Umarız kafa değişir...

Bugün için Fetö terör örgütü üyeleri geçmişte yani Fetullah Efendi üyeleri iken devletin hemen her kademesine resmen sızdı.
İktidar olan parti de bu sızmaya göz yumdu.
Bu göz yummanın iki nedeni vardı.
Birincisi, söz konusu örgüt iktidar partisine destek veriyor bu da iktidar partisinin işine geliyordu.
İkincisi ise, iktidar partisi kurumların başına getirilen bu örgütün üyelerini alnı secdeye değmiş, dürüst, yalanı, dolanı olmayan insanlar olarak görüyor ve bu görevlendirmeleri o yüzden destekliyordu.
17-25 Aralık sürecine kadar fotoğraf aynen böyleydi.
Bu süreç ve son 15 Temmuz darbe girişimi ile bu örgütün mevcut iktidarı düşürme, ülkeye el koyma ve rejimi değiştirme amacı olduğu tam anlamıyla ortaya çıkmış oldu.
Demek ki bu terör örgütünün amacı mevcut iktidarı desteklemek değilmiş.
Demek ki bu terör örgütünün amacı, desteklediği iktidar sayesinde mensuplarını işe-güce yerleştirmek de değilmiş.
Hatta...
Demek ki bu terör örgütünün iktidarı seçimlerde zora sokacak oy potansiyeli falan da yokmuş ki, 17-25 Haziran sürecinden sonra bu örgüt açık açık mevcut iktidarın karşısında en güçlü partileri desteklemesine rağmen, iktidar partisine oy kaybı anlamında hiçbir zarar veremedi.
Sonuç olarak:
Söz konusu terör örgütünün tek amacının, askeri darbe ile ülkeye resmen el koymak olduğu 15 Temmuz gecesi ortaya çıktı.
Bu amaçlarını darbe girişimini yaparak, insanların üzerine kurşun yağdırarak, kendi vatandaşlarını öldürerek gerçekleştirmeye çalıştılar.
Başarılı olamadılar tabii.
Pek çoğu deşifre oldu.
Tüm bunların ardından Fetö terör örgütü ile ilgili tasfiye süreci başlatıldı.
Mevcut iktidar bu tasfiye sürecini sonuna kadar sürdürmekte kararlı.
Bu kararlılık, söz konusu terör örgütü mensuplarının devletten tamamen sökülüp atılıncaya kadar devam edecek gibi görünüyor.

İKTİDAR İKİNCİ KEZ AYNI HATAYI
TEKRARLAR MI?
Buraya kadar yapılanlar böyle ama, asıl önemli olan bundan sonraki süreçte izlenecek yöntemin akılcı olup olmayacağı.
Yani...
Bundan sonraki süreçte iktidar partisinin ikinci kez aynı hatalara göz yumup yummaması.
Şunu söylemek istiyoruz:
15 Temmuz darbe girişimi sonrasında Fetö terör örgütü mensupları devlet kadrolarından uzaklaştırılıyor.
Bu kadrolara yeni atamalar yapılacak.
Umarız, iktidar partisi bu yeni yapılacak olan atamalara tıpkı Fetö örgütlenmeleri gibi "İktidarımıza destek veriyor" veya "Alınları secde görüyor" kriterleri üzerinden değil de, liyakat kriterlerini baz alarak bakar.
Bir taraftan, sonunda devleti ele geçirme amacı olan bir cemaati devlet kadrolarından kazırken, diğer taraftan aynı kadrolara, ilerde ülke için yine böyle bir tehlike yaratacak olan bir başka cemaat veya tahrikat üyelerine yer açılmaya çalışılmaz...
Sonuç itibarıyla...
Umarız bir cemaatin boşalttığı kamusal alana bir başka cemaat ve tahrikat yerleşmeye kalkmaz.
Umarız iktidar partisi, "Bunlar bizi destekliyor" deyip, "Alnı secde görüyor" düşüncesiyle boşalan kadrolara başka bir oluşumun insanlarının yerleşmesine ikinci kez seyirci kalmaz.
Eğer seyirci kalırsa, bu ülkenin belli bir süre sonra devlete el koymak isteyen ikinci bir kalkışmayı yaşaması muhtemeldir.
.....
Bak şimdi vatandaş!
Devletin haricinde hiçbir kurum ve kuruluş kalkıp da sana bedava bir şey vermez.
Eğer...
Devletin haricinde bir kurum, kuruluş ve oluşum sana karşılıksız bir şey veriyorsa bil ki bunu hayır olsun diye yapmıyordur.
Bil ki, karşılığında istediği veya isteyeceği bir şey vardır.
Siz bakmayın bazı kurum ve kuruluşların karşılıksız olarak yaptığı yardımlara.
Hiçbir karşılık beklemeden yapanların bile yaptıkları yardım karşılığında en azından karşılık beklediği bir reklam kazancı vardır.

O yüzden...
Devletin haricinde kimse karşılık beklemeden sana para vermez.
Devletin haricinde kimse karşılık beklemeden senin çocuğunu bedava okutmaz.
Devletin haricinde kimse karşılığı olmadan senin çocuğuna burs falan vermez.
Veriyorsa mutlaka alacağı bir karşılık vardır.
Para verir, itaat bekler.
Burs verir, emirlerine uyulmasını ister.
Bedava okutur ama darbe yapmanı bile ister.
Boşuna demiyorlar "Bedava peynir fare kapanında okur" diye.
O yüzden...
Sen sen ol çocuğunu parasız okutacak olanlara inanıp, güvenme.
Gün gelir, parasız okuduğu için beyinlerini teslim eden çocuğunu, içine düştüğü durumdan paran olsa da kurtaramazsın.
Çocuğuna da yazık olur, sana da...
Ülkene de yazık olur, ülkende yaşayan iyi insanlara da...
Demedi deme...
.....
Meydan muhabbetleri...
Demokrasi nöbetinin tutulduğu Vilayet meydanında çok sık geçen bir muhabbet var...
Bazı insanlar, söz konusu nöbete ilk günden bu yana katıldıklarını üstüne basa basa söylemeyi adeta adet haline getirmiş.
Sadece bunu söylemekle kalsa iyi.
Meydanda gördüğü bazı insanlar hakkında gıybet yapmaktan geri kalmıyor.
-"13 gün olmuş beyefendi ortalarda yok. 13 gün sonra çıkıp geliyor" gibi muhabbet döndürüyor sürekli.
Ona göre o insanın, 13-14 hatta 15 gün sonra meydana gelmesinin hiçbir kıymeti harbiyesi yok.
Yine ona göre...
O saate kadar gelmeyen o saatten sonra hiç gelmesin daha iyi.
Böyle kafaya sahip insanlar var.
Bazıları espri olsun diye takılıyor sonradan gelenlere ama, bazıları ciddi ciddi bunu mesele yapmış.
İşte Vilayet meydanında yapılan demokrasi törenine 14 gün sonra giden bir tanıdığın da başına gelmiş bu durum.
Biri kalkmış "14 gün sonra mı aklın başına geldi?" diye sormuş.
Tanıdık yapıştırmış cevabı:
-"Siz Fetö'nün ne olduğunu 14 yılda ancak anlayabildiniz. Ben 14 gün sonra gelmişim mesele mi?" diye...