TSE'DE BİR GÜN...

Gazetecilerin başına bazen ilginç olaylar gelir.
Şeker Fabrikası'nda yaşanan olay gibi...
Fabrikanın müdürü gelen gazetecilere kolonya mendil tutup dışarı çıkarmıştı...
Sayın iktidar temsilcileri de 'fabrikanın içerisinde futbol sahası olmaz' diyen zihniyete seyirci kalmıştı...
Tıpkı gazetecilere yapılan ayıba seyirci kaldıkları gibi...
Şeker'in ardından bir başka ilginç olayda dün TSE'de yaşanmış.
TSE'nin Yasemin Çelik isimli cici bir müdürü vardı...
Kendisiyle hiç tanışma imkanı bulamasakta;
Arkadaşlarımız sevecenliğinden ve basına olan yaklaşımından övgüyle bahsederdi...
TSE'ye severek giden arkadaşlarımızın bilgilendirici haberlerinide de keyifle okurduk.
Aynı amaçla dün yine TSE'nin yolunu tutmuş arkadaşlarımız...
Kapıda ki bir bekçi;
"Hayırdır nereye böyle?" diye çevirmiş...
Arkadaşlarımız kendilerini tanıtmışlar ve Yasemin hanımla görüşmek istediklerini söylemişler.
Fakat bekçi bey 'gazeteciyiz' cevabıyla pek tatmin olmamış...
Başlamış sorgu suale...
"Neden geldiniz?"
"Ne soracaksınız?"
"Ne istiyorsunuz?" vs vs vs...
Pek bir meraklıymış...
Yada çekindiği bir şey var!
Neyse;
Yeni müdürümüz de beyanatta bulunmaktan çekinmiş...
Asaleten atanmasını bekliyor büyük ihtimal...
O da AKP'nin torbasından çıkıp gelenlerden olabilir...
Gelişi biraz olaylı oldu.
Bakalım Eskişehir macerası nasıl noktalanacak?
Unutmadan hemen ekleyelim yazının sonuna;
Yasemin Çelik Hanım'a yeni görevinde başarılar diliyoruz.
Arkasından güzel anılar, fikirler bırakarak gitti.
Zaten önemli olanda bu değil mi?!