Uçağa müşteri bulamazken, trenler yetmiyor..

Eskişehir'den uçak kaldırıldı.
İstanbul'a...
Sonra İzmir uçuşları da eklendi.
Kısa bir zaman geçmeden de uçuşlar iptal edildi.
HHH
Bu döngü kaç defe yaşandı bilmiyoruz.
Çünkü kamuoyunun baskısı siyasetçileri hep zorladı.
Ankara'da kapılar aşındırıldı, görüşmeler yapıldı.
'Zarar ediyoruz' baskılarına göğüs gerildi.
'Bakın, bu kez olacak!' sözleriyle terapiler yapıldı.
Sonra seferler bir şekilde yine başlatıldı.
Sonuç yine aynı oldu;
"Müşteri yok, zarar ediyoruz"
***
Denenmişin denemesi olmaz ama işin içinde kamuoyu baskısı olunca deneniyor işte.
Her denemeden sonra da aynı sonuç ile baş başa kalıyoruz.
"Şehrin prestiji ne olacak?" sorusunu önümüze koyup, çözüm arıyoruz.
Sonra baskı altına alınan o siyasetçiler yol gösteriyor şehre;
"Biz denedik, denedik olmuyor.
Siz en iyisi bir uçak şirketi kurun, onu işletin" diyorlar.
Ancak o telkinlere dönüp bakan bile olmuyor.
Öyle ya;
Başkası dururken, kim yatırım yapar şimdi!
HHH
Şöyle anlatayım...
Eğer Eskişehir, tarifeli uçuşlar için fizibil bir kent olsaydı, inanın şehirden yükselen bir kamuoyu baskısına hiç gerek olmazdı.
Emin olun, uçuş şirketleri zaten bizden önce bu kentin potansiyelini çoktan fark eder, uçuşları size bile haber vermeden başlatırdı!
Ama havayolu şirketleri bırakın uçak kaldırmayı, otobüs bile kaldırmadılar Eskişehir'e...
Öyle ya;
Havaalanına yakın bölgelerden yolcu temini için otobüsler kaldırılmıyor mu?
Eskişehir'de bu bile olmadı.
Yani Eskişehir'in uçuşlar için potansiyeli yoktu, hiçte olmadı.
***
Hızlı trenin Konya'ya yol alması, bu gerçeği daha keskin şekilde gözümün önüne koydu.
Bakın, "yolcu var ama bu kez tren yetmiyor"
Nedeni çok açık!
Çünkü Eskişehir'in potansiyeli uçak için değil, ancak tren otobüs için yetiyor!
Öyle değil mi?
Olmasa, daha şimdiden millet bağırmaya başlamazdı.
"Konya seferleri çok az, yenileri istiyoruz" demezdi!
TCDD'de hemen o sesi işitip, yeni seferi hemen vermezdi.
Hatta sonrası için açıklama bile yaptılar;
"5 TL kampanyası bitsin, yeni seferler de ekleyeceğiz"
Neden böyle diyorlar.
Çünkü yolcu var, talep var, kazanç var, kar var...
***
Oysa uçakta hiç öyle olmadı, olmayacakta.
O işin tek oluru şu;
"Eskişehir havaalanı yalnız uluslararası le yurdun uzak bölgesi uçuşları için karlı olur"
Bunu gören havayolları şirketleri zaten bizden habersiz işe koyuldular.
Yaz boyunca Brüksel seferleri yapılacak.
Unutmadan ilk uçakta bugün iniyor Eskişehir'e...
Sonra Hac döneminde pek çok uçak Eskişehir'e indi kalktı.
Medine'ye, Mekke'ye uçtu binlerce Eskişehirli...
Kaç kişinin haberi oldu?
HHH
Sonuç şu olmalı;
İstanbul hızlı tren seferleri de başladığında kentin 'toplu ulaşım' meselesi büyük ölçüde bitmiş olacaktır...
Bir daha uçak seferleri konusu bile bizce açılmayacaktır.
O yüzden, biz aklın yolu birdir diyerek, daha önce söylediğimiz talepleri yineleyelim.
"Siz Eskişehir'e yeni bir çevreyolu yapın, demiryolunu da Gemlik'e bağlayın yeter!"


ESES'İN ERİYİŞİ...
Bir ara takım şıkır şıkır belli bir sistemde oynamaya başladı.
Dedik ki; "Evet b,u Ersun Hoca'nın sistemi."
Her ne kadar Bülent Uygun'dan kalma sistemin üzerine konulsa da;
Futbolcuların gösterdiği gelişimde Ersun Hoca'ya olan itimadımızı hep artırdı.
Ama yanıldığımızı da bir o kadar çabuk anladık.
HHH
Çabuk çözdüler çünkü Ersun Hoca'yı...
Birkaç hamle ile Eskişehirspor'u mat etmeye başladı herkes.
Hala da ediyorlar.
Çünkü o hamlelere karşı hamle yapacak yetenek yok kenarda.
Varsa yoksa elini yüzünü kapatan, sahada olan bitene bakamayan bir hoca profili var.
Ve bu yüzden erimeye, kan kaybetmeye devam ediyoruz.
***
Çok zor bunları yazmak ama;
Eskişehirspor'da öyle bir hava oluştu ki;
Artık 'maç bitsinde gidelim' diye bakan futbolcular topluluğu ile karşı karşıyayız.
Bunu yaratanda, maçların göz göre göre kaybedilmesini sağlayanda bizce Hocadır...
Bu gerçeği çabuk görmekte bizce kazançtır.
Artık yönetim diye bir şey ortada kaldıysa, müdahale etme zamanı gelmiştir...