Hepinizin malumu mevcut hükümetin ikinci “Açılım Süreci” bir süredir ülke gündeminde. Dün yani geçtiğimiz cuma günü örgüt Irak’ın kuzeyinde Süleymaniye’de “Silah Bırakma Töreni” düzenledi. Seçilmiş gazetecilerin izlediği törene 30 teröristin katıldığı söyleniyor. Törenin tarih adına önemli bir mağarada gerçekleştiği bilgisi de var ama hiçbiri çok önemli değil.
Burada asıl önemli olan başarısız olan birinci açılım süreci sonrası hükümet ve küçük ortağı MHP ikinci bir süreç başlattı. Sürecin sembolik son halkası da bu silah bırakma töreni olarak görülüyor. Barış süreci ile ilgili konuşmayı da tören öncesi DEM Parti heyeti ile birlikte isminin baş harflerini büyük yazarken bile zoruma giden Abdullah Öcalan yani eli kanlı bir terörist yaptı. Bu süreci hükümet ile birlikte Apo yürüttü. 1000 yıllık devlet aklı dedikleri binlerce masum insanın kanı eline bulaşmış olan, terörist elebaşı Apo…
Yazıklar olsun, yazıklar olsun, yazıklar olsun!
Tüm bunlar yeterince bu memleketin vatansever evlatlarına zulüm gelirken hakaretleri ardı ardına sıralamak istediğim bu mahluk tüm ülkenin karşısına çıktı ve açıklamalarında bazı detaylar göze çarptı.
Uzun yıllar boyunca tecritte tutulan birine göre son derece sağlıklı görünen terörist istediğini aldığı için çok mutlu görünüyordu. Zaten onun yanındaki DEM Parti heyeti de “Bu birinin galip geldiği bir durum olarak görülmemeli. Kazanan veya kaybeden yok. Barış durumu var.” diyerek Apo’nun o pis gülüşünün ardındaki minik sırrı bize söyledi. “Biz kaybetmedik devlet de kazanamadı, istediğimiz alan biz olduk.” dedi.
Devam edelim…
Bu mahluk evlatlarını öldürdüğü Türkü, Kürdü kim varsa onların karşısına markalı tişörtü ile çıktı. Gayet iyi giyimliydi.
Bu ülkede insanlar açlıktan pazar artığı toplarken, bu ülkede insanlar çocuğuna bir pantolon alamadığı için kendi canına kıyarken bu adi adam lüks içinde yaşıyor. Binlerce masum canın katili adına “tecrit” diyerek ajite ettiği İmralı tatilinde kral gibi yaşıyor.
Yine, yazıklar olsun, yazıklar olsun, yazıklar olsun!
Başka bir detay daha da şu…
Apo’nun öyle bir göbeği var ki içeride yediği önünde yemediği arkasında belli.
Zafer Partisi Lideri Ümit Özdağ Silivri zindanından geç de olsa kurtuldu ama zayıflamış olarak karşımıza çıktı. Yine, İstanbul’un seçilmiş belediye başkanı ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun ne kadar kilo verdiğini hepimiz gördük.
Lösemi tedavisi gören belediye başkanları hukuksuz şekilde tutsak ediliyor. Birçok masum vatansever hücrelerde çürüyor. Bu katil ise göbek büyütmüş.
Yazıklar olsun!
Hangi vicdana sığar ya Apo’yu beslemek sonra da fırsatını bulup 1000 yıllık devlet halkı diye aziz milletin karşısına çıkarmak?
Minicik evlatların, bu vatan için şehit olmuş insanların, bu vatan için mücadele vermiş insanların, bedel ödeyenlerin, PKK’nın kandırdığı ve canını, malını aldığı Kürt halkının yüzüne siz ne yüzle bakabileceksiniz?
Vatanseverler hücrede teröristler törende, devlet yönetiminde, içimizdeler…
Yazıklar olsun!
Bu durumların karşımıza çıkmasında kimin emeği varsa iki yakası bir araya gelmesin diyeceğim.
Neyse…
Kimseden korkumuz yok ama bu adaletsiz sistemde mahpus düşmek yerine vatanseverlerin yanında yer alıp aziz milletimize doğruyu aktarmak için canla başla çalışmak çok daha kutsal bir görev diye düşünerek bir noktada susuyorum. Yoksa çok daha ağır şeyler söylemek istiyorum.
Yaşananlar kabul edilebilir değil. Oslo Görüşmeleri açığa çıktığında “Türk Devleti teröristler ile görüşmez.” diyenler şimdi Apo’dan icazet alıyor.
Yazıklar olsun! Bu millet yaşananları unutmaz!
Herkese keyifli bir hafta sonu diliyorum. Tabii böyle bir şey mümkünse…