Geçen hafta, İzmir' e gidiyorduk. Sima-Gediz-Abide kavşağında, bir tırın şerit ihlali yüzünden, az daha hayatımızı kaybediyorduk. Son anda tır şoförünün, bizi fark etmesi ve hızımızın çok az olması nedeniyle, araba hasarı ile atlattık.
Elbette tır şoförü dikkatsizlik mi, yoksa yorgunluk nedeniyle mi şerit değiştirdi bilinmez ama kavşağın tırların dönüşüne uygun olmadığı da bir gerçektir. Kazayı tespite gelen polis ve jandarma, Gediz-Simav-Abide kavşağında, ciddi boyutta mal ve can kaybının olduğunu söylediler.
Hâlbuki kavşağa bağlanan yollar, geliş ve gidiş olarak düzenlense daha sonrada tek yola düşürülse veya kamyon ve tırların rahat dönebileceği bir hale dönüştürülse, kazalar tamamen olmasa da çok aza indirilebilecektir. Bu kadar kazanın olduğu kavşak için, Kütahya Valiliği ve Karayolları, yıllardır, neden önlem almadı veya bir düzenleme yapmadı, bilinmez ama kavşakta bir düzenleme yapılmazsa, her an bir trafik kazasının, hatta can kaybının olması kaçınılmazdır.
Kütahya Valiliği veya Karayolları, bu kavşağını düzenlemesini bir an önce ele almalı, tır ve kamyonların, rahatça dönebileceği bir kavşak haline dönüştürülmeli. Kütahya-Gediz- İzmir yolu, en kısa zamanda ihtiyaca cevap verecek hale getirilmelidir. Bu tür kavşaklarda ve karayollarında, kazaların olması için de kamyon ve tır sayısına kısıklıma getirilmelidir. Aksi halde tır ve kamyonların neden olduğu kazalar, her geçen gün artacak, özellikle de küçük araba şoförlerinin de korkulu rüyası olacaktır. .
Ülkemizdeki kazaların, önemli nedenlerinden biri de kamyon ve tır sayılarıdır. Her geçen gün de sayıları artıyor. AB ülkelerinde, toplam kamyon sayısı 225 bin iken sadece Türkiye'de bu sayı 395 bindir. Son 40 yılda kamyon sayısı 31 kat artmıştır. Ancak karayollarında, kamyon ve tırlara yönelik bir çalışma yapılmamıştır. Ayrıca Avrupa Birliği'ne uyum çerçevesinde Ulaştırma Bakanlığı tarafından hazırlanan 4925 sayılı 'Karayolu Taşımacılığı Kanunu' nakliye sektörünü ayağa kaldırmıştır. Kamyoncular, işsizlik korkusu sarmıştır. Sayıları 350 bini bulan kamyoncu ve 40 bin TIR şoförü, kanun ile getirilen büyük belge bedelleri, teminatlar ve ek yükümlülükler altında kalarak işlerini kaybetme tehdidiyle karşı karşıyadır. Önümüzdeki yıllarda, Türkiye kamyon ve TIR çöplüğüne dönebilir.
Karayollarında, yol güvenliği çok önemlidir. Çünkü Türkiye'de, kaza oranları AB ülkelerinden 3-6 kat daha fazladır. Her yıl yaklaşık 3-7 bin kişi trafik kazalarında hayatını kaybetmekte binlerce insanımızda yararlanmaktadır. Maddi zarar ise milli gelirin %2'lerine kadar çıktığı tahmin edilmektedir. Son yıllarda kilometreye düşen araç sayısının artışı (%6) ile trafik kazalarının sayısının artışı (%14) gözlenmektedir. Son ÖTV indirimi ile 45 binin üzerinde araç trafiğe girdi. Ancak karayollarında aynı oranda bir gelişme olmadı.
Ülkemizde, trafikte her şey, trafik polislerinden bekleniyor. Oysa denetimle trafik sorunları çözülmediği gibi, mal ve can kaybının da önüne geçilemez. Hülasa trafikte, en önemli sorun, altyapıdır. Aşırı hız, kırmızı ışık ihlali, alkollü araç kullanmak, yakın takip gibi trafik kazalarını doğrudan etkileyen unsurlardan daha da önemlidir. Nitekim araştırmalar göstermiştir ki karayolu trafik güvenliğini, en fazla etkileyen faktörü, yüzde 31'le altyapı oluşturuyor. Ayrıca ülkemizde, karayollarında trafik güvenliği, altyapı, taşıt, sürücü, yaya ve denetim hizmetleri arasındaki gerekli dengenin kurulması ile eşdeğerdir.
Aslında Dünya Bankası finansmanı ile yürütülen Karayollarında Trafik Güvenliği Projesi kapsamında, trafik kazalarının yoğun olduğu güzergâhlarda, denetim hizmetlerinin gelişmiş teknik yöntemlerle etkinleştirilmiştir. İlkyardım istasyonlarının kurulması, yurt genelinde sürücü kurslarının denetim altına alınması, yaya eğitiminin okul düzeyinden başlatılarak geliştirilmesi, kamuoyunu trafik konusunda bilinçlendirmeye yönelik kampanyaların hazırlanması ve benzeri konularda çalışmalar başlatılmıştı.
Öte yandan, artan karayolu taşıt parkı ve trafik kazalarına karşılık, karayolu altyapısının geliştirilememesi ve sürekli bakımının sağlanamaması, karayolu altyapısının temel sorun olarak ele alınmamsı düşündürücüdür. Karayollarında artan yük taşımaları ve standart üstü yüklemeler nedeniyle, Yolların aşırı yıpratılmasının da önüne geçilmelidir.
Eskişehir' i, yakından ilgilendiren Bozüyük-Bilecik-Mekece yolu da aynı durumdadır. 85,84 Km olan yol, yıllardır bitirilemedi. Bu yüzden mal ve can kaybı olmaktadır. Oysa söz konusu olan proje, bölgeleri birbirine bağladığı gibi, kazaları da azaltacak hatta Eskişehir' e yatırımların gelmesine de katkıda bulunacaktır.
Ülkemizde, trafik kazalarını, mal ve can kaybını azaltılmak isteniyorsa, kamyon ve tır sayısına sınırlama getirmeli, karayollarında, altyapıyı, araç sayısına göre paralel olarak geliştirilmeli, demiryolu, hava ve deniz taşımacılığını, ön planda tutacak projeler ivedilikle hayata geçirmelidir. Aksi halde trafikte sorunlar, mal ve can kaybı, her geçen gün artacaktır.
TRAFİKTE EN BÜYÜK SORUN ALTYAPI
Geçen hafta, İzmir e gidiyorduk. Sima-Gediz-Abide kavşağında, bir tırın şerit ihlali yüzünden, az daha hayatımızı kaybediyorduk. Son anda tır şoförünün, bizi fark etmesi ve hızımızın çok az olması nedeniyle, araba hasarı...