TRAFİK VE SİYASET!
Çok uzun zaman geriye gitmeye gerek yok!Bizim gazetenin arşivlerine baktığımızda, 2007 yılında at arabalarını tartışıyormuşuz.Çıkan haberlerde, şehir merkezinde cirit atan at arabalarının, bundan sonra merkeze girişine...
Çok uzun zaman geriye gitmeye gerek yok!
Bizim gazetenin arşivlerine baktığımızda, 2007 yılında 'at arabalarını' tartışıyormuşuz.
Çıkan haberlerde, şehir merkezinde cirit atan at arabalarının, bundan sonra merkeze girişine izin verilemeyeceği belirtiliyormuş.
O haberler elbette UKOME'nin aldığı kararlar üzerinden yazılmış.
++++
UKOME bugün çok farklı kararlar alıyor.
O yıllarda altına imza attığı kararlar ile bugünküler arasında çok büyük farklılıklar var.
Yeni kararların neredeyse tamamı, mevcut trafiğin rahatlatılması adına alınan kararlar.
Hatırlayın;
Daha düne kadar şehir içerisinde yük indirip bindirmenin bile yasaklanmasını içeren kararlar çıkıyordu kuruldan.
Sonraları o işte bozuldu.
Yani trafiğin rahatlatılması adına alınan tüm kararlar bir türlü tutmadı.
Çünkü trafik Eskişehir'de artık başlı başına bir sorun haline geldi.
Daha doğru bir deyimle, bir kurulun baş edeceği bir sistem olmanın çok ötesine geçti.
+++++
Nasıl oldu da, 5-6 yılda bugünkü durum ortaya çıktı?
Araç sayısı elbette önemli bir etken...
Nedenini söylemeye gerek yok!
Türkiye'de şu an için 1000 kişiye düşen araç sayısı ortalama olarak 100.
Bu rakam Eskişehir'de 160 ve Eskişehir, Ankara'dan sonra Türkiye ikincisi!
Birde geleceğe dönük planlar var.
Mesela, 5 yıl önce yapılan, '5 Yıllık Kent İçi Ulaşım Planı' içerisindeki hedefler çoktan aşılmış durumda.
Yani;
Beş yıl sonrası için ön görülen iyi senaryo, kötü senaryo ve felaket senaryoları çoktan geride kalmış durumda.
O planın 'felaket senaryosuna' göre 2012'de kentteki otomobil sayısı 110 bin.
Bugünkü otomobil sayısını söylemeye bile gerek yok!
Kısaca;
'Eskişehir trafiği bugün felaketi yaşıyor!'
Elbette hazırlanan o plana göre.
+++
'Durum sahiden felaket boyutunda mı?' diye sorarsanız.
Aslında bu iş göreceli bir kavramdır.
Onun yorumunu sizlere bırakıyorum.
Trafik ne kadar kötü, ne kadar kötü değil.
Siz yapın yorumunuzu.
Biz sadece şuna bakıyoruz...
Daha üç-beş yıl öncesine kadar, at arabalarının trafik ile ilişkisini konuşan bu şehir, bugün metropollerin konuştuğu şeyleri konuşur hale geliyor.
İşin kötü tarafı;
Elinizde çözüme dair tek bir çalışma da bulunmamasıdır...
Meseleyi enteresan yapan da galiba şudur;
'AKP, kentin içine düştüğü bu sorundun kurtuluşu, özellikle tramvay geçişinin yapıldığı kavşaklarda batçık ya da üst geçitli çözümler getirmek olarak görüyor.'
Şehrin başındaki iktidar ise, bu önerinin asla bir çözüm olamayacağını savunuyor.
'Çünkü Büyükerşen'e göre batçıklar ve üst geçitler, Avrupa'da yıllar önce denenmiş, ancak trafiğe çözüm olamayacağı görülmüştür.'
Trafiğin düzene girmesinin tek gereksinimi, trafik polislerinin işlerini yapmasından geçmektedir!
+++
Demem o ki;
Siz trafik ile ilgili yorumlarınızı yaparken, siyasetçiler de bunun tartışmasına çoktan başlamış durumdalar.
Ve aylar önce de söylediğimiz gibi;
Seçim öncesi en çok konuşulan konu trafik oluvermiştir.
Kimsenin kuşkusu da olmasın...
Yerel iktidar ile genel iktidarın trafik konusunda ki görüş ayrılıkları, bu işi belki de karakola kadar götürecektir.
Çünkü;
Trafik, Eskişehir siyasetinin artık bir numaralı gündem maddesidir ve en önemli sorunudur...