TOPRAK NAMUSTUR
Eskişehir Liberal Demokrat Parti İl Başkanı Sayın Önder Artan, " Tüm topraklarımızın, yüzde 65i yabancılara satılmıştır" tespiti, ne kadar doğru bilinmez ama ülkemizde, yabancılara toprak satışı arzu edilmeyen seviyelere...
Eskişehir Liberal Demokrat Parti İl Başkanı Sayın Önder Artan, " Tüm topraklarımızın, yüzde 65'i yabancılara satılmıştır" tespiti, ne kadar doğru bilinmez ama ülkemizde, yabancılara toprak satışı arzu edilmeyen seviyelere ulaştı.
Bağımsız Türkiye Partisi, Genel Başkanı, Sayın Haydar Baş' a göre de 1923 yılından 2002 yılına kadar olan toprak satışı resmi verilere göre, 11 milyon metrekare. Son 10 yıllık AKP döneminde ise bu oran 130 kat artarak, 136 milyon metrekaredir.
Toprak satışında üst sınırı 24 kat arttıran ve karşılıklılık şartını kaldıran AKP iktidarını uyardıktan sonra " yılından 2002 yılına kadar satılan toprak 11.422.900 metrekare iken AKP hükümeti zamanında satılan toprak,105.981.830 metrekareye çıkartıldığı söyleniyor. Bugüne kadar üst satış sınırı 25 dönüm olan, toprak satışında satış üst sınırı 600 dönüme çıktı. 24 kat arttı. Gelecekte de bu miktar katlanarak artacaktır.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ise yabancılara mülk satışını kolaylaştırmak için, 2004'te çalışma başlattıklarında, yoğun eleştirilere maruz kaldıklarını belirterek, "O kanunu çıkarıncaya kadar, ne vatan hainliğimiz kaldı, ne vatanın topraklarını parayla satmamız kaldı" dedi. Arınç, yeni yasayla, mevcut kısıtlamaların da kaldırılacağını belirterek, kimsenin buna engel olamayacağını söyledi.
Eski Tapu ve Kadastro Genel Müdür Yardımcısı Sayın Orhan ÖZKAYA, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın açıklamaları üzerine yaptığı değerlendirmede, " Artık isteyen herkes gelip, Türkiye'den bir yabancı gelip 600 dönüm toprak alabilecek" dedi.
Ayrıca tarım arazilerinin yabancılara satılması tehlikesi hep vurgulandı. Kaygılar gerçek oldu. Bugün Türkiye'de, en çok satışın yapıldığı yerin, Konya olduğu açıklandı. Bunun nedeni de Konya'nın, çok önemli tarım arazilerine sahip olması gösterdi.
Yasada, satılacak toprak miktarı, Bakanlar Kurulu kararıyla 600 dönüme çıkarabiliyor. Böylece yabancılar, çok geniş tarım arazilerini alabilecek. Karşılıklılık ilkesi de kaldırılıyor. Oysa yabancılara, toprak ve mülk satışlarında, Fransa, İtalya, Avusturya gibi , AB ülkelerinde, bile karşılıklılık ilkesi aranıyor.
Ülkemizdeki siyasi iktidarlar, geçmişteki hatalardan ders almadığı gibi, Hata yapmakta ısrarcı oldular. Nitekim 1870'te Theodor Herzl, Filistin'de bir Yahudi devletinin kurulması için, birçok çalışmalarda bulundu. Hedefi, bir Yahudi şirketi kurup, vaat edilmiş topraklar üzerine müstakil ve üç dört milyon Yahudiye yetecek genişlikte toprak satın almaktı. Ancak Herzl, Yahudi devletinin, ancak, kutsal topraklar üzerinde kurulmasını istiyordu. Sonuçta da amacına ulaştı. 1870 yılından itibaren Filistin toprakları üzerinde, tarımsal yerleşme merkezleri teşkil etmeye başladılar. 1870-1896 yılları arasında, Filistin'de on yedi" TARIM KOLONİSİ " kuruldu. Herzl, Osmanlı Sultanı İkinci ABDÜLHAMİD HAN ile görüşerek, Filistin'de bir Aristokratik Cumhuriyet kurmak için, izin istedi ve bazı tekliflerde bulundu.
İkinci ABDÜLHAMİD HAN, devletin mali durumunun kötü olmasına rağmen, bu teklifleri kabul etmedi ve bugünkü siyasi iktidara, örnek olacak şu cevabı verdi. "Newlinsky Efendi! Eğer Mr. Herzl, senin, benim arkadaşım olduğun gibi, arkadaşın ise ona söyle, bu meselede ikinci bir adım atmasın. "BEN BİR KARIŞ DAHİ OLSA, TOPRAK SATMAM, ZİRA BU VATAN BANA DEĞİL MİLLETİME AİTTİR. MİLLETİM, BU DEVLETİ KANLARINI DÖKEREK KAZANMIŞLAR VE YİNE KANLARIYA, MAHSULDAR KILMIŞLARDIR. O BİZDEN AYRILIP UZAKLAŞMADAN, TEKRAR KANLARIMIZLA ÖRTERİZ. BENİM SURİYE VE FİLİSTİN ALAYLARIMIN, EFRATI BİRER BİRER PLEVNE'DE ŞEHİD DÜŞMÜŞLERDİR. BİR TANESİ DAHİ GERİ DÖNMEMEK ÜZERE HEPSİ MUHABERE MEYDANLARINDA KALMIŞLARDIR. TÜRK DEVLETİ BANA AİT DEĞİLDİR. TÜRK MİLLETİ'NİNDİR VE BEN ONUN, HİÇBİR PARÇASINI VERMEM. " demiştir.
İkinci ABDÜLHAMİD HAN' ın, vatan topraklarına karşı tutumu, ortada iken, ülkenin icraatında söz sahibi olan bir bakan " Yabancılara Toprak satıyorsak, sırtlarına alıp götürmüyorlar ya!" diyerek, yabancılara toprak satışına, taraftar olmuştu. Elbette götürmüyorlar ama tamamen yerleşiyor. İşte Filistin! Tarım kolonileri bahanesi ile Yahudilere toprak satışından bir müddet sonra, İsrail devleti kuruldu.
Bugün, geldiğimiz dünyada da, önümüzdeki dönemde önemli ölçüde gıda güvenliği, gıda ihtiyacı özellikle Orta Doğu ülkeleri için, önemli bir sorundur. Bugün, dünyanın çeşitli yerlerinde Arap şeyhleri ve Orta Doğu ülkeleri, büyük arazileri almakta, bu büyük arazileri işlemek suretiyle, kendi ülkelerinin gıda güvenliğini sağlamaktadır. Dünyada tablo bu iken, toprak satmak veya yabancıların toprak kiralamasına müsaade etmek, çocuk ve torunlarımızı gelecekte güç durumda bırakacaktır.