Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nde öğrencilerin özel güvenlik görevlileri tarafından tartaklandığına dair, öğrencilerin protesto haklarını, bir araya gelerek forum düzenleme haklarını kullanmalarının engellendiğine dair iddialar var. Hatta iddianın ötesinde konuyla ilgili basında haberler var, sosyal medyada görüntüler var.
Olaya tarafsız bakarsak çıkan arbede ne yüzden çıkmıştır, kim haklıdır bilmiyorum. O yüzden hemen özel güvenlikleri suçlamak istemiyorum. Suçlama yapmak hassas bir konu.
Yaşanan tartışma ve arbede, üniversite yönetiminin uyguladığı “yemekhane rezervasyon sistemi” yüzünden çıkmış. Bu sistemin öğrencileri aç bıraktığını ve tamamen yanlış bir uygulama olduğunu dile getiren bir grup öğrenci, yemekhanede ellerinde megafon ile dışarıda yapacakları forum toplantısı için destekçi arıyor. Gerilim burada başlıyor. Özel güvenliklerin yemekhanede gençlere müdahale ettiğine dair elimizde bir belge yok. Sadece akıllı telefonlar ile protesto çağrısını video olarak kaydediyorlar.
Burada örgütlenen öğrenciler yemekhanenin dışında yani üniversitenin bahçesinde, bu konu ile ilgili bir forum ve üzerine protesto gösterisi düzenlemek istiyorlar. Arbede bu istekten sonra çıkıyor. Dediğim gibi arbedenin başlama nedenini bilmiyoruz. Kimin yüzünden bu arbede başladı, kim haklı bilmiyoruz.
Ancak öğrencilerin iddialarına göre özel güvenlikler öğrencilerin toplanma ve protesto hakkını engellemek istemiş. Üzerinde de, “Bizim rektörümüzü protesto edemezsiniz, ettirmeyiz.”, “Buranın polisi biziz.” gibi tahrik edici cümleler ile öğrencileri dağıtmak istedikleri söyleniyor.
Şimdi olayın genel hatlarını ortaya koyduk diye düşünüyorum. Arbede olayına da tarafsız kalalım…
Yine de ne özel güvenliğin, ne de üniversite yönetiminin öğrencilerin protesto ve fikir toplantısı yapma hakkını elinden almaya çalışması kabul edilemez. Özellikle öğrenciler taşkınlık içinde değilse, kamu malına saldırı yoksa kimsenin hakkına, özel alanına tecavüz yoksa bu girişimi engellemek hiç kabul edilir değil.
Bırakın efendim öğrenci kardeşlerimiz sizi eleştirsin, eleştiri iyidir. İnsanı kendine getirir. Yemekhane rezervasyon sistemi öğrencilerin dediği gibi öğrenciyi aç bırakan bir sistem değilse zaten sizi eleştirmeleri, neden sizi rahatsız etsin? Dedikleri gibiyse ise öğrencinin sitemlerine kulak verin Sayın Anadolu Üniversitesi Yönetimi!
Üniversiteler öğrencilerindir. Onlar bizim geleceğimizdir. Aç kalmaları hepimizi üzer, bu tarz muamele ile karşı karşıya kalmaları hepimizi üzer diye düşünüyorum.
Ha diyebilirsiniz ki, “Bunlar aykırı bir grup, aç bırakma gibi bir olay yok. Tamamen olayı egzajere ediyorlar.”
Tamam o zaman çıkın ve karşı açıklamanızı yapın kamuoyuna. Öğrenciye zorluk yaratan bir sistem yok deyin. Ama detay da verin, hepimizin içi soğusun.
Evine ekmek götürmek için özel güvenlik görevlisi olan hemşehrilerimiz ile geleceğe umutla bakmamızı sağlayan gençlerimizi karşı karşıya getirmeye ne gerek var? Arbede çıkmasına, insanların yara almasına ne gerek var?
Bu çağda böyle bir hadise Eskişehir’e yakışıyor mu?
Öğrenci kenti olarak lanse edilen Eskişehir’de bunların yaşanmasına gerek var mı? Öğrenci memnuniyet anketlerinde birinci çıkan bu şehirden memnun olmayan gençlerimiz de varmış gördüğünüz üzere. Bu arkadaşlarımızın sorunlarını çözmeye çalışalım, herkes mutlu bir üniversite hayatı geçirsin, öğrenci kardeşlerimiz akademik hayatlarına odaklansın diye mücadele edelim.
Her zaman söylüyorum, Eskişehir’deki üniversitelerin başarıları günden güne düşüyor. Eskişehir üniversite bazında prestijini kaybediyor. Bizim başarıya, nasıl daha iyi bir öğretim sunarız olayına odaklanmamız lazım. Bir avuç gencin yemekhane protestosu kimsenin koltuğunu yıkmak, bu düzeni de maalesef ki değiştirmez. Bu kadar korkmayın.
Buradan konu ile ilgili Eskişehir’in tüm milletvekillerine de seslenmek istiyorum.
Öğrenciler aç mı kalıyor üniversitelerde? Öğrenciler bu şehirde öğrenim alırken yaşamakta zorlanıyor mu? Beş parmağın beşi bir değil. Cebinde parası olan, her gün sizin tabirinizle eğlencede olan öğrenciler ile dolu değil bu şehir. Keşke herkes o yaşlarında hem üniversite okuyup hem de gününü gün edebilse. Hayatını yaşasa, bir yandan da eğitimini alsa…
Fakat sorunlarla boğuşan pek çok üniversite öğrencisi var, genç var. Gelip bu gençlerin sorunlarını gerçekten çözmek için dinliyor musunuz sayın vekiller? Gerçekten çözüm arıyor musunuz?
Samimiyseniz Anadolu Üniversitesi’nin yemekhane sorunundan bir başlayın da görelim. En azından kim haklı öğrenciler mi, okul yönetimi mi bunu sorun. Gelin araştırın, sorun varsa çözümü için ön ayak olun.
Tekrar söylüyorum üniversiteler ne rektörün, ne siyasetin ne de başkasınındır. Üniversiteler öğrencilerindir!
Herkese mutlu ve keyifli bir hafta sonu diliyorum. Sevgiyle kalın…