VERİMLİLİK VE KALİTE

88Çağımızda, verimlilik, kârlılık, yenilik ve kalite gibi performans boyutları, birlikte değerlendirilmektedir. Özellikle verimliliğin, hem nicel, hem de nitel boyutları olan kavram olarak, bir yaşam felsefesi olarak düşünülmelidir. Bu felsefenin, uzun dönemde, rekabet gücü ve istikrarlı bir kârlılık açısından, şart olduğu da ortadadır.
Başarılı işletmeler, Japon ekonomisinde, üretim felsefesi olarak ele alınan sıfır stok ve sıfır hata olarak yorumlanan, "Tam Zamanında Üretim" modelini benimsemiştir. Özellikle de yaptığı işleri sorgulayan, görüşen, tartışan ve çözümler üretip hayata geçiren, en önemlisi de firmayı yaşamaya değer, anlamlı bir ortam haline getirmek için, taviz vermeyen firmaların global pazarlarda, rekabet şansı vardır..
İçinde yaşadığımız çağda da işletmeler için, işbirliği ağının stratejik bir önem kazandığı da bir gerçektir. Her alanda sağlanacak, İşbirliği ağı ile işletmelerde, eğitim, personel, pazarlama trendi, ürün geliştirme ve uzmanlık ile imalat, kapasite, özellikle de KONOW-HOW" paylaşımı, istenen seviye ve standartlara ulaşacaktır..
Ebette şirketlerdeki yapılanma ve stratejiler, başarılı performansa zemin oluşturur. Ancak nitelikli iş gücü, başarılı performans için, olmazsa olmaz koşuldur.
Ülkemiz ve Eskişehir'de, nitelikli işgücü sıkıntısı var. Üniversiteler, bu kaynağı besleyemiyorlar. Yeni mezunlar çoğunlukla yetersiz, bilgisiz, ya da farklı alanlara yöneliyorlar. Sektörde, yetenekli ve eğitimli genç sayısı çok az. Bu az sayıdaki yetenek de ya yurt dışına kaçıyor, ya da altı ay bir "paralı" şirkette, sekiz ay bir sonrakinde çalışıyor.
Oysa nitelikli işgücü, aldığı görevi en iyi şekilde yapar. Daha üretkendir. Yenilik ve gelişmelere açıktır. Tasarrufludur. Eğitimlidir. En önemlisi de işini ehli bir kişidir. İşinin ehli olmak, sadece deneyim ve bilgi sahibi olmak demek değildir. İşinin ehli her şeyi bilen, çözen kişi hiç değildir. Tam tersine, bildiğini çok iyi bilen, iyi gözlem yapan, her zaman güven ve ihtiyaç duyulan, kişidir.
Ayrıca insan, okullarda yetişir. Ülkemizde nüfus fazla olmasına rağmen, çeşitli sektörlerde çalışan nitelikli eleman sayısı azdır. Nitelikli eleman sayısının azlığı, yapılan işlerden gereken verimin alınmasını zorlaştırmaktadır. Bu durum ülke ekonomisi için olumsuz sonuçlar ortaya çıkarmaktadır.
İşgücü yetiştirmek için, eğitim sistemini sanayinin dinamizmine uygun hale getirmek ve endüstriyel trendleri dikkate alarak o alanlara yönelik mesleki eleman yetiştirmek gerekmektedir. O nedenle de ülkemizde, ara eleman yetiştirecek olan eğitim kurum/kuruluşlarında yeniden reorganizasyona gitmek şarttır.
Hizmet sektörü, sürekli yenilemesi ve geliştirmesi gereken tek sektördür. Bu nedenle de işletmeler, en iyi hizmeti vermek için, geliştirdikleri yenilikleri, yatırımları ve farklılıkları; müşterilerine, sunacakları en doğru ortam olacaktır.
İşletme ve müşteri arasındaki hizmet alışverişindeki memnuniyet, işletmenin vereceği hizmetin sonraki dönemlerde talep edilmesi açısından da önem taşıyor. Yani günü kurtaran anlayışlarla yapılan ve müşteri memnuniyeti olmayan hizmet arzı, aslında işletmenin varlığını devam ettirmesi açısından tehdit oluşturur.
Sektörlerde, iyi hizmet, tecrübe, deneyim ve bilgiyi gerektirir. Bu bilgiye sahip olan, bunu benimseyen ve bilginin ötesine geçen insanların, hedef kitle ile daha doğru bir alışveriş içerisinde olacaklardır Yine değişen piyasa koşullarının takibinin yapılması, piyasadaki yeni istek ve beklentilerine yönelik ön görüler de çok önemlidir.
İşletmelerde çalışanların, bilinçlendirilmeleri ve eğitimleri ile sürekli olmalıdır. Taleplerin karşılanması, müşteri memnuniyeti, tedarikçilerin, titizlikle seçilmesi; en önemlisi de, işletmede verilen her hizmetin, sürekli sorgulanarak, doğru hizmetlerin, daha geliştirilmesi ve yanlışların da ortadan kaldırılması için de ciddi bir caba gösterilmelidir.
Verimliliği, standardı ve kaliteyi, hayat felsefesi yapmış İşletmeler ve kuruluşlarımızda, çalışanın, ilgi alanına göre, verimli olabileceği, bir görev alması ve o alanda katma değer yaratması, iş dünyasında önem kazanmaya başladı. Eğitimli, tecrübe, deneyimli, yaratıcı, gelişime ve yeniliğe açık, ön görüşlü bireyler, tercihte ön planda tutulmalıdır.
Hizmet sektörü, sürekli yenilemesi ve geliştirmesi gereken tek sektördür. Bu nedenle de işletmeler, en iyi hizmeti vermek için, geliştirdikleri yenilikleri, yatırımları ve farklılıkları; müşterilerine, sunacakları, en doğru ortam olacaktır. İşletme ve müşteri arasındaki hizmet alışverişindeki memnuniyet, işletmenin vereceği hizmetin sonraki dönemlerde talep edilmesi açısından da önem taşıyor.
Hülasa Eskişehir'deki şirketler, global pazarlarda söz sahibi olmak istiyorsa, verimliliği, standardı ve kaliteyi, hayat felsefesi yapmak zorundadır. Bu alada şirketler kadar, ESO ve ETO' ya da ciddi görevler düşmektedir.