bugüne kadar, PKK terörünü, önlemek için atılması gereken pek çok adım vardı. Ancak siyasi çıkar, bu adımların önünde en büyük engel teşkil etti. Bölgedeki feodal yapıya göz yumuldu. Bölge halkını kazanmak için, sosyal, ekonomik ve psikolojik önlemlerin planlanıp, gerçekleştirilmesini gerekirdi; ancak yapılmadı. Ayrıca Askeri önlemleri geliştiren ve tüm ekonomik, sosyal ve psikolojik önlemlerin, uyumlu bir şekilde planlanıp uygulanmasını sağlayan, bir büyük strateji, bir türlü gerçekleştirilemedi.
Terörle mücadeleyi, güvenlik güçleri başarıyla yürütmesine karşın, hükümet politikalarında yer alan ve bölgesel halkı kazanmada, daha önemli olan "SOSYAL", "EKONOMİK" ve "PSİKOLOJİK", önlemler yeterince geliştirilip uygulanmadı. Veya askeri önlemlerle birlikte, yeterince eşgüdüm gerçekleştirilemeTürkiye, geçmişte yapması gerekenleri, bugün gerçekleştirse bile, terör bitmez. Ayrıca "Kürtlerin birtakım sorunları var, onları çözersek terörün belini kırarız" şeklindeki anlayış da bugün geçersizdir. Çünkü terörün sebebi, bu sorunlar ve çözümleri değildir. Bizzat terör örgütünün kendisidir.
Oslo ve İmralı görüşmelerinde, TÜSİAD gibi, "iki kurucu millet, iki kurucu devlet" esasına yönelik, olarak, "Türkler ve Kürtler" diye ayıran bir anayasa istendi mi bilinmez ama . Bu tür anayasa modeli, Tito dönemi Yugoslav' yasında uygulandı. Hazırlanan Anayasa, milli hassasiyetleri yok etti ve etnik milliyetçilik körüklendi. Binlerce insan, hayatını kaybetti ve Yugoslavya parçalandı.
Başbakan Sayın Erdoğan, terörü bitirmekte ve İmralı ile görüşmekte karalıdır. Ancak AKP iktidarı, 2002 de "sıfır" terörle ülkeyi teslim aldığı zaman, gerekli, demokratik, sosyal, toplumsal ve ekonomik tedbirleri alsaydı, terörün insan kaynağı kurutulabilinir ve bugün, bambaşka şeyleri konuşuyor olabilirdik. Aslında terörü bitirmek, hiçte kolay değildir. Çünkü terör örgütlerini arkasında, terörden nemalanan kesimler yanında, komşu ülkeler, ABD ve Batı ülkeleri var. Hedef ise Kürt devleti kurmak ve Ortadoğu'yu, yeniden şekillendirmektir. O nedenle de TERÖR, bitmez: bitirmezler...


Haberleri