UYUŞTURUCU FELAKETTİR

Uyuşturucu suçlarıyla ilgili, yeni adımlar atılıyor. Buna göre, artık uyuşturucu kullananlar da hapise girecek. Bunun için, 1 ile iki yıl olan ve denetimli serbestliğin önünü açan ceza iki kat artırılacak. Uyuşturucu satanlar,...

Uyuşturucu suçlarıyla ilgili, yeni adımlar atılıyor. Buna göre, artık uyuşturucu kullananlar da hapise girecek. Bunun için, 1 ile iki yıl olan ve denetimli serbestliğin önünü açan ceza iki kat artırılacak. Uyuşturucu satanlar, 8 yıldan 15 yıla kadar hapisle yargılanacak.
Uyuşturucu kullananlar veya satanlar için verilen cezaların artırılması, caydırıcı olur mu bilinmez ama uyuşturucu,bçocuk ve gençlerimiz için tam bir felakettir.
Elbette uyuşturucu ile mücadelede, yasalarda verilecek cezalar caydırıcı olur ama uyuşturucu ile mücadele aile, okul, kişi/kişiler ve kurum/kuruluşlara, önemli görevler düşmektedir. Ancak bu alanda başarılı olunmak isteniyorsa, toplumun tüm kesimleri, sorumluk almak zorundadır. Çünkü alkol/madde bağımlılığı, insanımızın ve ülkemizin başına gelebilecek en büyük felaketlerden, beklide en önemlisidir.
Uyuşturucu ile güvenlik güçleri, hayatları pahasına mücadele ediyorlar. Ancak uyuşturucu ile mücadele, güvenlik güçlerine bırakılmayacak kadar da önemli ve hayatidir. Ayrıca, uyuşturucu ile mücadelede eden kişi/kişiler ve kurum/kuruluşların, hata yapmak ve ihmal etmek gibi bir lüksü de yoktur. Çünkü söz konusu olan, insan hayatıdır. Onun içinde, uyuşturucu ile mücadele her zaman ciddiye alınmalı, kişi/kişiler, kurum/kuruluşlar ve toplumun diğer kesimleri, uyuşturucu ile mücadele etmelidir.
Öte yandan alkol ve uyuşturucu ile ilgili temel kararlar, "ORTAK AKIL" olarak adlandırdığımız kavram ekseninde, ilgili kesimlerle mutabakat ve kişi/kişiler ve kurum/kuruluşlarla da, uyum ve işbirliği içinde alınmalıdır.
Hiç şüphesiz, her alanda olduğu gibi, uyuşturucu ile mücadelede sosyal, kültürel, kurumsal, ailesel ve dini değerler, en etkin unsurladır. Ancak bu değerlerin, mutlaka eğitimi yapılmalı, sürekli, kalıcı ve sonuç alıcı bir şekilde de gündemde tutulmalıdır.
Alkol/madde kullanımı ile ilgili olarak elde edilen veriler, kulamım yaşının her geçen gün daha küçük yaşlara indiğini gösteriyor. Hatta bu yaşın 11 olduğu da söyleniyor. Bu alanda Emniyet, Milli Eğitim, Üniversite, AMATEM ve aileler ciddi bir çalışma içindeler. Ancak yeterli de değildir. Toplumdaki tüm kesimler, soruna sahip çıkarak ve etkin bir şekilde de mücadele etmek zorundadır.
Yetkilileri, özellikle uyuşturucu kullanan her 10 çocuk ve gençten 9'u düşük ve orta gelirli ailelerden geldiğine dikkat çekiyor. Dikkat çeken bir başka konu da bu gençlerin çoğunluğunu parçalanmış aileden değil ailesiyle birlikte yaşayanlar oluşturuyor. Ve en kötüsü her iki çocuktan biri uyuşturucuya arkadaşı yüzünden başlıyor ve çoğunlukla da tedaviyi reddediyor. Bu tüyler ürperten veriler uyuşturucuyla mücadele etmek için buluşan Milli Eğitim, Narkotik ve AMATEM temsilcileri tarafından elde edildi.
Uyuşturucu ve alkolle mücadelede, öncelikli olarak görev, anne-baba, öğretmen ve arkadaş gruplarına düşmektedir. Çünkü çocuklar çevresindeki insanları taklit ederler, onların tavır ve davranışlarına en azından özenirler.
Diğer yandan, alkol ve uyuşturucu kullanımında, işsizlik, iletişim eksikliği, geçimsizlik, uyumsuzluk, çocuk ve gençlere yeteri kadar değer vermeme, aile ve okul ortamı, Gözetim ve ikaz eksikliği, geçimsizliği, boşanmalar, Çocuk ve gençlerin çevresindeki insanların alkol ve uyuşturucu kullanması, en önemli etkenlerdir.
Alkol ve uyuşturucu ile mücadelede, pek çok yöntem var. Ancak bu mücadelede "HOŞGÖRÜ" ve DİYALOG" olmazsa olmaz konumdadır. Alkol ve uyuşturucu kullansın veya kullanmasın çocuk ve gençler, hatta büyüklerle olan ilişkilerde, bu iki kavramı öncelikli tutmak, en önemlisi de ilişkilerde, makul ve tutarlı olmak lazımdır.
Çocuk ve gençlerimizi anlamaya çalışmak, onu koşulsuz sevmek, kabul etmek, ona, her yönü ile saygı göstermek, Onlara hoşgörülü davranmak ve diyalogu eksik etmeme, ergenlik dönemi ile ilgili gelişmeleri bilmek, sorunları ile yakında ilgilenmek, arkadaşlarını tanımak, alkol ve uyuşturucu ile ilgili problemlerin çözümünde etken olacaktır
Alkol ve uyuşturucu ile mücadelede, en etken unsur ise "EĞİTİM" dir. Bu alanda, aile, okul, toplum ve medyaya, önemli görevler düşmektedir. Çünkü toplumdaki uyuşturucu ve Alkolle ilgili olumlu veya olumsuz her gelişme, bir "EĞİTİM" dir. Kişi/kişiler ve kurum/kuruluşlar, özellikle aile bunun bilincinde olmalıdır.
Ancak alkol ve uyuşturucu alanındaki problemleri çözmek için, eğitimi baskı aracı olarak düşünüp, çocuk ve gençleri yalnızca "itaat eden" varlıklar olarak görmek yanlıştır. Kaldı ki bu tür eğitim anlayışı, disiplini değil, disiplinsizliği beraberinde getirdiği gibi, sorunları da çözmez.
Alkol/madde kullanan kişi(kişiler, sürekli inkâr etmen eğilimindedir. Onlarla tartışmak ve yargılamak yerine, kendine güven duyması için gayret ve caba gösterilmelidir. Çocuk ve gençlerde, uyuşturucu ile mücadele de, "EĞİTİM ", sürekli, kalıcı ve sonuç alıcı bir şekilde gündemde tutulmalıdır.

Haberleri