Orman Bölge Müdürü Sayın Recep ATEŞ' in, Sivrihisar' da yaptığı incelemelerde gördük ki tedbir alınmazsa, Sivrihisar, erozyon nedeniyle çölleşmeye namzet bir bölgedir. Sivrihisar ve ülke genelindeki, erozyon ve iklim değişiklikleri değerlendirildiğinde Türklerin, Orta Asya' dan göç nedenlerini hatırlattı.
Türklerin, orta Asya'dan göç etme nedenleri arasında, İklim ve toprak koşullarının tarım ve hayvancılığa elverişli olmaması. Şiddetli kışlar ve aşırı sıcakların artması ve iklim koşullarının değişmesi. Otlakların, yetersiz hale gelmesi, Kuraklık ve doğal afetler başta olmak üzere, nüfus artışı ve otlakların azalmasıyla ortaya çıkan ekonomik sıkıntılar, nehir ve göllerin kuruması gibi, unsurlar etkili olmuştur.
Türkiye, Eskişehir ve Sivrihisar' da, bu koşullar oluşmaya başlamıştır. Erozyon önlenmezse, bu son kaçınılmaz olacaktır. O nedenle de ülkemizdeki, "MERALAR", mutlaka ıslah edilirken, "AĞAÇLANDIRMA" yada hız verilmelidir.
Orman Bölge müdürü Sayın Recep ATEŞ ve Ekibi, ağaçlandırma alanında, her türlü fedakârlığı yapmaya hazırdır. Ancak önünde, ciddi engeller vardır. Bu alanda en önemli sorun Orman Kadastro çalışmalarının, hala bitirilmemiş olmasıdır. O nedenle de bir an önce Devlet ormanlarının, kamu tüzel kişiliklerine ait ormanların, özel ormanların ve bu ormanların içinde ve bitişiğinde bulunan, her çeşit taşınmaz malların, tayin ve tespit edilerek haritaya bağlanması şarttır.
Ülke genelinde ve Eskişehir' de, hala orman sayılan ve orman sayılmayan yerlerin birbirleriyle müşterek sınırları tespit edilmeyen, ormanların geometrik ve hukuk durumlarını belirlemek için, mutlaka Orman kadastro çalışmalarının da bitirilmesi zorunludur.
Ağaçlandırmada, diğer bir engel de "MERALAR" dır. Çünkü meralarda ağaçlandırma çalışmaları yapılamıyor. Özellikle de erozyonla, karşı karşıya kalan tepelerin mutlaka ağaçlandırılması şarttır. Çünkü ağaçlandırma gerçekleştirilmez ise, bu tepeler mera vasfını kaybedecek, istenilse bile ağaçlandırma çalışmalarından sonuç alınamayacaktır.
Ayrıca İnsanlar, ne kadar ağaç dikmese de zaten doğa kendisi ağacını doğal şartlarda oluşturuyor. Sivrihisar'da, özellikle de KOÇAŞ köyünde, doğanın kendisini yenilediğini gördük. Ancak bu alanların, korunması şarttır. Eskişehir, il sınırları içinde, benzer pek çok bölge var. Bu alanlar, bir an önce tespit edilmeli, gereken önlemlerde alınmalıdır.
Yapılan araştırmalara göre, ülkemizde yüzeyin % 90' nında, toprak erozyonu vardır. Bu alanın %63' ünde, erozyon şiddetli ve çok şiddetli düzeydedir. Tarım alanlarının da %75' inde, erozyon vardır. Ülkemizde, taşınan ve kaybolan toprak miktarı km2, başına ortalama 487 ton' dur. Erozyon, topraklarımızın fakirleşmesine ve baraj göllerimizin de dolmasına, en önemlisi de ülkemizin, giderek çölleşmesine neden olmaktadır.
Ülkemiz yüzeyinin tamamına yakının da, şiddetli ve çok şiddetli erozyonun hüküm sürdüğü ve yılda 600 bin tondan fazla verimli tarım topraklarının, nehir ve ırmaklarla akıp gitmesi ülkemizde, en öncelikli sorundur. Çünkü bir santimetrelik toprağın meydana gelmesi için, 100 yıl, 30 cm' lik tarım toprağı için, 3000 yıl gerekmektedir.
Hiç şüphesiz Eskişehir'de, erozyon ve ağaçlandırma çalışmalarında, TEMA, Tema Eskişehir İl Temsilcisi Sayın Dr. Halil Güngör ve TEMA gönüllüleri, büyük şanstır. Çünkü onlar, resmi ve özel kuruluşlara, eğitim kurumlarına, basın yayın organlarına, özelikle de halkımıza, toprak erozyonunun nedenlerini, vahim sonuçlarını ve ülkemizin çöl olma tehlikesini anlatmak ve ağaç dikmek için, ciddi caba ve gayretler gösteriyorlar.
Erozyon, bir doğa afetidir ve etkileri acımasızdır. Eskişehir' de, bu alanda etkili tedbirler alınmaz ise kentteki toprağın verimi düşer ve çölleşme olur. Doğal afetlere zemin hazırlar, Verimli, tarım alanları ve doğal hayvan türlerini azaltır. Hayvancılık yapılamaz hale gelir. Barajlar ve göletler, alivyonlarla dolar ve barajlar yok olma tehlikesi yaşar.
Eskişehir' de, erozyonu önlemek için, her türlü fedakârlık şarttır. O nedenle de yamaç arazilerde ıslah çalışmaları yapılmalı, ağaçlandırılmalı, Özelliklede kentteki mera ıslah çalışmaları, mutlaka yapılmalı, rüzgâr erozyonunu önlenmelidir.
Ülke genelinde ve Eskişehir' de, öncelikle orman varlığı korunmalıdır. Ormanlar kalite ve miktar olarak iyileştirmeli, % 26'sı civarında olan ormanlar, % 30'ların üzerine çıkarılmalıdır. Hayvan otlatması, kontrollü yaptırmalı, Ahır hayvancılığını özendirmeli, Meraları ıslah etmelidir. Yanlış arazi kullanımı önlenmeli, fidan dikmelidir.
Türkiye genelinde, erozyonla ilgili önlem alınmaz ise Türkiye çöl olabilir. Nitekim NASA bilim adamlarının yaptığı araştırmalara göre, Türkiye, topraklarını, bu şekilde kullanılmaya devam ederse, 2040'da çöl olacaktır. O nedenle Erozyonla mücadele etmek ve önlemek için de toplumdaki, tüm kesimlerin, bu alanda, elini taşın altına koyması gerekir. Çünkü gidebileceğimiz, başka bir "TÜRKİYE" yoktur.
TÜRKİYE ÇÖL OLMASIN...
Orman Bölge Müdürü Sayın Recep ATEŞ in, Sivrihisar da yaptığı incelemelerde gördük ki tedbir alınmazsa, Sivrihisar, erozyon nedeniyle çölleşmeye namzet bir bölgedir. Sivrihisar ve ülke genelindeki, erozyon ve iklim değişiklikleri...