Yeni teknolojiler dünyada gelişmeleri izleyen firmalar için yeni sorular yaratıyor. Yeni teknolojilere yatırım yapmalı mı? Ne zaman? Nasıl bir yol haritası ile? Ama yanılgı da tam bu noktada oluşuyor. çünkü değişen teknolojilerden ibaret değil. Gerçekte değişimin özünü zihniyet, yani iş modeli oluşturuyor. İş modelinin değişimini ya da yenilenmesini dikkate almadan teknolojik değişim yolculuğuna çıkmak mümkün değil.
Durum Değişimi
Bir sistem, çeşitli unsurlardan oluşur. örneğin bir okul sisteminde; öğrenciler, öğretmenler, veliler, yöneticiler, müfredat ve fiziksel altyapı gibi bileşenler bulunur. Bunlar, kendi aralarındaki ilişkilerle birlikte bir bütünsel amaca ulaşmaya çalışırlar.
Bir başka örnek olarak günlük hava durumunu düşünün. Belli unsurlar ve ilişkiler bir araya gelerek, o günün hava şartlarını oluştururlar. Güneş, yağış, bulutluluk, sıcaklık ve hava hareketleri gibi göstergeler bize havanın o anki durumunu verir. Şartlar değiştiğinde durum değişir; bir başka hava durumu oluşur. özetle; değişen şartlarla birlikte hava, bir durumdan ötekine hareket eder.
İşletmeler de aynen hava sistemleri gibidir. üretim imkânları, çalışanları, yöneticileri, gibi unsurları ve bunların aralarındaki ilişkileri ile bir işletme sistemi mevcuttur. Ayrıca işletmeyi kuşatan dış çevrede müşteriler, tedarikçiler, rakipler gibi başka unsurlar bulunur. Bunlar işletme sisteminin durumunun belirlenmesinde etkili olur. Yukarıda verdiğim hava örneğinde olduğu gibi, işletme sistemi de değişen şartlara ve gelişen yönelimlere göre bir durumdan bir başkasına hareket eder. Durum değişikliğinin bilinçli bir şekilde yapılması stratejiler ile sağlanır. Akılla oluşturulmuş stratejilerden (dolayısıyla strateji inovasyonundan) destek almayan bir işletme, sadece kendi doğal evrimleşmesi ile sağlıklı bir yeni duruma ulaşmaz.
İş Modeli
Model, işletme gibi bir sistemin zihinsel gösterimidir. Model, bir sistemin gösterimidir. Bir işletmenin iç unsurları; bunların sayısı, çeşitliliği ve aralarındaki ilişkiler, işletmenin dış çevre ile olan etkileşimi onun iş modelini belirler. İş modeli, işletmenin herhangi bir andaki durumunun ifadesidir.
İşletmenin bir sistem olarak bir durumdan bir başkasına geçmesi, iş modelinde değişiklik yapılması anlamına gelir. İş modeli evrimleşerek kendiliğinden değişebilir veya işletmenin geleceği stratejiler yoluyla tasarlanarak oluşturulur ve iş modeli bilinçli bir şekilde değiştirilir. Eğer işletme kendisini saran dış çevredeki değişimleri izliyor ve buna göre kendi iş modelini oluşturuyorsa, bu durumda iş modeli inovasyonundan (strateji inovasyonundan) söz edebilme noktasına gelmiş sayılırız. (Strateji inovasyonu ile iş modeli inovasyonu kavramlarını aynı anlama gelmek üzere kullandığımı hatırlatmak isterim.)
İş modeli ve strateji inovasyonu gibi kavramlar, genellikle yeni bir girişim durumunda söz konusu edilir. Sert rekabet şartları da bulunabilen bir pazara girmek ve orada yer edinmek için yeni bir iş modeli (dolayısıyla strateji inovasyonu) geliştirmek gerekebilir. Ama bu gerçek, piyasada mevcut olan firmaların da iş modeli inovasyonunu kullanmayacakları anlamına gelmez.
Pazarda var olan firmalar için iş modeli inovasyonu, onların yenilenme ihtiyacını içselleştirmiş olmayı kendi DNA’ların bir parçası haline getirmiş olmaları ile mümkündür. Bu tür firmalar pazardaki değişimi yakından izleyerek gerekli dönüşümü yapmak üzere bir isteklilik gösterirler. Bu değişim istekliliği üründen hizmete, örgütsel yapıdan kurumsal fonksiyonlara kadar çeşitli alanlarda kendini gösterebilir.
Değişim, Dönüşüm
Küresel çağ’ın firmaları kendi kendine evrimleşerek, daha iyi olmayı beklemezler. özellikle işletmeyi saran ekosistemi sürekli olarak dikkatle izlerler. Bu firmalar çağın yeni fırsat ve tehditlerinin çok büyük ölçüde dış çevreden kaynaklanacağını bilirler. çevre şartlarına bağlı olarak kendi sistemlerini ve iş modellerini değişip dönüştürmeyi öngörürler.
çevrenizdeki küresel, ulusal veya bölgesel ölçekli başarılı firmaları izlerseniz bunların öncelikle çevreyi izleme ve buna bağlı olarak kendilerini yenileme konusunda başarılı olduklarını göreceksiniz. Uzun ömürlü şirketlerin ilk kuruluş dönemine oranla bugün farklı iş modellerine sahip olmaları bunu doğrulayan kanıtlardan birisidir.