Kasım ayı içinde, Avrupa Konseyi, Yerel ve Bölgesel Yönetimleri Kongresi, Türkiye'den yerel otoritelerce sağlanan kamu hizmetlerinde, Türkçe' den başka dillerin kullanılmasına izin vermesini istedi.
Yerel yönetimlerce sağlanan kamu hizmetlerinde, Türkçe' den başka dillerin kullanılmasına izin verilmesi, Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi'nde, Sonbahar oturumları kapsamında yapılan, "Türkiye'de Yerel Demokrasi" konusunda yapılan görüşmelerin çerçevesinde, Türkiye'ye iletilmek üzere Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'ne yapılan öneriler arasında yer aldı. Söz konusu oturuma Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir ve Sur eski Belediye Başkanı Abdullah Demirtaş da katılmıştı.
DTP 'li Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş da, Avrupa Sosyal Forumu'na sunulan "Çok Dilli Belediyecilik" başlıklı makalesinde, belediyelerde unvan ve görevlerin, sokak ve caddelerin de çok dilli tanımlanmasını, resmi evrakların, farklı dillerle yazılmasını önermişti. Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde beraat edince, makaledeki önerilerini, hayata geçirmeye başladı.
Ve nihayet! Diyarbakır'ın Sur Belediyesi, ilginç bir karara imza atmış, "Belediye Meclisi, "Çok Dilli Belediyecilik Hizmetleri"ne, resmiyet kazandırmak istemişti. Türkçe yanında, Kürtçe, Arapça gibi yerel dillerde de verilmesini kabul etmişti.
Diğer yandan, " Türkiye Barışı Arıyor" başlıklı toplantının sonuç bildirgesinde de,
"kamusal alanda Kürtçenin serbestçe kullanılabilmesi için, yasal ve hukuki düzenlemeler yapılmalı, 'çok dilli resmi hizmet ve siyasi faaliyet' serbestliği sağlanmalıdır. Kürt dili ve edebiyatının araştırılması ve geliştirilmesi ve eğitimi önündeki engeller kaldırılmalıdır." denilmişti.
TÜSİAD da "iki kurucu millet, iki kurucu devlet" esasına yönelik, olarak "Türkler ve Kürtler" diye ayıran bir anayasa istemişti. TÜİSAD' ın önerdiği anayasa modeli, Tito dönemi Yugoslav' yasında uygulandı. Bu Anayasa, milli hassasiyetleri yok etti ve etnik milliyetçilik körüklendi. Sonuçta da binlerce insan, hayatını kaybetti ve Yugoslavya parçalandı. Oysa Sosyoloji Bilimine göre, "ortak dil" bir milletin "ortak kültürü" nü oluşturduğu en önemli değerlerden biridir. Tarih de dilini kaybeden milletler, bir süre sonra kültürlerin, sonuçta milli kimliklerini kaybetmişlerdir. Hatta yok olup gitmişlerdir.
Büyük önder Atatürk ise " Türk milletinin, dili Türkçedir. Türk Dili dünyada en güzel ve en zengin ve en kolay olabilecek bir dildir. Onun için, her Türk dilini çok sever ve yükseltmek için çalışır. Bir de Türk Dili Türk Milleti için mukaddes bir hazinedir. Çünkü Türk milleti geçirdiği nihayetsiz badireler içinde ahlâkını ânânelerini, hatıralarını, menfaatlerini elhâsıl bugün kendi milliyetini yapan her şeyin dili sayesinde muhafaza olunduğunu görüyor. Türk Dili, Türk Milletinin kalbidir, zihnidir." Demiştir.
Anayasa Profesörü, TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı ve AKP Milletvekili Prof. Dr. Burhan Kuzu, "Anayasa'da, bu çok net olarak ifadesini buluyor. Resmi makamlardaki yazışmalar, Türkçe olmak zorunda" derken, Türkiye'nin eski AİHM avukatı Prof. Dr. Bakır Çağlar ise "Karar bir idari karardır. İdare mahkemelerinde iptal ettirilebilir. Kararın iptal edilmesinin ardından belediye bir tüzel kişilik olarak iç hukuk yollarını tükettikten sonra bir sonuç alamamışsa, AİHM' e başvurabilir. Yine o belediye sınırları içinde yaşayan birileri de bunu dava konusu yaparak, AİHM' e başvurabilir. Ama AİHM ciddiye almaz" demişti.
Dikkat ettik, Türkçe' nin, dışında belirlenen diller, Kürtçe, Ermenice, Arapça, ve Süryanice' dir. Oysa Türkiye' nin, etnik ve demografik yapısı, en önemlisi de gelişmiş ülkelerdeki uygulamalar da ortada.
Türkiye, bu gelişmeler karşısında, gerek stratejik, gerekse jeopolitik, önemi nedeniyle, olayları akışına bırakmak, ona göre de tavır almak, felaket getirir. Çünkü tüm senaryolar, "ULUS" ve "ÜNİTER" devleti, ortadan kaldırmaya yöneliktir.
Tedbir alınmaz, bu tür senaryolarla, üniter ve ulus devlet yapısı ortadan kalkarsa, Türkiye parçalanır ve ortama kaos hakim olur. Fatura da her zaman olduğu gibi, etnik kökeni ne olursa olsun, Türk halkına, çıkartılacaktır. Emperyalistlerin isteği de bu değil midir?
İşte Yugoslavya!
TÜRK MİLLETİNİN DİLİ TÜRKCEDİR
Kasım ayı içinde, Avrupa Konseyi, Yerel ve Bölgesel Yönetimleri Kongresi, Türkiyeden yerel otoritelerce sağlanan kamu hizmetlerinde, Türkçe den başka dillerin kullanılmasına izin vermesini istedi. Yerel yönetimlerce sağlanan...