Büyükerşen'in İstasyon Köprüsü ve Demiryolu projesi ile ilgili söyledikleri polemik konusu olacaktı.
Kamuoyu meseleye zaten bu yönden baktı.
Aslında yazılması ve değerlendirilmesi gerekenler kuşkusuz söylenilenlerin içeriği olmalıydı.
Ama o konulara giren pek olmadı.
***
Ancak, şunu kolaylıkla gördük...
Yıkım ihalesi bile yapılan köprünün yıkımı daha mümkün olmayacak.
Öyle görünüyor ki, köprünün üzerinden daha çok geçeceğiz!
Bu yüzden geriye tek seçenek kalıyor.
'Proje sahipleri, tramvay seferlerini görmezden gelerek köprüyü yıkacak!'
Bu şık tercih edilirse, elbette siyasi sonuçları olacak.
Tam da seçim öncesinde bu risk alınır mı?
Alınmaz!
O yüzden köprünün yıkımı işi yaş!
***
O zaman ortaya şu sonuç çıkar.
"Köprü yıkılmayacaksa, bölgede yapılması istenen bulvarda yapılmayacak.
Bu yüzden hemzemin geçitler kullanılmaya devam edilecek.
İstanbul hattı da açıldığında ve hızlı tren geçişleri yoğunlaştığında, geçitlerdeki tanıdık görüntüler ortaya çıkacak.
Ve bölgedeki trafik yükü, bugünkünden de daha fazlasını içerecek.
Etkileri de kentin diğer ana caddeleri üzerinde görülmeye devam edilecek.
Şehrin ortasında orada ortaya çıkacak bir bulvarın bir örneği daha yapılamayacağı için, şehrin trafik sorunu giderek büyümeye devam edecek."
***
Dün Salih Koca'nın gazetemize yaptığı açıklamada ana konu aslında trafik üzerineydi.
Sorularımız karşısında, Salih Koca'nın trafik sorunu üzerine gittiğini fark ettik.
Yeni gar yerinin trafik yükünü artıracağı iddialarına karşılık pek çok cümle ile yanıt verdi.
O yanıtları bugünkü haberimizde okuyacaksınız.
Hepsi iddialı sözler.
Ancak bir tanesi var ki, üzerine konuşulmadan olmaz.
***
Salih Koca şunu söylüyor;
"Yeni tramvay hatlarından sonra kent merkezinde yaşanan kaos, kenar bölgelere de sirayet edecek.
Çünkü tramvayın geçiş yapacağı kavşak noktalar için hiçbir tedbir alınmadı"
Koca'nın tespiti gelecek üzerine...
Bugünkü yapı ile kent merkezindeki trafik yoğunluğunu kuşkusuz kenar mahallelerde göremezsiniz.
Ancak;
Trafik sorunu üzerine suçun atılı olduğu bir konu var...
Biliyorsunuz;
"Bu kadar çok araç olursa, olacağı bu" deniliyor.
İnsanların bu kadar araba meraklı olmasına karşı çıkılıyor.
Ancak;
İnsanlar araba almaktan ne bugün, ne de yarın vazgeçecekler.
Son on yılda 100 bin adet artan araç sayısının bir sonraki on yılda 100 bin adet daha artamayacağına kimse garanti veremez.
O yüzden;
Salih Koca'nın açıklamaları arasındaki en dikkat çekici cümlenin "Tramvay, kenar mahallelerin trafiğini de mahvedecek" sözüdür.
Pek çok kişi için şimdilik inandırıcı gelmeyebilir.
Fakat bundan sadece beş yıl öncesine kadar bu şehrin trafik diye bir sorunu olacağını söyleselerdi yine kimse inanmazdı...
Bu yüzden;
Koca'nın şehrin trafiği üzerine söylediklerini önemsiyoruz.
Şehrin içindeki trafik kaosu içinde polemik yaratmadan öte, artık bir şeyler yapılması gerektiğine inanıyoruz...
Trafik kaosu kenar semtlere de yansıyacak!
Büyükerşen’in İstasyon Köprüsü ve Demiryolu projesi ile ilgili söyledikleri polemik konusu olacaktı.Kamuoyu meseleye zaten bu yönden baktı.Aslında yazılması ve değerlendirilmesi gerekenler kuşkusuz söylenilenlerin içeriği...