Eskişehir’ de, trafik,çarpık kentleşme, altyapı,gürültü, hava kirliliği, yeşil alan, yol ve kaldıırm, toplu taşıma ile ilgili pek çok sorun aktarıldı. Bugüne kadar da bu alanlarda çalışmalar yapıldı ama yeterli değildir.
Aslında Dünya Sağlık örgütü tarafından da şehircilikle ilgili, ciddi çalışmalar yapılıyor. DSö’ nün 1978’de Alma-Ata da, yarattığı kıvılcım, l981 yılında, “2000 yılında herkese sağlık stratejisinin geliştirilmesiyle, dünyada ilk kez “ Sağlıklı Kentler Projesi “ başlatıldı.
Eskişehir’de, DSö ’nün, Sağlıklı kentler Projesi, Tepebaşı Belediye Başkanı Sayın Ataç zamanında, başarılı bir şekilde yürütüldü. Hatta yapılan çalışma, etkinlik ve faaliyetlerden dolayı övgü de alınmıştı.
Sağlıklı Kentler Projesi, kentte pekçok sorunu çözmede yardımcı oldu.Belediyelerin yaptığı projelerde, kişilerin, fiziki, sosyal ve biyolojik çevreye ve bütünlüğüne, bakışına da önemli katkıda bulundu.
Ayrıca da toplum katılımı, Sağlıklı Kentler Projesi için, olmazsa olmaz konumdadır. Eskişehir’in, yerel bazdaki sorunlarını çözebilmesi ve çağdaş şehircilik kriterlerini yakalayabilmesi, toplum katılımındaki performansı ile eşdeğerdir.
Belediye başkanları, belediyelerin icraatına toplum katılımını, nasıl yansıtacaklar veya ne gibi yöntemlerle, katılımı artıracaklardır, halkın da bilmesi gerekir. çünkü halka rağmen, belediye hizmetlerinde, başarılı olmak mümkün değildir.
Diğer bir gerçekte, belediye başkanlarının hedefi, doğrudan doğruya şehirleşmeye yönelik politikalar ise, yanlış ve sağlıksız şehirleşmenin doğurduğu, sosyo-ekonomik ve kültürel problemler, göz önünde tutularak yapılabilir.
Kentlerde, “işsizlik” “sektörler arası dengesizlik”, “mahalleler şehirleşme dengesizliği”, “altyapı hizmetlerinde tıkanma”, “ çevrenin tahribi ve fiziki plansızlık”, “ gelir dağılımındaki adaletsizlik”,” sosyal tabakanın derinleşmesi” “kültür değişimi ve kültür boşluğu”,” toplum hayatında çözülme” gibi problemleri de dikkate alması gerekir.
Belediye Başkanları, bu problemleri, bütün olarak kabul edip, toplu olarak mı, yoksa tek tek ele alıp kademeli olarak mı çözecekler; halka açıklamak zorundadırlar. çünkü şehircilikte problemler, vaat ve lafla değil, belli Proje ve yöntemlerle çözülür. Eskişehirlilerin ikna olabilmesi ve tercihini doğru yerde ve alanda kullanabilmesi de bu gelişmeye bağlıdır.
iğer yandan Eskişehir’de, süper marketlerin ve iş yerlerinin tek bölgede toplanması, yalnız şehircilik açısında değil, ekonomik açıdan da ciddi problemler getiriyor. Nitekim Eskişehir’de, her geçen gün sayıları artan süper marketlerin, özellikle bakkal ve manav başta olmak üzere, küçük esnafı bitirme noktasına getirirken Eskişehir’i de tek merkezli kent yaptı.
Ayrıca süper marketlerin gelmesi ile de Eskişehir, “üRETEN” değil, “TüKETEN” bir kent haline geliyor. Sanayi ve ticari merkezli, şehir olmaktan da hızla uzaklaşıyor. Oysa ESO Başkanlarımızdan, Rahmetli Mümtaz Zeytinoğlu, Eskişehir’ i, “Orta ve İç Anadolu’nun Ticaret Merkezi” haline getirmeyi hedef seçmişti.
Elbette ülkemizde ve Eskişehir’in, doğru şehirleşme için çok geciktiği söylenecektir. Ama bu dönüşü olmayan bir yol da değildir. Yeter ki çağdaş şehircilik kriterleri, daima rehber ve hedef alınsın, dünün, bugünün ve yarının Eskişehir’deki şehirleşme serüvenleri tam idrak edilebilsin ve bu idrakin ışığında, kararlı adımlar ve isabetli projeler yapılabilsin.
Sağlıklı Kent Projesi’ ni, dikkate alan kentlerde, şehircilik anlayışı, " çok kesimli" ve" çok Merkezli" kentlerdir. Hatta "Büyüme Koridorları" adı verilen, şehirlerarası otoyolların, iki tarafına serpilip gelişen, "çEVRE ŞEHİRLERİ" şeklinde ortaya çıkmaktadır.
Hülasa çağımızdaki şehirler, merkezi belli olmayan kentlerdir. Yeni kentlerin, nerede başlayıp, nerde bittiği bile belli değildir. Yüzlerce kilometrelik büyüme koridorlarının etrafında, devamlı büyüyen ve gelişen kentlerdir
Dünyada, en ideal şehirler ise ormanla iç içe ama aynı şekilde merkezi belli olmayan ve bütün şehir imkânları da yanı başında. Yani Şehir-kır antitezlerini, sentezleyebilmiş kentlerdir. .
Bugün bakıyoruz; Sağlık Kentler Projesi’ ni, hayata geçirmek için, gayret gösteren belediyeler, mücavir alanında, şehrin, “Tek merkezli” olmasını, kalıcı kılacak yatırımların gerçekleşmesi adeta teşvik ediliyor. Süper Marketler ve iş yerleri, buna, en güzel örnektir. Bu yatırımlar, beraberinde şehircilik sorunlarını da getirecektir. Nitekim de getirmeye de başlamıştır.
Türk halkı, şehircilikle ilgili gelişmeler karşısında, olayları akışına bırakmaya, ya da bekle gör, ona göre de tavır al, lükssüne sahip değildir. çünkü 21.yüzyıl’daki enformasyon toplumlarının, daha fazla üretmek ve daha fazla tüketmek, değerlerine, yeni değerler ilave etmek, istek ve arayışı, “geleceğin şehri”ni belirleyici olacaktır. Ve geleceğin şehri, bugünkünden daha çok “ insan için” “yaşanabilir” kentler olmak zorundadır.
YAŞANABİLİR KENT OLMAK
Eskişehir’ de, trafik,çarpık kentleşme, altyapı,gürültü, hava kirliliği, yeşil alan, yol ve kaldıırm, toplu taşıma ile ilgili pek çok sorun aktarıldı. Bugüne...