Türkiye’nin eğitim sistemi, ara çıkışı olmayan uzun bir koridor gibi…
İlköğretim ile başlayan eğitim sürecini, üniversite ile noktalanmak gerekiyor.
Aksi takdirde bir anlam taşımıyor.
Hoş üniversite ile tamamlansa da artık pek bir anlam taşımıyor ya neyse…
Üniversiteye girmek de kolay değil…
Eşitsizliklerle dolu bir yarış var.
Yarışta başarılı olmak çok ama çok zor.
Başarılı olduktan sonra da işler kolaylaşmıyor.
İşi zorlaştıran derslerin ağırlığı falan değil…
Onların dışında bin bir türlü sorun var.
‘’Barınma’’ başlı başına büyük bir sorun…
Gençler ‘’barınamıyoruz’’ diye feryat ediyorlar.
Ama boşuna…
Feryatları,’’ Mısır’daki sağır sultan bile duyuyor’’ da asıl duyması gerekenler duymuyor.
Daha doğrusu da duymazdan geliyorlar.
Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik koşullar ortada…
Hızlı bir ‘’yoksullaşma’’ süreci yaşanıyor.
Bu koşullarda üniversitelerde eğitim gören gençlerin giderlerini karşılamak kolay değil… Zor ki, ne zor…
Aileler zorlanıyorlar.
Zorunlu olarak Kredi Yurtlar Kurumu kredisi için başvuru yapıyorlar.
KYK tarafından verilen kredi tutarı çok yüksek değil…
Aylık giderleri karşılaması olanaksız…
Ancak yine de ‘’giderlerden bir bölümünü karşılar’’ düşüncesi ile alınıyor.
Kredi ‘’geri ödemesiz’’ değil…
Faiziyle birlikte geri alınıyor.
Haziran döneminde mezun olan öğrencilere KYK’dan tebligat geldi.
Haziran 2022 döneminde mezun olan öğrencilerin geri ödemeleri 2 yıl sonra, Temmuz 2024’de başlıyor.
Bu sürede iş bulunup bulunmaması hiç önemli değil…
İş bulunamasa da (ki Türkiye’de iş bulmak çok zor. İşsizler ordusu saflarında yüz binlerce üniversite mezunu genç var) kredi geri ödemeleri isteniyor.
Tebligatta belirtilmiş…
Ödemeyenler ya da taksitlerini aksatanlar hakkında icra takibi başlatılacak.
Üniversite mezunu genç 2 senede iş bulamazsa parayı nasıl ödeyecek?
Bunu düşünen yok.
Genç ödemez ise para ailesinden tahsil edilecek.
Bu, son derece yanlış…
Yanlış olan yalnızca bu olsa neyse…
Gençlerde ve ailelerde şok etkisi yaratan bir başka uygulama var.
O da geri istenilen paranın tutarı…
Bir genç tebligatı gösterdi.
Kredi olarak aldığı paranın toplam tutarı 26 Bin 910 TL…
Geri istenilen para ise 74 Bin 288.07 TL…
Verilen paranın neredeyse 3 katı kadar var.
Aradaki fark 47 Bin 378,07 TL…
Bu büyük farkı oluşturan da faiz…
İnanılır gibi değil…
Bankalardan alınan tüketici kredilerini faizi gibi bir şey.
Krediyi veren bir kamu kurumu…
Kredi verdiği de üniversite eğitimi gören bir genç…
Bir kamu kurumunun öğrenciye verdiği krediye bu kadar yüksek bir faiz işletmesi olacak şey değil…
Aslında hiç faiz işletmemesi gerekir.
‘’Ülkenin geleceği’’ olarak nitelendirilen (ki öyledir) genlere böylesi bir yük reva görülemez…
Öğrenciler ve aileleri kara düşüncede…
Aynı zamanda öfkeliler de…
İktidar temsilcileri tarafından ‘’düzenleme yapılacak’’ deniliyor.
Gel gör ki, şu ana kadar yapılan bir şey yok.
Canlar istediği zaman bir kararname ile olmayacak işler yapılıyor da geçlere yapılan büyük haksızlık neden hala düzeltilmiyor.
Anlamak gerçekten çok zor…
Hoş Türkiye’de yapılıp da neden yapıldığı anlaşılamayan o kadar çok şey var.
Onun için fazla şaşırmamak gerek…
"Ülkenin geleceği" olarak nitelendirilen gençlere bu reva mı?
Türkiye’nin eğitim sistemi, ara çıkışı olmayan uzun bir koridor gibi…İlköğretim ile başlayan eğitim sürecini, üniversite ile noktalanmak gerekiyor.Aksi takdirde bir anlam taşımıyor.Hoş üniversite ile tamamlansa da artık...