UMUT VERİCİ AÇIKLAMALAR

Genelkurmay Başkanı Sayın Orgeneral Necdet Özel, Çankaya Köşkü'nde düzenlenen 30 Ağustos Resepsiyonunda, basın mensuplarının soruları üzerine Balyoz davasındaki tahliyelerden memnun olduğunu, eğer beraat olursa, daha çok mutlu olacağını söyledi.
Oysa Balyoz Davası, kamuoyunda, aylarca gündemden düşmedi. O günlerde, Genelkurmay' dan, dava ile ilgili açıklama gelmezken, Sayın Erdal SARIZEYBEK, EMASYA' da, bakanlık ve Genelkurmay arasında işbirliği yaptığını açıkladıktan sonra, "'Balyoz dedikleri EMASYA Planı'dır ve İçişleri Bakanı ile Genelkurmay arasındaki işbirliğidir. Hazırlanması için emir veren ve sorumlu İçişleri Bakanı'dır. Bakan yetkisini askeri birliklere devretmiş ve askeri birliklerin muhtemel olaylara müdahale için plan hazırlanması için emir vermiştir. Yapılanlar suç ise önce askeri değil, İçişleri Bakanı'nı tutuklamanız gerekir. Sorumlu olan Bakan, neden kendi yetkisi ve sorumluluğu içerisinde olan bir tatbikat senaryosunu incelememiş ve gözlemci göndermemiş? Neden denetlememiştir?" demişti.
Planının altında imzası olduğu öne sürülen, emekli Orgeneral Çetin Doğan, planın, kamuoyuna yansımasından sonra, yaptığı açıklamada "Balyoz Güvenlik Harekât Planı"ndaki söz konusu konuşmaların, "Emniyet Asayiş Yardımlaşma Protokolü" çerçevesinde yapıldığını açıklamıştı.
Yine. Ordu Komutanı emekli Sayın Orgeneral Çetin Doğan, "Balyoz Planı" iddialarıyla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında, yüzlerce kişinin tutuklandığını ve sorgulandığını belirterek, "Eğer içlerinden, bir tek silah arkadaşım, 'Evet Çetin Doğan darbe planladı, darbe lafını, ihtilal lafını söyledi' desin, ben kendi ipimi kendim çekerim." demişti.
Ayrıca dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi ÖZKÖK' ün de, seminerin icrası ve sonuçlarını takipten sorumlu olduğunu savunan SARIZEYBEK, 'Sorumluluk Hilmi ÖZKÖK ve İçişleri Bakanı Atalay'da! Alın gözaltına, herkes yetki ve sorumluluğunu bilsin. İl İdaresi Kanunu; 'Askeri birlik mensuplarınca, bu görevlerin ifası sırasında işledikleri suçlardan dolayı tabi oldukları kanun hükümlerine göre işlem yapılır. Askeri Ceza Kanunu da askeri savcı ve yargıçları yetkili kılıyor.'' sözleri ne genelkurmay, ne de yargı tarafından dikkate alınmadı. Geçte olsa Balyoz davası ile ilgili Sayın Orgeneral Özel' in açıklaması umut verici.
Sayın Orgeneral Necdet Özel' in, çözüm sürecine ilişkin bir soru üzerine de sürece ilişkin yol haritasını bilmediklerini belirterek, "Hükümetin bir politikası var, o politika yürüyor. Biz çözüm sürecine, ilişkin yol haritasını bilmiyoruz, o çalışmanın içinde yokuz. Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay çalışmanın, kamu kuruluşlarına gönderileceğini söylemişti, henüz bir şey gönderilmedi." sözleri dikkat çekti. Oysa Açılım' sürecinin, TSK' dan gizlenmesi kabul edilemez.
Ayrıca Genel Kurmay Başkanlığı, Klasik savaşın yanında, barışı destekleme, terörle mücadele, doğal afetlerde yardım, kriz yönetiminin desteklenmesi, sınırlı güç kullanımı, abluka, ambargo, insani yardım, göçü önleme gibi, değişik harekât türlerini ifa etme kabiliyeti gibi alanlarda da görevlidir.
Aslında çözüm sürecine, ilişkin yol haritasını Genelkurmayın bilmemesi yadırganmamalıdır. Siyasi iktidar, "KÜRT AÇILIMI ve "KUZEY IRAK KÜRT YÖNETİMİNE" gösterdiği ilgiyi, TSK' dan esirgedi. TSK' ya, yapılan asimetrik ve psikolojik savaşta tarafsız kaldı. TOKİ, her yere gereksiz konut yaparken, aynı duyarlılığı gündeme geldiği halde, karakolların yapımında göstermedi.
Bazı basın ise PKK ile mücadele yerine, "TSK ile mücadele" etti. Daha da kötüsü, PKK' yı masum, Türk Silahlı Kuvvetlerini de, "TERÖR ÖRGÜTÜ" gibi gösterildi. Bu haksız itham karşısında, Genel Kurmay Başkanlarımızdan, Sayın Orgeneral BAŞBUĞ " ...Bugün maalesef Türkiye'de basının bir bölümü, çok açık söylüyorum, İstiklal Savaşı'ndaki mütareke basınını dahi aratacak seviyede" diye konuştu. Orgeneral Başbuğ, "Ben inanıyorum ki, mütareke basını dahi bu kadar hain, bu kadar önyargılı değildi" sözleri karşısında, malum medya ve kişi/kişiler, tavır alıyor, konuşmasını da tasvip etmiyordu.
Terörle uğraşan, Genel Kurmay Başkanlığının, çözüm süreci ile haberdar olmaması, terörle ilgili hükümet içinde ve devlet kurumları arasında, bir işbirliğini olmamasının da bir göstergesidir. Bu durum, Türkiye açısından, hiçte hayra alamet değildir
Sayın Orgeneral Necdet Özel' in "Kırmızıçizgiler aşılırsa gereğini yapacaklarını ve ülke bütünlüğünün, kırmızıçizgileri olduğunu söylemesi, kaygıları biraz olsun giderdi. Türk Silahlı Kuvvetlerinin, ülke bütünlüğünün, teminatı olduğunu da gösterdi.
Sayın Orgeneral Necdet Özel' in," Türk Silahlı Kuvvetleri, elinde bilgi ve belgeyle çalışır. Bunun dışında MİT ve emniyetten belge istedik ama bize şu ana kadar bilgi belge gelmiş değil. İmzasız ihbar mektuplarıyla, işlem başlatamayız. Türk Silahlı Kuvvetleri hukukun üstünlüğüne inanır, buna göre gereğini yapar" ifadeleri, bazı siyasilere ve kesimlere örnek olmalıdır.
Geçte olsa, Genelkurmay Başkanı Sayın Orgeneral Necdet Özel'in açıklamaları, umut vericidir. Çünkü Türk Silahlı Kuvvetleri ile ilgili, her türlü sorunda, öncelikli sorumlu Genelkurmay' dır. O nedenle de her türlü engele rağmen, TSK ile ilgili gelişmelerle ilgili olarak, kamuoyu bilgilendirilmeli, çözümlerde kamuoyu ile paylaşılmalıdır.