Teşekkürler Eskişehir…

Siz asıl genel başkanın eline tutuşturulan gazeteyi sorgulayacağınıza, neden böylesine tutuştunuz onu açıklayın.

Eskişehir basın tarihinde rastlanılmayan bir olaya tanıklık ettik.

Gazeteniz İstikbal tarafından “Özgür Özel’in bu işlerden haberi var mı” başlıklı manşet atarak, belediyelerde yaşanan skandalları hatırlattık.

Bu işlerden nasıl haberi olacak?

Kim anlatacak ki?

Nasıl, ne zaman, nerde?

Partideki o cesur yürek kim olabilir?

Gazetecinin görevi ne, bilinmeyenlerden kamuoyunu haberdar etmek.

Eeee Özel’e de her kente geldiğinde cici cümleler kurulup, “Çok seviliyoruz genel başkanım, herkes bizden çok memnun” denilerek gönderiliyor malumunuz.

Gazeteci olarak görevimi yerine getirdim.

Haberdar ettim, kentte olup bitenden…

Parti önünde beklerken, meslektaşım Suat Kaçar gazeteyi Sayın Özel’e uzatarak, “Efendim gazeteyi okudunuz mu” diye sordu.

Özel’in epey dikkatini çekti.

Parti önünde durdu, uzatılan gazeteyi aldı, gazeteyi okumaya başlarken, CHP İl Başkanı Talat Yalaz, epey panik halde elinden gazeteyi almaya çalıştı.

Özel, gazeteyi vermedi.

Korumasına iletti.

Belki de daha güvenli olduğu için.

Parti binasını göstererek, “Yukarıda okuyacağım” dedi.

Ayrıldı.

Basına kapalı şekilde gerçekleşen toplantıda neler oldu dersiniz?

Evren yine benimle oldu arkadaşlar.

Bak yemin!

Valla!

Şahitlerim var!

Siz bana inanmıyorsunuz, bu kızın arkasında kim var diyorsunuz, gücünü nerden alıyor diye sorguluyorsunuz inanın evren diyorum, başka bir şey demiyorum.

Gazeteyi korumasına verdiği an umudumu kesmiştim.

“Gazeteyi verdik ama hangi çöp tenekesinde imha edildi hayırlısı” diye iç geçirmiştim.

Peki, ne olmuş dersiniz?

Özel, toplantı salonunda otururken, çekmeceleri açmış bir an da, bir bakmış İstikbal Gazetesi…

Eline almış, göz gezdirirken, yine Talat Yalaz mesleğinin gereği olsa gerek, gazeteyi elinden almış, sümen altı etmeye çalışmış.

Özel, “neden sümen altı ediyorsun, ver bakalım gazeteyi” demiş.

Uzun uzun baştan sona okurken, salonda derin bir sessizlik hakim.

Kimseden çıt çıkmıyor tabi…

Vallahi ben gazeteyi imha ettiler derken, evren çekmeceye yerleştirmiş.

Teşekkürler evren, yine yaptın yapacağını…

Öte yandan gazeteyi Genel Başkan’a iletmemiz de kentte büyük yankı uyandırdı.

“Helal olsun” telefonlarının yanında bir meslektaşım da tepki göstermiş.

“Genel başkanın eline gazete tutuşturmak. Eskişehir basın tarihine geçen kara bir lekedir bu fotoğraf” demiş.

Efendim, ben gazetecilik mesleğinin verdiği yetkiye dayanarak, Genel Başkan’ı Eskişehir’de dönen ve haberi olmayan işlerden dolayı bilgilendirdik, haberdar ettik.

Ayıp mı?

Suç mu?

Gazetecinin işi ne?

Haber vermek…

Siz asıl genel başkanın eline tutuşturulan gazeteyi sorgulayacağınıza, neden böylesine tutuştunuz onu açıklayın.

Siyaset Haberleri