Fakülteden gelen şikâyetleri çoğu zaman atlarız.
Ancak bir dostumuz bu kez fotoğraflayıp yollamış şikâyetini.
Randevu alma birimi önünde geçen zamanı ve ardından yaşadıklarını yollamış.
Bizde tek harfine dokunmadan yayınlamak istedik.
Bir tarafta hızla modernleşen devletin hastaneleri, diğer tarafta üniversitemiz hastanesinden gelen şikayet!
Yorum sizin.
"Bugün size Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde 1 hafta içinde gördüklerim ve yaşadıklarımı anlatacağım;
Ben bunu bir vatandaş gözüyle yazıyorum.
Hastanenin içerisi tam anlamıyla keşmekeş içerisinde...
Hastaneye girdiğiniz andan itibaren eziyet başlıyor.
Labirent gibi olan hastanede bir bölümü sormak hak getire, ya istediğiniz cevabı alamazsınız ya da hiddetle verilen cevapla karşılaşırsınız.
Müracaat ettiğiniz poliklinikten itibaren 'arşive git, dosyanı al' eziyeti başlıyor.
Şimdi bu hastaneye gelen yaşlılarımız ki genelde yaşlı, o vatandaş arşivi nerden bilsin? Dosyayı nerden alsın?
Hele hele bu hastaların yürüyemez hasta olduğu göz önünde bulundurulursa, o arşive nasıl gidecek?
Zamanımızda kimlik numarasından istediğin bilgilerine ulaşabiliyorsun ama burada bilinmez bir arşiv meselesi var!
Hele hele ortopedik ve yürüyemez hastaların bir hasta arabası bulması için hastaneyi dört dönmesi lazım, bulabilenler ise en şanslı kişiler!
Arşivi buldunuz, dosyanızı aldınız, muayene olacağınız bölüme geldiniz.
Burada özellikle üstüne basarak söylemek istediğim konu var.
Tüm hastalarımızın ve yaşlılarımızın şu gergin zamanda güler yüz ve şefkate ihtiyaçları var ancak hastanenin hiç bir bölümünde bu nezaket ve güler yüz gösterilmiyor, en acı taraf da bu!
Muayeneye başladınız, muayene olacağınız yerden sizi hastanenin birçok birimine yolluyorlar.
Hasta ve yaşlıysanız, siz düşünün artık!
Hele yolunuz birde ultrasona düşerse, en yakın tarih 2 ay sonrası.
Bu hastanelere ultrason cihazı almak bu kadar mı güç bilinmez.
Bir yaşlının şöyle hayıflanmasına şahit oldum.
Verilen ultrason tarihine bakarak gülümsedi ve;
'Ben o tarihe kadar ölürüm' dedi, dosyasını istedi, hastaneyi terk etti.
Şunu söylemek istiyorum ki, şuanda şehrimizin devlet hastanelerinin Tıp Fakültesi'nden çok daha temiz, tertipli ve bir o kadar düzenli olduğunu düşünüyorum.
Hepinize geçmiş olsun..."
TIP FAKÜLTESİNDEN BİTMEYEN ŞİKAYETLER!
Fakülteden gelen şikâyetleri çoğu zaman atlarız.Ancak bir dostumuz bu kez fotoğraflayıp yollamış şikâyetini.Randevu alma birimi önünde geçen zamanı ve ardından yaşadıklarını yollamış.Bizde tek harfine dokunmadan yayınlamak...