VAATLER LAFTA KALMAMALI

Kardeşimin, tedavisi nedeniyle, İzmir’ de uzunca bir süre kaldık. Tedavi olduğu, İzmir’in en büyük hastanesi olan Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, 1816 yatak kapasiteli bir hastanedir. 464 Doktor, 511 Asistan Doktor, 784...

Kardeşimin, tedavisi nedeniyle, İzmir' de uzunca bir süre kaldık. Tedavi olduğu, İzmir'in en büyük hastanesi olan Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, 1816 yatak kapasiteli bir hastanedir. 464 Doktor, 511 Asistan Doktor, 784 Ebe ve Hemşire, 873 diğer personel olmak üzere, toplam 2632 personel ile hizmet vermektedir. Ulaşım kolaylığı ve müşteri memnuniyeti dolayısıyla, günde yüzlerce hastaya hizmet götürmektedir.
Ak Parti iktidarı tarafından, vaat edilen Bayraklı' ya 1600, Tepecik' e 1400 yataklı şehir hastaneleri gerçekleştirilerek, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi' ni, rahatlatılır mı bilinmez ama Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi' nin, EĞİTİM ve AR-GE çalışmalarına daha fazla zaman ayırması için, tedavi hizmetleri, yükü mutlaka azaltılmalıdır.
Ayrıca bu süre için de ülkemizde, pek çok gelişme olurken, İzmir'de de pek çok soruna ve iktidarın, vaatlerine de tanık olduk
Hiç şüphesiz, Fransız Senatosu'nun, sözde Ermeni soykırımını inkâr edenlere, hapis ve para cezasını öngören yasa tasarısını kabul edilmesi, gündeme damgasını vurdu. Türkiye' nin müeyyidelerinin dikkate alınmadığının da göstergesi oldu.
Hülasa Ermenistan Cumhurbaşkanı da Amerikan Kongresi'ne, " SİZ MERAK ETMEYİN, TÜRKİYE' NİN MİSİLLEMESİ ÖNEMLİ DEĞİL. LAFTA KALIR. FRANSA'YI BOYKOT ETMİŞLERDİ, BİR YIL İÇİNDE FRANSA İLE TİCARET HAÇMİ ARTTI " diye mesajı bir kez daha doğrulandı.
Fransa parlamentosu, 2001 yılında, "Fransa 1915 Ermeni soykırımını resmen tanımaktadır." diyen kanunu kabul etmişti. Anayasası'na ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırı olduğu ortada iken, soykırımını inkâr edenleri para ve hapis cezasına mahkûm eden teklifi de kanunlaştırdı. Bu kanunla da evresel gelenek ve fikir ve ifade özgürlüğü gibi temel haklar, ihlâl edildi.
Öte yandan İzmir' de, tarım alanları ile ilgili gelişmeler, kaygı vericidir. Aslında yadırgamamak lazımdır. İzmir gibi büyük yerleşim merkezlerinin çevresindeki meralar ve tarım toprakları, Anayasa' ya, rağmen, yağmalama derecesine hızla yok etmektedir
Ülkemizde, Devlet Su İşleri tarafından inşa edilerek, işletmeye açılmış tarım alanı, 2.072.571 hektardır. Bu alanın, 169.737 hektarlık kısmı, imar ve imarsız yapılaşmalarla, tarım dışı bırakılmıştır. Hâlbuki bu topraklar 1.sınıf tarım toprağı vasfında, sulama ve drenaj tesisleri yapılmış, kısmen de yılda iki ürün alınan tarım alanlarıdır. Bu şekilde yok olan tarım alanı, Bursa, Manisa, Tokat, Bolu, Söke, Mersin ve Eskişehir ovaları sulama alanlarına eşittir
İzmir' de, iktidarın vaatleri de dikkat çekiyor. Nitekim Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın, "İzmir için kişi başına düşen milli gelirin 2023'te 32 bin dolara yükselmesini, 2010'da 17 milyar dolar ihracatın 100 milyar dolara çıkmasını hedefliyoruz. İller arası nüfus sıralamasında İzmir 3. sırada, 2023'te Gayri Safi Milli Hasıla'ya katkı bakımından 2. sırada olacağını düşünüyoruz. Otoyol 2010'da 230 kilometre, 2023 hedefimiz 2 bin kilometre. Yüksek hızlı tren hattının sıfır kilometreden 2023'te 1000 kilometreye çıkmasını, hava yolundaki yolcu sayısını 7.5 milyondan 40 milyon kişiye çıkmasını, raylı sistem toplu taşıma sisteminin 90 kilometreden 270 kilometreye yükselmesini, konteyner kapasitesinin yılda 13 milyon teu'ya çıkarılmasını hedefliyoruz. Yat bağlama kapasitesini 1965'ten 7765'e, yıllık turist sayısını 1.1 milyondan 10 milyon kişiye ve turistik yatak sayısını 43500'den 100 bine çıkarmayı planlıyoruz.'' sözleri gerçekleşir mi önümüzdeki yıllarda görülecektir.
Ayrıca Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, İzmir'in bölünmüş yollarla Anadolu ya bağlanacağını, İzmir'in 2023 te ve 2020 expo da istenen çıkışı yapabilmesi için mutlaka Ankara ve İstanbul' a otoyol, hızlı tren hatlarıyla bağlanması gerektiğini, söyleyerek, İzmir-Ankara Yüksek Hızlı Tren hattı projesinin hazır olduğunu, bu yıl birinci etabın ihalesine çıkılacağını, hat tamamlandığında iki il arasının 3.5 saate, İzmir-Konya arasının 4 saate, İzmir-Eskişehir arasının 4 saate ineceğini, İzmir-İstanbul Yüksek Hızlı Tren hattıyla İzmir-Bursa arasının saat 45 dakikaya, İzmir-İstanbul arasının ise 4 saate düşeceğini belirti.
Ayrıca KARABURUN'A 6 KİLOMETRELİK KANAL ve Üçkuyular, Yeşildere, Mürselpaşa arasında 2x 2.5 kilometrelik çift tünel, iktidarın vaatleri arasındadır. Oysa 1994 yılından beri, ÇED raporu dahi tamamlanamayan, Türkiye açısında hayati önem taşıyan ve Akdeniz'in, en büyük limanı olacak, ÇANDARLI LİMANI, bir türlü gerçekleştirilemedi.
İzmir, sanayi, ticari, sosyal ve kültürel faaliyetlere sahip olan ender illerimizden biridir. Ancak, bu imkânların, en iyi şekilde değerlendirildiği söylenemez. Aslına İzmir'in hedefler çok büyük."Dünya Kenti İzmir", "Akdeniz'in Yıldızı İzmir" gibi unvanlar, her dönem hedef olarak alındı. Ulusal ve küresel arenada, başa koşan bir şehir olarak düşünüldü. Ancak bu hedefler, arzu edilen boyutta bir türlü hayata geçirilemedi.

Haberleri