VATAN SEVGİSİ ONA HİZMETLE ÖLÇÜLÜR

Başkent Üniversite Rektörü, Sayın Prof. DR HABERAL, Ümraniye davası nedeniyle tutuklu. Ancak insanlarımıza sağladığı hizmet ve ülkeye kazandırdığı eserlerinin, Performansı ile de ülke gündeminde. Sosyal Güvenlik Kurumu,...

Başkent Üniversite Rektörü, Sayın Prof. DR HABERAL, Ümraniye davası nedeniyle tutuklu. Ancak insanlarımıza sağladığı hizmet ve ülkeye kazandırdığı eserlerinin, Performansı ile de ülke gündeminde.
Sosyal Güvenlik Kurumu, hastadan aldıkları fark ücretini belirlemek için, anlaşmalı olduğu özel hastaneleri sınıflandırdı. İstanbul'daki Başkent Üniversitesi Hastanesi, 973,3 puanla Türkiye' de en iyi hastane olarak belirlendi. Başkent Üniversitesi' nin, 4 hastanesi daha A sınıfına girdi. Alman, Acıbadem gibi Türkiye'nin önde gelen bazı hastaneleri, A sınıfına giremedi. Türk halkı, Başkent Üniversitesi hastanelerinin başarısı ile Sayın Prof Dr HABERAL' ı bir kez daha takdir etti.
Sayın Prof. Dr HABERAL 'ın, ülkeye kazandırdığı eserleri ve eserlerinin performansı karşısında, O' nu, ülkemizin ve insanlığın hizmetlerden mahrum eden insanlar ne düşünür bilinmez ama tarih O' na reva görülen muameleyi, er geç mutlaka sorgulayacaktır. Çünkü O, insanlığa hizmeti amaç edinmiş, Akademik terbiyeye sahip, Bilimden yana taraf, düşüncelerini her şart ve zeminde, net ve özgürce ifade eden kişidir.
Sayın Prof. DR.HABERAL, makam, statü, unvan, şan, şöhret ve mevki peşinde koşan kişi değildir. Nitekim Sayın Prof. Dr. HABERAL, Ecevit'in Cumhurbaşkanlığı teklifini kabul etmemiş bir bilim adamıdır. Aynı zamanda kendini aşmış ve kemale ermiş bir kişiliği var. İnsanı, ülkesini ve evreni seven, paylaşımcı bir kişiliği ile örnek bir insandır.
Sayın Prof. DR HABERAL' la, tanışmak nasip olmadı. Kendisi ve Başkent Üniversite ile ilgili yazılarımdan sonra, telefonla üç defa konuştuk. Ancak onunla ilgili her yazımdan sonra, onu sevenler ve hastaları, O' nu bana çok iyi tanıttılar. Özellikle de onun ellerinde şifa bulmuş bir hastasının, " ... O umutsuzlukları, umuda, insanları, en kritik dönemde dahi hayata döndüren, motive eden, yaşama sevinci veren, objektif, ahlaki sorumluluğu yüksek, aydın, kişidir. Aslında tıp biliminin ve insanlığın, ona çok şey borçlu olduğunu biliyorum ama ülkemin, O' na reva gördüğü bu muameleyi de bir türlü kabul edemiyorum" sözleri karşısında ne denebilir ki?
Sayın Prof. Dr HAERAL' ın, suçu! "Silahlı terör örgütü kurma veya yönetme, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etmedir"
Sayın Prof. Dr HABERAL ' a, istinat edinen bu suçla, inandırıcı olmadığı gibi, Türk yargısına da kamuoyu nazarında güven kaybettirdi. Çünkü O, silahlı gücü olmayan, insana ve insanlığa hizmetten başka bir şey düşünmeyen, cesaret, onur, hizmet gibi insanlığın vazgeçemediği dinamiklerin savunucusu bir bilim adamıdır.
Sayın Prof Dr HABERAL, bugüne kadar da 1730 böbrek, 320'den fazla karaciğer nakli yaptı. 22'den fazla ulusal ve uluslararası bilimsel kongre düzenledi. 35 ulusal ve uluslararası tıp derneği üyesidir. 1428 Türkçe ve İngilizce bilimsel yayının yazarı. 2 İngilizce, 4 Türkçe kitabı bulunmakta, Tıp alanında 25 ulusal ve uluslararası ödül sahibidir.
Ayrıca 1913 yılında kurulan, AMERICAN College of Surgeons-Amerikan Cerrahlar Birliği, Başkent Üniversitesi Rektörü, Prof. Dr. Mehmet Haberal'a "ONURSAL ÜYELİK" payesi vermeyi kararlaştırdı. Ödülünü almak üzere de 3-7 Ekim 2010 tarihinde Washington'da yapılacak 96'ncı Klinik Kongresi'ne davet edildi.
Diğer yandan ülkemizde, çocuk ve gençlerimizin, örnek alabilecekleri ve onlara örnek olarak sunabileceğimiz, çok az mümtaz şahsiyet vardır. Sayın Prof. Dr HABERAL, bu insanlarımızdan biridir. Çünkü sahip olduğu misyon, vizyonu ve ülkesine kazandırdığı eserleri, adeta emekleyerek, tırnaklarıyla kazıyarak, kazanmış ve kazandırmıştır. Tıp literatüründeki başarısı ise ortadadır.
Sayın Prof. Dr. HABERAL' ın, tutuklu olması ile bilim ve insanlık, çok şey kaybetmiştir. Çünkü bilim adamı, bağımsız ve özgür olmalıdır. Bilim adamı, bilim disiplini dışında hiçbir disipline veya düşünceye de bağlı değildir. Bilim insanı, her türlü otoriteye karşı, düşüncesini söylemek durumundadır. Hakikati gizlemekten de hoşlanmaz, ifade etmekten de korkmazlar. Her türlü zorluğu göze alabilecek kadar cesurdur. Bilim adamları ölür ama fikirleri asla ölmez. Eserleri de dünya durdukça da yaşar.
Sayın Prof. Dr. HABERAL, kendini aşmış, evrenselleşmiş kişiliği ve kendine has bir disiplini olan, herkesten fazla toplumsal sorumluluk taşıyan kişidir. İnsan olarak, O' na sahip çıkmak, ilme sahip çıkmak, İrfanı kuşanmak, hakkın ve hakikatin şahitliğini yapmaktır. Ülkemizin ve insanlığın, onun gibi bilim adamlarına ihtiyacı vardır Çünkü herkes ve her hekim, bilim adamı olamıyor, bilim adamı da kolay yetişmiyor. Vatanı sevgisi de lafla değil, Atatürk söylediği gibi, VATAN SEVGİSİ ONA HİZMETLE ÖLÇÜLÜR.

Haberleri