Bugün, 30 Ağustos Zafer Bayramı. Yurdun dört bir tarafında, coşku ile kutlanacak, Türk Ordusu'nun, Türk toplumu için, ne ifade ettiği, tarihi süreç içinde bir kez daha anımsanacaktır. Aslında Türk Ordusu, hakkında her Türk, çok şey söyleyebilir. Ancak Türk Ordusu'nu, en anlamlı bir şekilde, Büyük Önder Atatürk, ifade etmiştir.
"Dünyanın hiçbir ordusunda, yüreği seninkinden daha temiz, daha sağlam, bir askere rast gelmemiştir. Her zaferin, mayası sendedir. Her zaferin, en büyük payı senindir. Kanaatinle, imanınla, itaatinle, hiçbir korkunun yıldıramadığı demir gibi temiz kalbinle, düşmanı nihayet alt eden büyük gayretin için, gönül borcumu ve teşekkürümü söylemeği, nefsime en aziz bir borç bilirim" demiştir.
Nitekim son yıllarda, yapılan tüm anketlerde, Türk halkı, özellikle de gençler, en çok Türk Ordusu'na güvendiklerini, bir kez daha göstermiştir. Ancak dış ve iç şer odakları, AB ve ABD, Türk Silahlı Kuvvetlerini etkisiz kılmak için, ciddi gayet içindedirler. Çünkü yabancılar, Türkiye' nin jeopolitik konumunu, çok iyi değerlendiriyor, Yıllardır da Türkiye' yi bölgede, etkisiz hale getirmek için, her türlü senaryoyu gündeme getiriyorlar.
Öte yandan Avrupa Birliği ve ABD, Ortadoğu, Kafkaslar ve Orta Asya'daki çıkarları için, bölgede güçlü bir Türkiye istemiyorlar. Etnik veya dinsel yapıyı körükleyerek, " ULUS" ve "ÜNİTER" devleti, ortadan kaldırmak için, ciddi gayret ve caba gösteriyorlar. Her iki kesiminde, öncelikle hedefi, Türk Silahlı Kuvvetleri'ni etkisiz hale getirmektir. Çünkü hedeflerinin ve hayallerinin önündeki, en önemli engelden biri de TSK' dır.
Ordu karşıtlığını, siyasi ve ekonomik rant aracı yapan veya hedeflerinin önünde engel olarak gören bazı çevreler, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne, seviyesiz, bir şekilde saldırmak için, olayları saptırmışlar, kendi amaçları doğrultusunda kullanmayı da adeta alışkanlık haline getirmişlerdir. Önyargı ve kinle üretilmiş iddialar ise her dönem gündemde olmuştur.
Türk Silahlı Kuvvetleri'ni, siyasi otoritenin emrine verme gayret ve çabaları var. Bugün söylem şeklinde olan bu istekler, gelecek de AB'ye tam üyelik şartı olarak da, mutlaka gündeme getirilecektir. Oysa Atatürk, " Bir ordunun cevheri ne olursa olsun, siyasete karışırsa, birlikte hareket ve savaşma kabiliyetini kaybeder. Ve vatanın müdafaa gücünü hiçe indirir. Siyasete karışmış bir ordunun karışmadan önceki disiplini ve savaşma kabiliyetini, yeniden kazanabilmesi için çok zaman ister. " diyerek, TSK' nın, siyaset dışı kalması gerektiğini söylemiştir.
Türk Milleti, Atatürk'ün bu vasiyetine uyarak, Türk Silahlı Kuvvetlerini, siyaset dışı tutmuş, kışlaya da siyaseti sokmamıştır. Bu güne kadar da, Cumhuriyetimizin, temel politikası ve ilkelerden biri olmuştur. Türk Silahlı Kuvvetleri milli varlığımızın en temel kurumlarından biri olup, ulusal güvenliğimizin de yegâne teminatıdır. Bu özelliğiyle, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin, her türlü siyasi mülahazanın dışında ve üstünde tutulması gerekir.
Türkler, doğuştan askerdir. Türk askeri cesur, fedakâr ve itaatkârdır. Tarih boyunca kurulan Türk devletlerinin, temeli düzenli bir askeri teşkilata dayanmıştır. Askerlik, Türk insanı için kutsal ve milli bir görev olmuştur. Türk toplumunu da, bugünlere iki unsur taşımıştır. Biri "ASKER", diğeri ise "ÇİFTÇİ" dir. Nitekim Büyük Önder Atatürk, " İyi çiftçi yetiştirdik; çünkü topraklarımız çoktu. İyi asker yetiştirdik; çünkü o topraklara göz diken düşmanlar fazladır." demiştir.
Ayrıca TSK, terörle mücadelede olduğu gibi, rejimi ve ülkemizin bağımsızlığını ve bütünlüğünü koruma ve kollamada sarsılmaz bir kararlılığa sahiptir. TSK, hukuka da saygılıdır. Özellikle de hiyerarşisi ile bu alanda örnek bir kurumdur. TSK' ya göre Laiklik ilkesi, Türkiye Cumhuriyeti'ni oluşturan tüm değerlerin temel taşıdır. Aynı zamanda TSK ulus, üniter ve laik devletten yana taraftır.
Türk halkı, TSK' yı etkisiz hale getirmek isteyen kesimlere, özellikle de siyasilere, karşı da tavır almalı, üzerine düşen görevleri de eksiksiz yapmalıdır. Çünkü demokrasi ile yönetilen toplumlarda çözüm, seçmenin elindedir. Halka rağmen, de başarılı olmak, mümkün değildir.
Türk Halkı, türbinden sahaya inerek rejime, cumhuriyetin temel ilkelerine ve TSK 'ya sahip çıkmalı, üzerine düşen görevleri de eksiksiz yerine getirmelidir. Bu, her Türk için, bir görev ve ödev olduğu kadar, bir haktır da.
Halkımızın ve TSK' nın, 30 Ağustos Zafer Bayramı'nı Kutluyor, Atatürk'ü ve aziz şehitlerimiz, şükranla anıyoruz.
TSK, ULUSAL GÜVENLİĞİMİZİN TEMİNATIDIR
Bugün, 30 Ağustos Zafer Bayramı. Yurdun dört bir tarafında, coşku ile kutlanacak, Türk Ordusunun, Türk toplumu için, ne ifade ettiği, tarihi süreç içinde bir kez daha anımsanacaktır. Aslında Türk Ordusu, hakkında her Türk,...