ÜNİVERSİTE SANAYİ İŞBİRLİĞİ

Eskişehir Sanayi Odası tarafından desteklenen ve Anadolu Üniversitesi Mühendislik -Mimarlık Fakültesi öğrencilerinin ürettiği, 200'e yakın yılsonu projelerini içeren " Proje Fuarı 2009" etkinliği, ESO' da gerçekleştirildi. Bu etkinliğin, düşünülmesi bile başlı başına bir başarıdır
Etkinlik, "POJE" kavramı açısından da çok önemlidir. Çünkü 21. yüzyılda, ülkelerin, kurum/kuruluşların ve işletmelerin, zenginliği, bünyelerindeki projelerle orantılıdır. Türkiye ve Eskişehir global pazarlarda rekabet etmek istiyorsa, mutlaka her alanda proje üretmek zorundadır. Çünkü üretmeyen toplumlar, başkalarına muhtaç olurlar.
Etkinlikte, konuşma yapan, ESO Başkanı Sayın Özydemir' in, sanayiciler olarak ülkemizin geldiği noktada ve yaşanan kriz ortamının aşılmasında, artık üniversite-sanayi işbirliğinin mutlaka sağlanması gerektiği şeklindeki önerisi de sözde kalmamalıdır.
Özellikle de Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fevzi Sürmeli' nin, "...Bir insanın uzanabileceği yer, 60 santimdir. Sanayi ve sanayici içinde böyledir. Üniversite içinde böyledir. Eğer daha ilerdeki aşamaya geçmek istiyor ve üniversitenin ürettiği bilgileri hayata, ekonomiye kazandırmak istiyorsanız, mutlaka ikinci bir ele gerek var. Sanayici ise işini ilerletmek istiyorsa mutlaka onunda başka bir ele ihtiyacı var. İşte bu iki el aslında bir arada, üniversite ve sanayi elleridir. Başka hiç bir şey değildir. Bunlar uzatılıp tutulmazsa ilerlemek mümkün değildir" sözleri karşısında denecek hiçbir şey yoktur. Ancak bu tespitin, Eskişehir' de istenen hedefe varması için hayata geçmesi gerekir.
Hatırlıyorum da Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fevzi Sürmeli, göreve başladığı günlerde, Eskişehir' de sanayi dahil tüm kurum/kuruluşlarla işbirliği yapacağını sürekli gündemde tuttu. O günlere, Sivrihisar Sosyal Kültür ve Dayanışma Derneği ile birlikte kendisine yapmış olduğumuz ziyarette, Bu işbirliğinin Üniversite ve kurum/kuruluşlar açısından bir zorunluluk olduğunu da söylemişti. Bir müddet sonra, bu öneriler gündemden düştü. Bugün "Proje Fuarı 2009" etkinliği ile sözde de olsa tekrar gündemdedir.
Oysa Üniversite –Sanayi işbirliği, her iki kesim, özellikle de gençlerimiz açısından önemli bir gelişmedir. Yıllardır köşemizde, Üniversitelerle, kurum/kuruluşlar, özellikle de "Üniversite –Sanayi" işbirliğine, sıkça yer verdik.
Ayrıca "sanayi – üniversite" , "kurum/kuruluşlar- üniversite", işbirliğini, iki açıdan daha gerekli görmüştük. İlki, teknik anlamda gelişme ve desteği sağlamak için, üniversitelerden yararlanmak. Diğer ise danışmanlık almak ve üniversitelerde kaliteyi, en önemlisi de mezunlarının, istihdam edilebilirliğini artırmaktır.
Türkiye ve Eskişehir sanayi, bağımlı olmadan, kendi teknolojisini kendisi üretmek zorundadır. Bu sağlandığı zaman, Türkiye ve Eskişehir' in, küreselleşen dünya pazarında rekabet şansı da o derece yüksek olacaktır. Ülkemizde ve Eskişehir' deki sanayinin, kendi teknolojisini üretebilmesi için de teknolojiyi üretebilecek, bilgiye kolayca ulaşabilmesi gerekir. Bu da ancak güçlü bir üniversite-sanayi işbirliği ile mümkündür.
Diğer yandan teknoloji üretebilmek ve bilgiye sahip olmak, ancak yüksek seviyede eğitilmiş toplumların işidir. Bilgiye sahip olmak ve teknoloji üretebilmek için de üniversite ve sanayi kuruluşlarına büyük görevler düşmektedir.
Türkiye' de, üniversitelerin işi, bilgi üretmek, akademik yapıyı güçlü kılmak, iyi eğitim vermek, iyi araştırma yapmak ve proje üretmektir. Na var ki ülkemizde, bu görevleri tamamını gerçekleştiren üniversite yok denecek kadar azdır. Bu nedenle de Üniversitelerin AR-Ge çalışması yapması, teknoloji üretmesi zorunlu hale getirilmelidir
Eskişehir, ülkemizde, üç büyük kentimizden sonra, bünyesinde iki üniversitesi olan tek kenttir. Üniversitelerin, "Ar-Ge çalışması yapmaları ve teknoloji üretmeleri içinde gereken olanak da mevcuttur. Her iki üniversitemizin de sanayi ile yapacakları işbirliği, teknoloji üretiminde ve rekabete, ciddi katkıda bulunacaktır.
Şu bir gerçek ki ABD ve Avrupa'nın, risk algılamasında, piyasa koşulları ve rekabet ilk sıralardadır. AR-GE çalışmaları ise olmazsa olmaz konumdadır. Türkiye ve Eskişehir' de ise AR-GE çalışmaları yok denecek kadar az. Oysa işletmelerin, ulusal ve global pazarlarda, rekabet edebilmesi, bünyelerindeki AR-GE çalışmaları ile eşdeğerdir.
Eskişehir' deki, her iki üniversite, her alanda kaliteli eğitim yapmak, nitelikli insan yetiştirmek, bilgi ve teknoloji üretmeyi hedefliyor, mevcut sanayi de, ulusal ve global pazarlarda, rekabet etmek istiyorlarsa, Eskişehir' de, her iki taraf, karşılıklı olarak fedakarlık yaparak "üniversite-sanayi" işbirliği gerçekleşmek zorundadır.