TSK DÖKÜLEN KANLARI YERDE BIRAKMADI

Türk Silahlı Kuvvetleri, Irak’ın kuzeyinde üslenmiş PKK/KONGRA-GEL terör örgütü mensuplarını etkisiz kılmak ve bölgedeki örgütsel altyapıyı kullanılmaz hale getirmek maksadıyla, 21 Şubat 2008 günü belirlenen hedefleri,...

Türk Silahlı Kuvvetleri, Irak'ın kuzeyinde üslenmiş PKK/KONGRA-GEL terör örgütü mensuplarını etkisiz kılmak ve bölgedeki örgütsel altyapıyı kullanılmaz hale getirmek maksadıyla, 21 Şubat 2008 günü belirlenen hedefleri, karada konuşlu uzun menzilli silahlar ve Hava Kuvvetlerine mensup uçaklarla, sınır ötesi kara harekâtı başlatılmıştır.
TSK' nın açıklamasında" düşmanca bir harekette bulunmayan yerel unsurların harekâttan olumsuz etkilenmemeleri için, gerekli hassasiyetin gösterilmesine devam edilecektir" denildi. Ayrıca harekâtın, tamamen PKK/KONGRA-Gel terör örgütü ile sınırlı olduğu da açıklandı. Hedeflere ulaşıldıktan sonra da en kısa zamanda yurtiçine dönülecektir.
Harekât dört gündür, başarıyla devam ettiriliyor. Dünyaya örnek teşkil edecek siyasi ve askeri bir koordinasyon var. Hükümet ile Genelkurmay arasındaki koordinasyon ise arzu edilen boyutta seyir ediyor.
Kara harekâtının, askeri tarafı çok iyi hazırlanmış. ABD'nin, desteği ve istihbarat akışının sağlanması, hava operasyonlarıyla, terör örgütü kara harekâtına direnemeyecek şekilde pasifsize edilmesi, daha sonra da kara harekâtına geçilmesi, Türkiye ve TSK' nın gücü açısından da dünyaya mesaj oldu.
Harekâtın, siyasi ve diplomatik zemini çok iyi hazırlandığı için, dünyanın, ABD ve AB'nin, açıklamaları ölçülü oldu. Bu gelişmenin, önemli unsurlardan biri de, son yıllarda Rusya ve Çin' in, Batı karşısındaki gücünün aratması idi. Bu gelişme, Türkiye' nin, jeopolitik konumunu önemli hale getirdi. Dünyada, Türkiye lehine olan bu gelişme, örgüte, dünyada ve bölgedeki kitle desteğini de azalttı.
TSK' nın, Kuzey Irak'ta PKK hedeflerine yönelik olarak başlattığı kara harekâtı, askeri olduğu kadar politik ve psikolojik yönleri bakımından da büyük önem taşıyor. Bu harekâtla Kerkük ve kuzey ıraktaki senaryolar da rafa kalkmış oldu. En azından, zamana bırakıldı. Sınır ötesi kara harekât, Türkiye' nin bölgede politik açıdan güçlendiğini ve üstün bir konuma geçtiğinin de bir göstergesi oldu.
Ayrıca Türk Silahlı Kuvvetleri, her türlü harekâtı kış koşullarında da yapabilecek donanım, deneyim ve kabiliyette ve yeterli teknolojik ve stratejik güce sahip olduğunu da dosta ve düşmana karşı göstermiş oldu.
Harekâta, tek tepki, geçmişte olduğu gibi, yine, İngilizlerden geldi. Nitekim İngiltere'nin en ünlü gazetelerinden Independent'tan, Mehmetçiğin teröristlere yönelik düzenlediği kara operasyonunu, "Yeni Irak İstilası" olarak manşetine taşıdı. Bununla da yetinmeyen gazete PKK teröristlerini yine 'Kürt Gerillalar' olarak tanımladı. Haberde ayrıca Barzani yönetimindeki Kuzey Irak'ın en güvenli bölge olduğu ve Yerel Kürt Yönetimi'nin ABD'ye bölgede tam destek veren nadir gruplardan olduğu belirtildi. Independent kara harekâtının güvenli olan tek bölgede de istikrarsızlığa yol açacağını savundu.
Aslında İngiliz Gazetesi Independent' in, bu tutumunu yadırgamamak lazımdır Çünkü Pierre LOTİ' nin söylediği gibi, Batı medyası, Balkan Savaşı yenilgisinden sonra, birkaç namuslu kalemin dışında hiç kimse, Türkiye'den yana çıkmadı. Tek yanlı haberlerle de Batı, kamuoyunu yanıltılar. Dün öyle idi, bugün de öyledir.
Dış ve iç şer odakları, ne düşünürse düşünsün, TSK, bölgenin ve dünyanın, en güçlü silahlı kuvvetleri arasındadır. Askeri teknoloji açısından geldiği nokta ise ortadadır. Nitekim TSK' nın, Yarasa Filosu uçaklarında, LANTIRN sistemi var. " Bu sistem, Savaş uçaklarının, bir bölümünde bulunan ve uçaklara gece uçuşu ve muhabere esnekliği kazandıran Dünyanın en gelişmiş atış sistemidir. Bu sistem yalnız ABD, İsrail ve Türkiye'de var. Hava Kuvvetleri'nin, LANTRİN' e sahip, Bandırma ve Diyarbakır'da iki filosu var. Bu filolar kritik hassas operasyonlarda görev yapar. Yüzde 98 ve üzerinde isabet oranına sahiptir.
Ayrıca bu ülkenin evlatları, dökülen kanları asla yerde bırakmadı. Tarihin en güçsüz anında bile milyonlarca askerden, daha güçlü konumdaydı. Dün, Çanakkale'de, Dumlupınar' da, Bugün ise Kuzey Irak'ta... Türk Silahlı Kuvvetleri ile ne kadar gurur duysak azdır. Nitekim Büyük Önder Atatürk, " Ordu,Türk ordusu!... İşte bütün milletin göğsünü, itimat, gurur duygularıyla kabartan şanlı ad!
Ordumuz, Türk Birliğinin, Türk kudret ve kabiliyetinin, Türk vatanseverliğinin, çelikleşmiş bir ifadesidir." demiştir.
Şehitlerimizin, ruhları şad, mekânları cennet olsun...

Haberleri