VE BAŞBAKAN ESKİŞEHİR'E GELDİ!

Hadi bakalım, Başbakanın gelişi öncesinde yaşananlardan;Gidiş saati olan 22.04’de kadar olanları değerlendirelim.Sıkı güvenlik yüzlerce metreden görülüyordu.Stadyuma yaklaştıkça kapatılan caddeler, demir bloklarla yasaklanan...

Hadi bakalım, Başbakanın gelişi öncesinde yaşananlardan;
Gidiş saati olan 22.04'de kadar olanları değerlendirelim.

Sıkı güvenlik yüzlerce metreden görülüyordu.
Stadyuma yaklaştıkça kapatılan caddeler, demir bloklarla yasaklanan kaldırımlar, polisin tuttuğu sokaklar vardı.
Ne tarafa dönseniz, aynı görüntü!
Başbakanı takip etmek için valilik tarafından hazırlanan basın kimliğini bile alamıyorsunuz.
Sokmuyorlar vilayet meydanına...
Ancak Valilik Basın Müdürü Reşadiye Camii önüne kadar gelip kartınızı teslim ediyor.
İmzanızı da tellerin arasında atmak zorunda kalıyorsunuz.

Önce kendi sorunuzu söyleyelim de, sonra yaşananlara göz atarız.
Kısa geçeceğim.
Valilik başbakanı takip etmemiz için yazı üzerine yazı istedi.
Gebetemiz sorgulandı.
Güvenlikten geçtikten sonra bir kart hazırlandı.
Zor zar bu kart bize ulaştırıldı.
Baktık ki stada bile girerken kartın yüzüne bakan yok.
Zar zor attık kendimizi içeri...
Birde ne görelim!
İstanbul'dan gelen onca gazetecinin boynunda sıradan kartlar!
Bizde ise 'başbakanlığın verdiği sarı basın kartı" bile işe yaramıyor.
Yani başbakanlığın verdiği kartla, başbakanı takip edemiyorsunuz.
Yerel basına yapılan bu ayrımcılığı, bu eziyeti ve bu güvensizliği anlamak mümkün değil!

Gelelim partililerin yaşadıklarına...
Emin olun, onca kişi geri döndü gördüğü manzaradan sonra!
Nedeni açık!
Stada yaklaşılırken arıyorlar...
Stat önüne geldiğinizde arıyorlar, birde stada girerken arıyorlar.
Cebinizde ne varsa alıyorlar...
Hepsini geçtik, içeceğiniz suyu bile alıyorlar suyu...

Durumu gören partililerin yaşananlara müdahale etmek zorunda kaldığını duyduk.
Araya vekiller bile girmiş, o derece!
Başbakanın konuşma yapacağı saate yakın girişlerin daha kolay hale gelmesi sağlanmış.
Ve zatende o anda doldu açık tribün.
Polis bıraksa, tamamen dolacaktı, o ayrı mesele!

Sıra geldi stadyumdaki gözlemlerimize...
Kapıda polisin el koyduğu suya inat, parti teşkilatı su dağıttı.
Suya ulaşmakta güçlük çeken partililer zor anlar yaşadı.
35 derece sıcak vurdukça vuruyordu.
Bir taraftan polis, diğer taraftan sıcak bunalttı milleti!
Buna rağmen on bine yakın kişinin gelmesi ise günün en anlamlı hareketteydi.
Kutlamalıyız AKP'lileri...
Davalarına bunca sadık oldukları ve genel başkanlarını bunca sevdikleri için...

Bir alkışı da teşkilata sunalım...
Stadyumda kongre yapmanın yaşattığı zorlukları aştılar.
Ufak tefek sorunlar çıksa da, iyi atlatılmış bir gün oldu!

Gelelim başbakanının söylediklerine...
Çok fazla yorum yapmaya gerek yok!
Beklediğimiz gibi konuştu.
Eskişehir için yine beklediklerimizi söyledi.
Stadyumun hemen biteceğini başbakanın ağzından duymak, işi garantiye almak anlamına geliyor.
En geç iki yıl sonra stadyum hazır, hayırlı olsun!
Üçüncü üniversite de, yeni yasama dönemiyle geliyor.
Öyle görünüyor ki, bu dönem sonuna kadar da bitecek!
Artık dördüncüyü konuşmaya başlasak yeridir!

Ve başbakanın ayrılışı...
Malum son il kongresiydi Eskişehir!
Bir özelliği vardı bu yüzden Erdoğan için Eskişehir'in...
Son kez aday olacağını Eskişehir'de söyledi...
Belki de yüreği burkuldu biraz olsun...
Vatandaşa koşmak istedi.
Hiçbir yerde yapmadığını Eskişehir'de yaptı!
Tüm tribünleri dolaştı, halkın kendisine koşmasına izin verdi!
Eskişehirliyle bütünleşti.

Vilayet alanında ise kısa konuştu...
Valilik makamına geçti.
Burada şehrin yöneticileri ile görüştü.
Ve elbette Eskişehir izlenimlerini de anlattı.
Ne mi dedi?
Sadece şunu söyleyelim...
"Başbakan Eskişehir'den umduğundan da daya iyi hislerle ayrıldı"

Haberleri