Türk Dünyasının yetim çocuğu...

Vali Güngör Azim Tuna Eskişehir'e atanmasının hemen sonrasında bir toplantı düzenlemiş ve kamu kurum ve kuruluş yetkililerini bu toplantıda buluşturmuştu.
Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç da katılmıştı söz konusu toplantıya.
Konuşma sırası kendisine geldiğinde de çıkıp;
-"Ben de Türk dünyası Kültür Başkenti projesinin yetim çocuğu Tepebaşı Belediyesinin Başkanıyım" diye tanıtmıştı kendisini.
Vali Tuna'nın şaşıran bakışları karşısında sözlerine devam eden Ahmet Ataç;
Tepebaşı Belediyesinin sürekli kenarda tutulduğunu, Türk dünyası Kültür Başkenti projesinden soyutlandığını, yok sayılmaya çalışıldığını söyleyerek "Ama yine de canınız sağ olsun" demiş ve Devletin 20 yıldır bitirilemediği Kültür Merkezi binasının Belediye'ye geçtiğini, bu merkezin bitirilmesi için gereken kaynağın ısrarla fark edilmediğini dile getirmişti.
Vali Tuna da çıkışta Ahmet Ataç'ın koluna girmiş ve;
-"Merak etme başkan her sıkıntı giderilir" cevabını vermişti.
Eskişehir'de şu günlerde bir mesele tartışılıyor.
Hasan Polatkan Bulvarı üzerinde bulunan ve mülkiyeti Odunpazarı Belediyesine ait olan Alışveriş merkezinin üst katı var.
Geçtiğimiz yıla gelinceye kadar Alışveriş merkezinin üst katı Sinema salonu olarak kullanılıyordu.
Belediye tarafından kiraya verilmişti.
Sinema burada tutmadı.
Kapandı...
Dolayısıyla, belediyeye ait bu kat boş kaldı.
Şimdilerde söz konusu Alışveriş merkezinin üzerinde ki kat tadilatta.
Odunpazarı Belediyesinin kültür merkezi haline getiriliyor.
Hem de, tüm maliyeti Türk dünyası Kültür Başkenti bütçesinden karşılanmak üzere.
Bu son derece güzel bir olay.
En azından boş ve atıl vaziyette duran bir kat Eskişehir'in kültür ve sanatına hizmet verecek hale gelecek.
En azından...
Türk Dünyası Kültür Başkenti projesinin bütçesi ile Eskişehir'e fayda sağlayacak işlerden biri daha gerçekleşmiş olacak.
Ama...
Tüm bunları söylerken olayın bir başka yönüne de dikkat kesilmek gerekiyor.
Eskişehir'de 20 yıldır Devletin bir türlü bitiremediği, bitirilmesi için Tepebaşı Belediyesine devrettiği, Belediye imkanları ile inşaatın belirli bir konuma getirildiği ve faaliyete geçebilmesi için de belli bir paraya ihtiyaç duyduğu Sazova'daki Kültür Merkezi binası var...
Ama bu bina bir türlü görülmüyor...
Üstelik...
Odunpazarı bölgesinde ki boş bir katın farkına varılırken, Kütahya yolu üzerinde ki devasa bina nedense bir türlü görülmek istemiyor.
Bu durumda Ahmet Ataç'ın "Biz Türk dünyası Kültür Başkenti Projesinin yetim çocuğu, üvey evladıyız" demesinde sizce de haklılık payı yok mu?
Sonuç olarak...
Odunpazarı Belediyesinin maddi imkanı olsaydı zaten Atatürk Bulvarı üzerinde ki kendisine ait bu yeri yine kendi imkanlarıyla düzenleyip bölgenin ihtiyaçlarına sunardı.
Olmadığı için Türk Dünyası Kültür Başkenti projesi bütçesine müracaat etti.
Bu müracaat kabul görmüş olmalı ki söz konusu yerde tadilat Türk Dünyası Kültür Başkenti projesi bütçesiyle başladı.
Aynı durum Kütahya yolu üzerinde ki Sazova Kültür merkezi için de geçerli.
Tepebaşı Belediyesinin kendi imkanları olsa, bu merkezi zaten tamamlayıp, halkın hizmetine sunar.
Olmadığı için Türk Dünyası Kültür Başkenti bütçesine müracaat ediyor...
Ama nafile...
Çünkü...
Odunpazarı'na açılan Türk Dünyası Kültür Başkenti kapıları, konu Tepebaşı olunca sanki kapanıyor gibi...
Ne diyelim?
Umarız bu işte siyasi bir tavır ve düşünce yoktur...
Umarız...
Türk Dünyası Kültür Başkenti Sazova'da bulunan ve 85 yılından bu yana gelen bütün hükümetlerin günahı üzerinde bulunan ve sonunda Tepebaşı Belediyesine devredilen Kültür Merkezi'ne de bir el atıp, tamamlanmasını sağlar...
......

İki Hakkı arasında niyet tuttu mu acaba?
Ayhan Kavas CHP Odunpazarı Belediye Başkan aday adayı.
Geçtiğimiz günler içinde ilan etti aday adaylığını.
Dün de düzenlediği basın toplantısında, aday olması ve sonrasında Başkan seçilmesi halinde yapacaklarını sıraladı.
Ayhan Kavas basın toplantısı düzenlediği sırada toplantıda hazır bulunan gazeteciler de yerlerini aldı.
Tesadüf bu ya, Ayhan Kavas'ın bir yanına Sakarya Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Hakkı Sağlam, diğer yanına da 2eylül Gazetesi Genel Yayın Müdürü Hakkı Kutlu denk geldi.
Ayhan Kavas iki hakkı arasında niyet tuttu mu bilemiyoruz ama...
Eğer tuttuysa, niyetinin ne olduğunu az çok kestirebiliyoruz...
......

Behiç Erkin müzesi geliyor....
-Sevkiyatlardan sorumlu komutan olarak Çanakkale Savaşı'nın kazanılmasında önemli rol oynadı ve Kurtuluş Savaşı'nın en önemli kahramanlarından birisi oldu.
- Devlet Demiryolları'nın kurucusu ve ilk Genel Müdürlüğünü yaptı
- II. dönem İstanbul milletvekili, 1926-1928 yılları arasında Bayındırlık Bakanı olarak görev yaptı. Bakanlığı sırasında Milli İstihbarat Teşkilatı'nın fikir babalığını yapmış ve 13 kurucusundan biri oldu.
-Cumhuriyet'in ilk Emekli Sandığı'nı kurdu...
-Atatürk'ün en yakın ve en eski arkadaşı ve fikir alışverişinde bulunduğu sayılı kişiydi.
-Osmanlı İmparatorluğu'nda Demiryolları üzerine bir eser yazan ilk ve tek Müslüman Türk unvanına sahip.
En önemlisi de...
-II. Dünya Savaşı sırasında Paris'te büyükelçilik yaptığı sırada binlerce Türk Yahudisi'ni Nazi zulmünden, yani soykırımdan kurtarması ile bilinir.
Mezarı Eskişehir'de bulunan Behiç Erkin'den bahsediyoruz.
Eskişehir'in bu güne kadar ihmal edilmiş en önemli isminden.
Köşemizde sık sık dile getiriyorduk Behiç Erkin'i...
Eskişehir'in, hem üstlendiği görevler hem de yaptığı önemli işler ile tarihe mal olmuş bu ismi yeterince sahiplenemediğinden yakınıyorduk.
Böylesine önemli bir şahsiyetin isminin, sadece Tepebaşı Belediyesi tarafından bir Spor Kompleksi'nde yaşatıldığını, mezarının bile yeterince özenli olmadığını dile getiriyorduk.
Behiç Erkin isminin, Eskişehir'in önemli yapılarında yaşaması gerektiğinin ve yeni neslin de Behiç Erkin'i tanıması gerektiğinin altını çiziyorduk.
Önceki gün Türk Dünyası Kültür Başkenti Genel Sekreteri Hüseyin Kocabıyık söyledi...
Proje kapsamında yapılacak kalıcı eserler arasında "Behiç Erkin Müzesi" yapımı da yer almış...
Duyunca heyecanlandık...
Sevindik de...
Bu Müze'nin yapılması, tarihin Asker, siyasetçi ve diplomat kişiliğiyle Eskişehir'in en önemli isminin tanıtılmasında büyük katkı sağlayacağına inanıyoruz.
Not- Müzenin oluşmasında elinde Behiç Erkin ile ilgili bilgi ve belge bulunanlar Türk Dünyası Kültür başkenti Ajansına müracaat edebilirse, oluşturulacak müzeye büyük katkı vermiş olacaktır...
......

BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Üç yaşlı adam oturup sohbet ediyorlardı. Birisi:
-"Yahu ben biraz bunadım galiba. Geçenlerde kapı çaldı, açtım baktım bir kadın. Misafir geldi diye düşündüm, buyur ettim oturttum, hal hatır sordum. Kadın: Yahu, bey sen iyice bunadın her halde ben senin kırk yıllık karınım demez mi."
Öteki:
-"Oda bir şey mi, ben geçenlerde merdivenlerin tam orta yerine gelmiştim, birden durdum düşünmeye başladım. Yahu, ben yukarımı çıkıyordum, aşağımı iniyordum.Bir türlü bulamadım."
Üçüncüsü:
-"Yahu sizlerde iyice bunamışsınız Allah'a şükür bende hiç öyle bunama belirtileri yok demiş.
Bunu söylerken de sağ elinin iki parmağı ile sağ kulak memesini çekiştirip, tahtaya vurmuş. Tak tak tak, adından, yine kendisi KİM OOO? diye bağırmış.