YAŞASIN HAYVANLARIN DOSTLUĞU...

Eskişehir gündemi 'sıfır' desek yeri var...
Türkiye gibi Eskişehir de Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecine kilitlendi.
Bu yüzden bizde kentten sıyrılarak, siyasete hiç bulaşmadan değişik bir konuya dokunalım.

Posta kutusuna bir dostumuzdan gelen elektronik postada yer alanları aşağıda iletiyorum...
Haberle ilgili fotoğrafta hemen yanda.
Konuyla ilgili yorumumuzu ve nereye bağlayacağımızı haberin altında bulabilirliniz.
Önce haber;
"İspanya'nın Sevilla kentindeki Maestranza Arenası'nda yapılan gösteride İspanyol matador Diego Ventura atıyla arenaya çıktı. Ventura, elindeki kalın uçlu mızraklarla boğayı vahşice yaraladı. Binlerce izleyicinin tezahüratları eşliğinde süren kanlı şovun ardından boğa güçsüz düşünce, Ventura hayvanın ensesine ölümcül darbeyi vurdu ve kulaklarını da kesti. Matador elinde iki kulakla seyirciyi selamlarken, kanlar içinde can çekişen boğanın yardımına Ventura'nın atı yetişti. Zavallı hayvan acılar içinde kıvranırken, at, boğanın kanlı bölgesini yalayarak ona yardımcı olmaya çalıştı. Matadorun göstermediği 'insanlığı' bir at gösterdi."

Hayvanların konuşması, yada hayvanlarla konuşarak irtibat sağlamak hep insanların isteklerinin başında gelmiş...
İşte bu yüzden ki, fabl denilen masal türü ortaya çıkmış...
İnsanlar hayvanlara bir kişilik vermeyi sevmiş ve onları konuşturmuş.
Karga ile tilkinden tutunda, kırmızı başlıklı kıza kadar neler neler...
Hepsi hayatımızın klasikleşen bilgileri arasında...
Zaten Türkler olarak hayvan sevgisini çok iyi biliriz...
Özellikle atlara olan düşkünlük Orta Asya'dan bu yana hala sürüyor.
Galiba bu yüzden Türk halkı Red-Kit'in, Düldül'ünü çok sevdi.
Kısaca insanlar ile hayvanlar arasında sürekli bir iletişim bağı olmuş...
Her ne kadar çoğumuz ağır işlerimizde hayvanları kullansakta, Hayvanlar bundan hiç şikayet etmemiş. Hayvanlar sadece insanların kendilerine uzattığı o iletişimi kurmayı iyi bilmiş,
Ve insanlarla hep dost olmayı becermişlerdir...

Hayvanlar ile insanlar arasındaki bağ işte yukarıda anlattıklarımızdan başkası olamaz...
Yani, hayvanlarla insanlar arasındaki dostluk, kedilerin kuyruğuna teneke bağlamanın dışında hiç bozulmadı. (istisnalar kaideyi bozmaz)
Fakat insanlar arasındaki dostluk öylesine bozuldu ki, anlatmaya bile değmez.
Çünkü hemen hergün yaşadığımız onca cinayetler, yaralamalar, gasplar vs...
Bir kıskançlık duygusu katliama sürüklüyor insanı.
Yada siyasi bir düşünce yüzünden, insan insanı nasılda feci şeklide öldürüyor.
Bunların örnekleri çok yakın geçmişte...
Yada gözü dönenler okul basıp gözünü kırpmadan insanları öldürebilmekte...
Bunun yanında, biraz çıkar uğruna kentler günlerce bombalanmakta, binlerce insan can vermekte.
İşin içine din katılıpta boğazlar kesilmekte, linçler yapılmakta...
İşte insanoğlunun, insanoğluyla dostluğu!

Dostumuzun bize gönderdiği o haberde anlatılanlar, tüm bunları getirdi aklımıza...
Birisi at, diğeri boğa, cinsleri bile birbirinden çok uzak.
Ama onlar birbirlerine ne kadarda dost...
Dediğimiz gibi yüzyıllar boyunca hayvanlarla çok iyi iletişim kurmuşuz...
Galiba bu iletişimi biraz daha fazla arttırmalıyız sonucu ortaya çıkıyor...
İnsanlık öğrenmek için, hayvanlar alemine daha fazla göz atmak gerek.
İnsanlar kötü bir şey yapınca, hayvanlık yapmakla suçlanır...
Keşke hayvanlar kadar dost, hayvanlar kadar sıcak olabilsek...