YABANCI SERMAYE ÜRETİME YÖNELİK OLMALI

Geçen yıl, Türkiye’de yabancı sermayeli 3051 şirket veya şube kuruldu. Yabancı şirketler, 651 yerli şirkete ortak oldu. Büyük bölümü özelleştirmeler kapsamında satın almalar, şirket evlilikleri ve gayrimenkul satışları...

Geçen yıl, Türkiye'de yabancı sermayeli 3051 şirket veya şube kuruldu. Yabancı şirketler, 651 yerli şirkete ortak oldu. Büyük bölümü özelleştirmeler kapsamında satın almalar, şirket evlilikleri ve gayrimenkul satışları yoluyla, Türkiye'ye gerçekleşen doğrudan yabancı sermaye girişleri, bu yıl ne kadar olacak bilinmez ama 2007 yılında 21.9 milyar dolara ulaştı.
Gelen yabancı sermaye yatırımlarının çoğu, sıfırdan yatırımlar değil, kurulu şirketlerin yabancı yatırımcılar tarafından alınmasıyla gerçekleşti. Ülkemize gelen yabancı sermaye açısından iki önemli çekim noktası vardı. Çekim noktalarından biri özelleştirme, diğeri de finans sektörü oldu.
Yine 2007 yılında, net doğrudan yabancı sermaye girişi önceki yıla göre yüzde 9.8 artarak, 21 milyar 873 milyon dolara ulaştı. Bu kapsamda doğrudan yatırımlar için yüzde 8.8 artışla 19 milyar 190 milyon dolarlık yabancı sermaye girişi yaşanırken, 770 milyon dolarlık çıkış nedeniyle net giriş tutarı 18 milyar 420 milyon dolar oldu
Yabancı sermaye, üretime yönelik yatırımı tercih etmiyor. Türkiye'ye sıfırdan yatırıma gelen yabancı sermaye yok denecek kadar azdır. Türkiye'ye gelen yabancı sermaye, kesinlikle yeni bir yatırım yapmıyor. Babadan kalma veya insanımız tarafından gerçekleştirilen, fabrikaları satın alıyor. Böylece de sektörde, iç pazarı ele geçirirken, insanımızın, global pazarlarda kendilerine rakip olmalarını da engelliyorlar. Yani bir taşla da, iki kuş vurmuş oluyorlar.
Nitekim yabancı sermaye şirketlerin, 500 büyük kamu veya özel, sanayi şirketi arasında "ekonomik aktivite" ölçüsü ile payları, 1990 yılında yüzde 8.2 iken, 2006 yılında yüzde 20.1'e çıkmıştır. Oysa ülke için yararlı olan, "sabit sermaye yatırımıdır. İstenen yabancı sermaye de budur. Bu tür yabancı sermaye, insanımız için, aş ve iştir. Teknoloji getirir. Kalite ve maliyet avantajları yaratır. İhracata ciddi katkıda bulunur.
Eskişehir'de, yabancı sermaye süper marketlere yöneldi. Sıfırdan yatırıma gelen para yok denecek kadar azdır. Ancak ETO, ESO ve diğer meslek örgütleri, yabancı sermaye ile ilgili olarak yeni stratejiler belirlemeli, Eskişehir' e, sıfır yatırım, yani üretime yönelik yabancı sermayeyi teşvik etmelidir.
Eskişehir'de, yabancı sermayenin, sıfırdan yatırım yapabileceği imkânlar var. Özellikle de madencilik alanında, çok iyi bir fizibilite çalışması yapılır, ortam da sağlanırsa ildeki madenlerimiz, sanayinin motoru olabilir. Çünkü Eskişehir' de, dünya standardındaki, altın, boraks, krom, manganez, asbest, dolomit, cips, kaolen, manyezit, perlit, Eskişehir Taşı(Lüle Taşı), talk, toryum, mermer gibi, madenler mevcuttur. Bugün işletilenlerin ise Eskişehir ekonomisine katkısı ise yok denecek kadar da azdır. Eskişehir'deki madenlerin çıkartılması, hem ülke, hem de Eskişehir ekonomisine, ciddi katkıda bulunacaktır. Ancak madencilik faaliyetlerinde, kamunun etkin gözetim ve denetimini, diğer taraftan, çevre ve ekosistemlerin korunmasını sağlamak şarttır. Elbette ekonomik kalkınmaya ve yoksulluğun azaltılarak, gelir dağılımının düzeltilmesi hedeflerine yönlendirilen bir " yerel ve ulusal madencilik politikası" oluşturmanın, gerek toplum, gerekse madencilik sektörünün gelişimi bakımından gereklidir.
Eskişehir'de, kanun ve kurallara riayet etmek suretiyle kalkınma amacıyla ve sanayi, maden, tarım ve hizmet dahil olmak üzere üretim ile ilgili tüm faaliyetlerin arttırılmasına ve üretimine yönelik yabancı yatım teşvik edilmelidir. Ancak Eskişehir'de yer alacak yabancı sermayenin, Ekonomik büyümeye, teknolojinin geliştirilmesine, üretim kalitesinin yükseltilmesine, iş fırsatlarının arttırılmasına, ihracatın geliştirilmesine ve diğer pazarlara açılma imkânının yaratılmasına da öncülük etmelidir.
Yine Eskişehir'de, hayata geçecek olan yabancı sermaye, Milli güvenliği ve kamu menfaatlerini tehdit etmemeli, çevreye, ülke ekonomisine zarar vermemeli en önemlisi de yerli yatırım sonucu, üretimin kayba uğramasına yol açmamalıdır.
Eskişehir konumu, yetişmiş işgücü, doğal zenginlikleri sanayi altyapısı ve bilgi birikimi ve diğer imkânları ile yabancı sermayenin, sıfırdan yatırım yapabileceği imkânlara sahiptir. Yeter ki üretime yönelik yabancı sermaye ile ilgili stratejiler belirlensin, sürekli kalıcı ve sonuç alıcı bir şekilde gündemde tutulsun. Ancak bugün Eskişehir' e gelen yabancı sermaye, üretime değil de tüketime yöneliktir.

Haberleri