Belki en son söylemem gerekenleri ilk olarak söyleyip kitabın ortasından konuşmak istiyorum…
Ülkeyi son yıllarda orman yangınları dört bir yandan sarmışken devletin imkanları halen yetersizse devlet de eleştirilir kardeşim.
Bizim bu memleketteki “Devlet eleştirilemez, devlete biat esastır.” tavrı ve düşüncesi nedeniyle bazı alanlarda bu kadar geride kalıyoruz işte.
Şimdi çıkar birileri der ki, “Hükümet ayrı devlet ayrı. Gidin hükümeti eleştirin.” falan…
Ben de devlet ile hükümet farkını biliyorum. O kadarını bırakın da bilelim. Hükümet eleştirilecekse hükümet eleştirilir. Zaten şu an devletin başında AKP hükümeti var. 23 senedir iktidarda olan AKP devleti bu kadar aciz hale getirmiş durumda. Onu sürekli eleştiriyoruz.
Benim bugün devlet dememdeki neden devletin liyakatsiz yapılanması…
Bizim adına devlet diyerek güvendiğimiz kurumlar hemen her dönem siyasi yapıların kölesi olmuş, hükümetlerin adamı olmuş maalesef.
Bugün de aynı problemleri yaşıyoruz. Devlet kurumları siyasetin tahakkümün altında ezildiği sürece böyle canlarımız yangında, selde, depremde bedava yitip gider.
Devletin siyaset üstü olduğunu göstermesi ve devletin temelini olan yurttaşların yaşamını garanti altına alması, yaşam kalitesini artırabildiği kadar artırması gerekir.
Orman yangınları hepimizin canını yakıyor. Ülkenin en değerli hazineleri göz göre göre eriyor. Anadolu’da flora ve fauna ciddi zarar görüyor. İnsanlar ölüyor…
Eskişehir’imizde Seyitgazi kırsalında çıkan orman yangını içinde bulunduğumuz çaresiz durumu bizler için çok daha fazla gözler önüne serdi.
Ateş düştüğü yeri yakıyor hakikaten doğru bir ifade…
Yurdun farklı noktalarında çıkan yangınlar, yitip giden canlar, ormanlar da tabii ki canımızı yakıyor. Ancak yanı başında böyle bir olaya şahit olmak bambaşka. 10 vatan evladı bu yangınlarda yitip gitti.
Şehit oldular evet. Fakat bu vatan evlatlarının şehit olması açıkça devletin ihmalkarlıkları diyebilirim.
Bölgeye yangında yiten canların haberini aldığımız kara gecenin sabahında gittim. AFAD olsun, AKUT olsun, Jandarma olsun, OBAK gibi STK’lar olsun, İtfaiyeler olsun Orman Bakanlığı ekipleri olsun canla başla bölgede mücadele veriyor. Bu konuda bir itirazım yok. Fakat bir şey dikkatimi çekti. İmkanlar böyle yangınları söndürmek için kısıtlı.
Türkiye kendisini dünyanın lider ülkelerinden biri olarak görüyorsa, dünya markası görüyorsa bu yangın söndürme çalışmalarını çok daha profesyonel araçlarla, insana en az zarar verecek şekilde yapmalı.
Başka bir yerde çıkan yangında sadece gönüllüler damacana ile yangına su taşıyarak söndürmeye çalışmamalı. Seyitgazi’de orman işçileri ve AKUT ekipleri yangının arasına sonunu düşünmeden dalmamalı. Bu işin fıtratında ölüm olmamalı.
İHA yapıyoruz SİHA yapıyoruz deniyor. Uçak yapıyoruz deniyor. Teröre gidecek para farklı yerlere aktarılacak deniyor. Peki Seyitgazi yangınına havadan müdahale neden bu kadar yetersiz. İHA yapan teknoloji su bombası atacak, yangını anında tespit edecek küçük uçaklar yapamıyor mu?
Bu kadar yangın oranı yüksek bir ülkede neden yangınla mücadeleye yeterli kaynak aktarılmıyor?
6 Şubat depremlerinde geç kalan devlet böyle büyük bir depremi her zaman yaşama ihtimali olan devlet değil mi? Ülke depremler ülkesi…
Ülke orman yangınları ülkesi. Depremde basiretsiz ol, yangında basiretsiz ol bu kabul edilemez.
Durum hükümetin beceriksizliği olsa da geçmişten gelen kamu kurumlarının siyasetin maşası olmasının neticesi de bu işte…
Devlet hükümetleri zengin ederken vatandaşın canını malını koruyamaz noktaya geliyor.
Doğru alanda ve doğru şekilde yapılmayan madenlere izin veren devlet zenginleri kolluyor, vatandaşın yaşam hakkını çalıyor örneğin.
Bunu siyasi baskılar ile devlet yapıyor.
10 canımız Seyitgazi’de gitti. 301 can Soma’da gitti, on binlerce can 6 Şubat’ta gitti. Daha neler neler…
İnsan böyle olunca sormadan edemiyor, “Nerede bu devlet?”
Şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum ancak; şunu da söylemek istiyorum. Yangın şehitlerimiz aynı zamanda ihmal şehitleridir. Bunu unutmayalım.
Devlet insanı yaşatmak, ülkeyi yaşatmak, kurdu, kuşu, çiçeği yaşatmak için var. Canları kurban vermek için yok!
Herkese keyifli hafta sonları diliyorum. Sevgiyle kalın…